SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Nasreddin Hoca olmaya kararlı!

Yaşamını çocuk edebiyatına adayan çocukların Yalvaç abisi, Türkiyenin en çok okunan çocuk dergisi MİÇO için gece gündüz demeden çalışıyor

|

Bütün yaşamını çocuk edebiyatına adamış biri Yalvaç Ural. Yaşama, ellerini ve zihnini çok işe bulaştırmış olmanın verdiği bir bilgelikle yaklaştığından olsa gerek; merak duygusu, araştırma ve inceleme becerisi geçen yıllarla körelmemiş insanlardan biri o. Bu merak, ilgi ve çaba da, 25 yılda 36 çocuk dergisi ve 65 kitabın ardından, son olarak, Türkiyenin en çok okunan çocuk dergisi MİÇOyu yarattı. Yetişkin bir adamken, bir çocuğun sorduğu "Büyüyünce ne olacaksın?" sorusuna, "Nasreddin Hoca" yanıtını vermiş Yalvaç Ural. Karşımızdaki yetişkin adama - en azından öyle görünüyor - soruyoruz "Nasreddin Hoca oldunuz mu" diye, "Daha büyümedim ki" karşılığını veriyor. Miçoya anormal ilgi var "Çocuklar MİÇOyu harçlıklarıyla alıyor. Varoştaki çocuktan bilgisayarından dünyayı takip eden çocuğa kadar hepsi bu dergiyi okuyor. 75 bin kulüp üyelik başvurusu var. Türk çocukları hümanistik işlere ilgi duyuyor. Türkiyede çocuklar şiddet içerikli ya da kötü sonla biten öyküleri sevmez. Hep iyiler kazansın, kahramanlar ölmesin beklentisindedir. Bunun için de hala Şirinler izleniyor." MİÇO, çıktığı günden bu yana büyük ilgi görüyor. Ural, bunun nedenini şöyle açıklıyor: Kızımı ihmal ettim "Armonika, klarnet, gitar ve soprano saksafon çalıyorum. İlk orkestram 4 Örümcekler ile Metin Ersoy ve Öztürk Serengil gibi ünlülere eşlik ediyorduk. Hep çocuklar için çalıştım. Ama bu yoğunlukta ne yazık ki zaman zaman kızım Burcuyu görmekte bile güçlük çektim." Şiirler yazan, çocuk dergileri çıkaran Yalvaç Uralın ilgi alanı aslında göründüğünden daha geniş. O aynı zamanda iyi bir müzisyende... 9 yıllık müzik geçmişini de şu sözlerle anlatıyor: La Fontaine çalıntı! "Bu masalın orijinali Anadoluda dolaşır. Adı Tozlu Beyle Şakşak Padişahtır. Orada her türlü dalavereyi yapan Çizmeli Tilkidir. Bu değişip batıya gitmiş. La Fontainenin bütün masalları çalıntıdır. Ezoptan yürütmüştür. Hatta bunlar Mevlananın masallarıdır."Bir kitabında La Fontainei ormanda yargıladığını da anlatan Yalvaç Ural, "La Fontainein masalları umutsuzluk veren, asla çocuklar için yazılmamış, onları yanlış yönlendiren, arkadaşlık duygusunu ortadan kaldıran masallardır" diyor. Ünlü Fransız öykücü La Fontainee ilişkin de ilginç bir tespiti de var Uralın. Çizmeli Kedi masalının aslında bir Türkmen masalı olduğunu iddia eden Ural şunları söylüyor: Edebiyat isme endeksli Türk edebiyatına geçtiğimizde de ilginç tespitler de bulunuyor Ural. Okurun isme endekslendiğini belirten Ural şu değerlendirmeyi yapıyor: "Önce Kadının Adı Yok, Duygu Asena; sonra kadının adı kondu Adı Aylin, Ayşe Kulin. Bütün bunlara bakarak bir erkek yazar çıkıp dedi ki; Benim Adım Kırmızı. Halbuki Melih Cevdet Anday, Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi yaşayan büyük ozanlarımız, bu kişiler kadar ilgi görmüyor. Bu bir satış ve pazarlama taktiği. İsme endeksli Türk edebiyatının bestseller satışı. Biz bunu bugün Harry Potter, Yüzüklerin Efendisinde yaşıyoruz..." Yakasına takmış bir Gülümseme nişanı "Eskiden Uzunköprüde, düğünlerde müzik yapan çocuklar vardı. Bunların içinde kemanın sapını tuttuğu sol elinde yalnızca iki parmağı bulunan bir çocuk ilgimi çekti. Öyküsünü araştırdım. Bir yangında parmaklarını kaybetmiş. Keman çalamayacağını düşünerek evden kaçmış ve sokaklarda keman çalmaya başlamış." ayasx.jpg Geçen yıl Rotterdam Şiir Festivaline katılan ve Hollanda basınının kültür sayfalarında manşet olan Uralın "Polonya Gülümseme Nişanı" ve "Şövalyelik" ödülü de bulunuyor. Ural, çingine diline de çevrilen "Müzik Sanat Çocuklar" kitabının ilginç öyküsünü de şöyle anlatıyor:

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.