Milyon dolarlık araçlar çölün ortasında çürüyor! Anahtarı üzerinde bırakıp kaçtılar
Dubai'de sokaklar, arsalar hatta çöl bile terk edilmiş lüks arabalarla dolu. Sınırlı sayıda üretilen bu araçlar, kaderlerine terk edilerek çürümeye bırakılıyor. BMW, Bugatti, Ferrari'nin bir çöp muamelesi görmesi kulağa elbette çok tuhaf geliyor. Ancak bu lüks otomobil mezarlığının altında yatan sebep bir hayli ilginç.
Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Petrol zenginliği, Basra ve Umman Körfezi'ne olan yakın konumu, iş sahasının genişliği gibi nedenlerle Dubai birçok yabancı iş insanının ilgisini çekiyor. Pahalı, lüks spor otomobillerin ve klasik otomobillerin merkezi olan şehir, otomotiv endüstrisi açısından dünyanın en üst sıralarında yer alıyor ve sokaklarında bu tür lüks araçları görmek oldukça yaygın. Ancak garip olan burada yaşayanların sokaklarda, havalimanlarında ve halka açık otoparklarda arabalarını terk ettiğine şahit olabiliyorsunuz. İlk akla gelen zenginlerin aldıkları bu lüks araçları bırakıp yenisini almaları olsa da aslında gerçek çok başka.
ÖZÜR NOTU BIRAKARAK TERK ETTİLER
Öncelikle bu şehirde gelir vergisi yok. Ayrıca büyük krediler almak da oldukça kolay. Dolayısıyla böylesi bir alım gücüyle zenginlik içerisinde yaşayanlar istedikleri otomobilleri kolaylıkla satın alabiliyorlar ancak işler bekledikleri gibi gitmediğinde borçlarını ödemekte bir hayli zorlanıyorlar. Dubai'de de her yıl yaklaşık 2 bin ila 3 bin araba terk ediliyor, hatta sahipleri tarafından kavurucu çöl sıcağında çürümeye bırakılıyor. Bunlar arasında BMW, Bugatti, Ferrari gibi lüks araçlar da var.
Dubai’de uygulanan şeriat kurallarına göre, borcunu ödemeyenler hapis cezasına çarptırılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nde iflas kanunu bulunmadığından, kazara bile olsa arabalarının geri ödemelerini karşılayamayan, kredi kartı borçlarını veya ipoteklerini ödeyemeyenler için herhangi bir koruma bulunmuyor.
Birçok araba içinde özür notları bırakılmış halde bulunuyor. Ödemelerini yapmayanlar Birleşik Arap Emirlikleri'nde hapis cezasıyla karşı karşıya kalıyor. Şeriattan etkilenen borç suçları, Interpol'ün ülkeden kaçmaya çalışan borçlu Avrupalıları yakalamak için kırmızı alarm vermesine bile yol açabiliyor. İşini kaybetmiş ve borca batmaya başlayanlar kalıp hapis cezası çekmektense ülkeden kaçmanın daha iyi bir seçenek olduğuna karar veriyorlar ve milyon dolarlık araçlarını da bırakıp ülkeyi terk ediyorlar.
GELİP ALMAZSA SONU AÇIK ARTIRMA
Araçların bir kısmının da ülkede yaşayan ancak borçlarını ödeyemeyen yabancılara ait olduğu belirtiliyor. Sonuç olarak, birçok gurbetçi hapis cezasından kaçınmak için çoğu zaman arabanın anahtarları hâlâ kontaktayken onları terk etmek zorunda kalıyor. Birçok kişi böylesi zengin bir ülkeye ayak uydurmak için gösterişli ve lüks arabaları büyük kredi borçlarına girerek alıyor. Ancak sonrasunda bu lüks araçların borçlarını geri ödemede zorlanıp borç batağına saplanıyor. Yerliler de yabancılar gibi bu durumdan aynı şekilde etkileniyor.
Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki terk edilmiş araba çöplüğünün iyi bir tarafı varsa o da otomobil tutkunlarının 'olağanüstü' olarak nitelendirdikleri araçları, indirimli fiyatlarla alabilmeleri. Polis tarafından el konulan lüks otomobilini geri almak isteyen araç sahiplerinin ise açık artırmaya çıkarılmadan önce gelip araçlarını talep etmeleri için 15 gün süreleri bulunuyor.
Dubaili belediye yetkilileri, otomobilleri terk edilmiş halde bulur bulmaz araçlara el koyuyor. Polis tarafından araç sahiplerine bilgi verilerek, arabalarını teslim almaları için 15 günlük uyarı süresi veriliyor. Araç sahibinin gerekli tüm evrakları tamamladıktan sonra arabayı talep etmek için ise önünde toplamda 6 ayı var. 6 ay içinde kimse arabayı almak için gelmezse araç, Dubai'de daha düşük fiyatlarla açık artırmaya çıkarılıp satılıyor.
Ayrıca bu araçları polislerin devriye aracı olarak da görmek mümkün. Yani Dubai sokaklarında görülen lüks polis arabalarının sırrı işte tam da bu detayda saklı diyebiliriz.