Mekanda renk ve ışığın etkileri
Mekanlarda kullanılan renk kombinasyonu ve ışık kaynağı renginin, deneklerin kalp atış hızı üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı ortaya çıktı.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Ağaçişleri Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ali Kasal’ın önderliğinde Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında yapılan ’Farklı Renk ve Işık Kombinasyonlarıyla Düzenlenmiş Yaşama Mekanlarının İnsanlar Üzerindeki Psikolojik ve Fizyolojik Etkilerinin Araştırılması’ başlıklı araştırma devam ediyor.
Doç.Dr. Ali Kasal, iç mekan düzenlemelerinde, mobilyaların tasarlanmasında, renkler, biçimler, dokular ve aydınlatma gibi unsurlar sayesinde çok farklı atmosferler yaratılabildiğini belirtti. Doç.Dr. Kasal, tasarlanan her bir atmosferin ve mobilyanın o yaşam alanında eylem yapan insanlar üzerindeki psikolojik etkilerinin de farklı olduğunun bilindiğini kaydetti. Yapılan çalışmada, farklı renk ve ışık kombinasyonlarıyla tasarlanmış yaşama mekanlarında oluşturulan atmosferlerin, o mekanda eylem yapacak insanlarda oluşturduğu psikolojik etkilerin, fizyolojik değişimlerin belirlenmesinin amaçlandığını belirten Doç.Dr. Kasal şunları söyledi:
"Sadece renk, ışık kombinasyonlarının psikolojik-fizyolojik etkileri araştırılarak, mekansal organizasyonda insanlar üzerinde etki bırakan biçim, doku gibi diğer parametreler sabit tutuldu. Çalışmada, psikolojik-fizyolojik değişimlerin belirlenebilmesi amacıyla, 1/1 ölçeğinde gerçek yaşama mekanları ve donatı elemanları tasarlanarak oluşturuldu. Toplamda 4 farklı yaşama mekanı oluşturularak, iki değişik renk kombinasyonu ve iki farklı ışık kaynağı rengi ile aydınlatma yapıldı. Gönüllülük esasına göre seçilen 30 bayan, 30 erkek olmak üzere toplam 60 deneğin o makanlarda teker teker belirli bir zaman geçirmeleri sağlanıp, deneklerin her bir mekanda ayrı ayrı kalp atış hızları ve kan basınçları değerleri ölçüldü. Ölçülen bu değerler ışığında deneklerin fizyolojik özelliklerinin mekanlara göre psikolojik karşılıkları yorumlandı. Çalışmada ayrıca, psikolojik etkilerin belirlenebilmesi amacıyla, algısal ölçme yöntemi kullanılarak, deneklerde yaşama mekanlarının uyandırdığı duyguları ölçmeye yönelik bir anket uygulandı. Anket sonuçları istatistiksel olarak değerlendirildi ve mekanlara göre insanların hissettikleri duygular ve dereceleri belirlendi. Deneklere ayrıca, psikiyatride anksiyeteyi ölçmede kullanılan biri genel diğeri de anlık anksiyeteyi ölçen 2 test de uygulandı. Böylece, farklı renk ve ışık kombinasyonlarıyla düzenlenmiş mekanların kişiler üzerinde oluşturduğu anksiyete düzeyleri de belirlendi."
Kadınlar erkeklere göre daha hassas
Çalışmanın sonucunda, sıcak renk kombinasyonuyla düzenlenmiş yaşama mekanlarında sıcaklık, düzenlilik, canlılık, enerjiklik ve olumluluk gibi duyguların baskın, pozitiflik, canlandırıcılık ile çekicilik gibi duyguların da belirgin olarak hissedildiğini belirten Doç.Dr. Kasal, "Soğuk renklerle düzenlenmiş yaşama mekanlarında ise, soğukluk hissinin baskın, sertlik hissinin de belirgin biçimde hissedildiği görülmüştür. Anksiyete sonuçlarına göre, bayanların kendilerini en rahat hissettikleri mekan, sıcak renklerle düzenlenmiş ve beyaz ışık kaynağıyla aydınlatılmış mekan, en sıkıntılı hissettikleri mekan ise, sıcak renkler-sarı ışık ve soğuk renkler-beyaz ışık kombinasyonu çıkmıştır. Genel anlamda, beyaz ışık anlık anksiyete değerlerini yüzde 4 arttırırken, sarı ışık yüzde 14 oranında arttırmıştır. Bu bağlamda, sarı ışık kaynağı ile aydınlatılmış mekanlarda sıkıntının önemli derecede yükseldiği sonucuna varılmıştır. Erkeklerde, mekan renk kombinasyonu ve ışık kaynağı rengi anksiyete değerlerini etkilememiştir. Erkekler, renk kombinasyonundan ziyade ışık kaynağı renginden etkilenmiş ve anlık anksiyete düzeyleri sarı ışıkta beyaz ışığa nazaran yaklaşık 2 kat daha fazla yükselmiştir. Diğer bir sonuç da bayanların baylara göre, renkler ve ışıktan etkilenme anlamında çok daha hassas olduklarıdır" dedi. Doç. Dr. Kasal araştırmanın fizyolojik sonuçlarına yönelik yaptığı açıklamada, mekanlarda kullanılan renk kombinasyonu ve ışık kaynağı renginin deneklerin kalp atış hızı üzerinde önemli bir etkisinin olmadığını tespit ettiklerini belirtti.