Merve Bayındır - Röportaj
Moda dünyasında tasarım sektöründe her geçen gün başarılı çalışmalar yapan isimlerin sayısı giderek artıyor, bu tasarımcılar arasında yer alan Merve Bayındır yaratıcı şapka tasarımlarıyla dikkat çekiyor.
-Öncelikle bize kendinizden biraz bahseder misiniz?
21 Kasım 1980 İstanbul doğumluyum. Kanada da York Üniversitesinde Psikoloji ve Humanity bölümlerini bitirdim. 4 sene kadar da Psikolog olarak çalıştım. Annem Boğaziçi Üniversitesi Endüstüri Mühendisliğinden mezun hayatımdaki en büyük destekçim diyebilirim onun için. Babam da Mimar Sinan İç Mimarlıktan mezun sanatçı kısaca hep yarıştığım insan. Bir de kardeşim var Baran, italya da bio-genetik üzerinde doktorasını yapıyor şu anda canımdır. Kısaca ailesiyle çok içe bir insanım.
Hayal dünyası çok geniş bir çocuktum ailem de bunu asla engellemedi... Anneannem’in terzi oluşu da büyürken büyük avantaj oldu sanırsam çünkü ne giymek istersem birlikte diktik yaptık hep kendime özel kıyafetlerle büyüdüm bu da sanırım modaya ve kıyafetlere ilgimin başlangıcıdır.
-Şapka tasarımı yapmaya nasıl karar verdiniz?
Annemle tasarım kıyafetlerin olduğu bir internet sitesi açmaya karar verdiğimizde aramıza katılacak tasarımcı bulmakta çok zorlandık. Ben zaten kendi elbiselerimi kendim tasarlıyordum senelerdir bunu daha profesyonelce bir ekiple birlikte yapmaya başladım. Gel gelelim kıyafet, ayakkabı, çanta derken bir aksesuar eksikliği yaşamaya başladım. Kumaşlarla oynarken bir şekilde şapkalar çıkmaya başladı... Yani aslında planlı birşey yoktu..
- Şapka tasarımıyla çıkış noktanız nedir?
Şapkaları kıyafet kadar planlı çalışamıyorsunuz tabii. İki çıkış noktam var birincisi tasarladığım bir kıyafetten esinlenerek çalıştığım şapkalar, ikincisi ise tamamen o anki ruh halimle kendimi atöyleye attığımda hissetiğimin yarattığı şapkalar. Çizimli çalıştıklarımda oluyor ama çizdiklerimi bitirmek hep çok zor. Bir amaca doğru çalışmaya başlıyorsunuz ama duygularınızdan etkilenen elleriniz onu başka bir yere götürüyor.
- Şapkanın sizin için anlamı nedir?
Şapka bana herşeyden önce aşk demektir. Romantizim demektir. Sonra medeniyet demektir... Bir de bu zaman da cesaret demektir. Dekolte giymeye cesaret edecek kadından daha az sayıda kadın şapka giymeye cesaret edebiliyor sonuçta.
- Şapka tasarımlarınızın tarzını nasıl tanımlıyorsunuz?
Uçuk... Yok tabii hepsi için bunu demiyorum ama klasik şapka da çalıştığımı söyleyemem.
Onları da yapmayı öğrendim sonuçta herşeyi bilmeden bir işi yapıyorum diyemezsiniz. Ben herşeyi biliyor muyum? Henüz değil belki şapka konusunda da bilemem, yaratıcılığım olduğu sürece yeni bir takım yöntemler bulacağımdan eminim.
Soruya geri dönecek olursak biraz çılgın diyelim. Simsiyah bir kıyafetin üzerine bile taktığınız bir şapkayla gecenin hem en çekici, hem en zarif, hem de en farklı kadını olabilirsiniz. Yeterki doğru kıyafetle, doğru şapkayı takın.
Özel kadınların aksesuarı diyelim biz onların tarzına kısaca...
- Tasarımlarınıza hakim olan "temel düşünce" nedir?
Benim için renkler ve farklılık çok önemli... Bu kıyafet tasarımlarımda da çok etkilidir şapkalarımda da... Kadını seksi, zarif, güçlü, uyumlu ama bununla beraber asi gösterebilmelidir. Şapkayı düşünürseniz sonuçta sadece klasik avrupalı kadınla özleştirdiğimiz bir kavram.. Benim şapkalarım burda bir aykırılık yaratıyor çünkü kendilerince oyunları var üstlerinde ve istenirse çok spor kıyafetere bile hoş aksesuarlar olabilirler. Kısaca yakalanmak istenen klasik kadını modern kadın formuna oturtabilmek.
- Tasarım şapkalarınızın ayrı ayrı oluşum hikayeleri var mı?
Koleksiyonlarım bir bütünlük içinde olsa da her birinin kendine özel bir hikayesi olduğu gibi bir gerçek var. O anda yaşadığım bir olay beni çok etkilemiş olabiliyor. Bir üzüntüm, mutluluğum aldığım bir haber hepsi bir şapkanın hikayesi. Gel gelelim bu hikayeleri paylaşmıyorum bunlar benim o şapkayı yaratırkenki hikayelerim ama şapkalar kendi hikayelerini alıcılarıyla yazacaklardır diyorum.
- Moda, sanat, edebiyat vb alanların tasarımlarınız üzerindeki etkisi nedir?
Çok eğitimli ve sanata çok düşkün bir ailenin içinde büyüdüm. Yurtdışı seyahatlerimiz müzelerde geçti, burda opera, bale tiyatro gibi etkinliklerin daimi seyircilerindendik. Ben 10 sene kadar piyano eğitimi aldım, kardeşim de saksafon.. Annem resim yapar düşünebiliyor musunuz bu kadar sanatın içinde tasarımlarınızın bundan etkilenmemesini...
Çalışırken devamlı klasik müzik dinleyen biriyim müziğin şapklarımda etkisi büyük.. Fazıl Say’ın Mezopotamya senfonisini premier’ini dinleyen sayılı kişilerdendim. Sanırım kışın çıkartacağım kolekysiyon tamamen ondan etkilenmiş olacak.
Moda’ya gelince, günlük moda’dan çok etkilendiğimi düşünmüyorum açıkçası. Kendi tasarımlarımdan çok etkileniyorum onu kabul etmek zorundayım. Bir de çok yakından takip ettiğim bir iki tasarımcı var onların kıyafetlerinden ilham aldığım ve o kıyafetleri şapkaya uyguladığım zamanlar oluyor.
- Kendi kulvarınızda yurt dışından başarılı bulduğunuz, çalışmalarından etkilendiğiniz isimler var mı?
Philip Treacy’i tek geçerim. Sanırım çalışmalarına aşık olduğum bir şapka tasarımcısı. David Shilling, Stephen Jones gibi başka isimler de var tabii... Senelerin ve imkanların verdiği bir güç var ellerinde tabii ilerde ben de onlar kadar iyi şapkalar yapabilme hayali içersindeyim kendi adıma.
- Tasarımlarınızı hazırlarken ilham aldığınız kaynaklar nelerdir?
Herşey... Bu birçok kişiye komik bir cümleymiş gibi gelebilir ama ben gördüğüm herşeyi ya kıyafete ya da bir şapkaya çevirme merakına sahibim. Arkadaşlarım çok gülüyor bu duruma çünkü elime bir gül alıp onun nasıl bir elbise olabileceğini, sonra da ona nasıl bir şapka yakıştıracağıma dair saatlerce konuşabilirim.. Gülü örnek verdim ama bu bir böcek, bir araba veya birinin gülümsemesi bile olabilir.
- Şapka devrimine dönersek, hangi tarz ve dönem şapkaları daha şık buluyorsunuz?
Bana göre 1870’li yılların 1900’lü ve 1950 yıllarının şapkaları muhteşem. Tabiki 1870 ve 1900’lü dönemin şapkalarını günümüze uyarlamak ve takabilmek çok zor. Ama o dönemin şapkalarının sahip olduğu süs ve zarafetin de tarifi yok bana göre. 1950’lere gelince bence gençler anneannelerinin dolaplarını bir kurcalasın inanılmaz şık şapkalar bulacaklarından eminim üstelik bugün de rahatlıkla takabilirler.
- Tasarımın devamlı hale geldiği bir dönemde herkesten farklı “şapka” tasarımı yapıyorsunuz. Üretimlerinizin gelişen dönemlerde "özel" olması için neler yapacaksınız?.
Her zaman zor yolu seçmek gibi bir merakım vardı zaten şapkalar da tasarımın zor yolu sanırsam. Ben herşeyden önce mutlu olmak ve mutlu etmek kısmıyla ilgileniyorum. Kıyafetlerimi terziler dikiyor, ayakkabılarımı ustalar çalışıyor ama şapkalarımın herşeyini ben yapıyorum ve beni inanılmaz mutlu ediyor. Takan herkesin yüzündeki mutluluk ifadesi de ayrı bir konu tabii.
Her biri zaten çok özel bununla beraber ilerleyen dönemlerde süpriz bir takım çalışmalarımız olabilir. Özelliklerini korumaları benim kendi ustalığımı geliştirmem, eğitimlerime devam etmem ve yeni ilham kaynakları yaratmamla daha alakalı. Bir de şapkayı biraz daha tanımamızla alakalı ki bununla ilgili de bir iki projemiz var önümüz kış için.
- Koleksiyonlarınız arasında sizler için "en özel" olan parçalar var mı?
En özel olan “çılgınlığım” isimli şapkamdı geçen seneki Gazi Koşusunda takmıştım ve olay olmuştu. Galliano’nun o sene Dior için yaptığı coture koleksiyondan bir bluzdan esinlenmiştim şapkayı. İnanılmaz dikkat çekmesi haricinde benim şapkacı kız olarak adımın ilk çıkış yaptığı noktadır. Aynı zaman da çok talep olmasına rağmen satıştan kaldırıp kendime sakladığım bir parçadır.
- Tasarımlarınızı satın almak isteyenler nerelerden ulaşabilir?
www.gardolaponline.com sitesinden koleksiyonlarıma ulaşabilirler. Bunun dışında özel randevu alarak satışlarımız da var bunun içinde 0216 3143614 numaralı telefondan atölyeme ulaşabilirler.
- En çok tasarımlarınızı kullanmasını istediğiniz isimler kimlerdir?
Tabiki birinci sırayı Kate Middleton alıyor. Katty Perry hem giydirmek hem şapkalamak istediğim isim. Türkiye de sorucak olursanız Hande Yener, Demet Akalın ve Göksel’e şapka takmayı çok isterim.
- Kişiye özel tasarımlar yapıyor musunuz?
Tabi ben senede iki koleksiyon çıkartıyorum bunlar da online olarak satışta oluyor. Bunun dışında onları örnek olarak kullanarak müşteriye özel tasarımlar yapıyoruz. Renk değişiklikleri model değişiklikleri gibi.. Sıfırdan çalışıp tamamen kişiye özel çalıştıklarım da oluyor ama müşterilerim genelde beğendikleri bir modelin renk alternatiflerini tercih ediyorlar. Prensip olarak bir şapkanın bire bir aynısını da tekrar yapmıyorum, model olsa da renk benzerliği olmuyor yani.
- Erkekler içinde şapka tasarımı yapmayı düşünüyor musunuz?
Erkekler için bir fötr grup çıkardım.. Tutuldu da diyebiliriz. Şimdi önümüz kışa tamamen smokin şapkası tarzında bir koleksiyon hazırlığındayım bakalım becerebilirsem çok şık bir koleksiyon olacak.
- Ulaşmayı amaçladığınız hedef kitleniz nedir?
Gençlere ulaşabilmeyi çok istiyorum. Daha fazla genç kadını şapkayla görmek en büyük hayalim. Akşam partilerine katılan, sosyal ortamı olan herkes benim hedef kitlem. Şapkanın kişiye güç verdiğini düşünüyorum belki ondandır öncelikli kadınları hedef kitlem seçme nedenim. Bir de seneye Gazi Koşusuna gelen bütün kadınlarda benim şapkalarımı görmek istiyorum.
- İnsanların tasarımlarınıza nasıl tepkiler vermesini istiyorsunuz?
Daha açık görüşlü olmalarını isterim. İlk etap herkes biraz ürküyor, o ürkekliğin olmamasını dilerdim sanırım. Bir de bunlara klasik şapka gibi bakmamalılar, bunlara birer tasarım parçası olarak bakmalarını tercih ederim.
- Hazırlık aşamasında olduğunuz yeni koleksiyonunuz varsa, koleksiyon ile ilgili ipuçları paylaşabilir misiniz?
Bu soruyu cevaplamıyorum çünkü aralarda yeterince cevapladım.
- Son olarak en büyük hayaliniz nedir?
Bir gün Milano moda haftasında kendi defilemi yapabilmek. Bir de Galliano ile çalışabilme fırsatım olsun isterdim.