SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Lens hatası yüzünden 2 günde gözünü kaybetti! 'Bana bir şey olmaz diyenlere cevap'

34 haftalık hamileydi, her şey yolunda gidiyordu. Ta ki gözünde bir kaşıntı hissedene kadar. İlk başta geçer diye önemsemediği belirti, sonrasında yerini doğum acısını bile unutturan korkunç ağrıya bıraktı. Tam 82 doktora giden genç kadına teşhis konduğunda ise iş işten geçmişti. Havuz, deniz, jakuzi hatta musluk sularındaki büyük tehlikeye dikkat çeken Op. Dr. M. Celal Öcal, "Yaşananlar 'Bana bir şey olmaz' diyenlere cevap" diyerek lens gerçeğini anlattı.

|

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - ABD'de yaşayan Rachel Prochnow'un hayatı 11 ay önce tamamen değişti. 11 yaşından bu yana lens kullanan ve şimdiye kadar herhangi bir sorun yaşamayan Rachel için her şey 34 haftalık hamileyken başladı. Spor salonundan çıkarken gözünde kaşıntı hissetti. Lensinin çıktığını düşünerek eve kadar o şekilde gitti. Ancak ertesi gün annesinin doğum günündeyken ağrı ve ışığa karşı hassasiyet hissetmeye başladı. Göz doktoruna giden Rachel, gittiği doktordan pek memnun kalmadı. Hastalığı hakkında herhangi bir bilgilendirme yapmadan  birkaç göz damlası reçete ederek evine gönderdi.

2 HAFTA SONRA ACI GERÇEKLE YÜZLEŞTİ

Toplamda 82 tane doktora giden genç kadın, onlarca doktor ziyaretinden 2 hafta sonra gerçek teşhisle karşı karşıya kaldı: Acanthamoeba Kerititas. Acantamoeba, doğada serbest yaşayan bir çeşit amip olarak biliniyor. Özellikle toprakta ve durgun sularda görülüyor. Ancak bu mikroorganizmalar yüzme havuzlarında jakuzilerde hatta musluk sularında bile bulunabilir. Bu mikroorganizmaların gözün ön yüzeyinde bulunan 'kornea' adı verilen saat camına benzeyen saydam tabakayı enfekte etmesi durumuna ise 'acantomoeba keratiti' deniliyor.

Rachel, lens kullandığı yıllar boyunca kimsenin ona duşa, havuza, denize lensle girmemesi gerektiğini söylemediğini dile getirerek ekledi:

"Son 9 ay içinde lensle havuza hiç girmedim ama duşa giriyordum. Geçtiğimiz 11 ay tam anlamıyla bulanık geçti. Doğum yaptım, bebeğimi kucağıma aldım ve böylece ihtiyacım olan ilacı alabildim. Kullandığım ilaçların karaciğer ve böbreklerime zarar verip vermediğini görmek için iki haftada bir kan tahlili yaptırmam gerekiyor. Annem ve babam bize yardım için yanımıza taşındı. 3 ay boyunca tek seferde çektiğim en derin uyku 30 dakikaydı.  Hastalığa dönüşen enfeksiyonum o kadar kötüydü ki gözümü tamamen kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyaydım. Eğer ailem ve kocam beni bu durumdan kurtarmaya tam anlamıyla kararlı olmasaydı, şüphesiz her şey bitmişti. Acanthamoeba Kerititas'ın hissettirdiği acı, doğumu bile unutturdu. Gerçekten inanılmazdı, hatırlamak bile istemiyorum. Rüya gibi doktorlardan oluşan bir ekip bana yardım ettiği için kendimi çok şanslı hissediyorum."

'TEDAVİYE RAĞMEN BİRÇOK VAKA İYİLEŞMİYOR'

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. M. Celal Öcal, hastalıkla ilgili erken teşhis şansının bulunduğuna değinip, “Bu tarz hastalarda erken dönemde aşırı ışık hassasiyeti ağrı ve kızarıklık mevcuttur. Muayene edildiğinde söyledikleri şikayetlerin aşırılığına karşı hafif leke tarzında enfeksiyon odakları görülür. Korneanın epitel kısmında 'göz uçuğu' dediğimiz herpetik keratit tablosuna benzer bir görüntü mevcut” bilgisini paylaştı.

"Özellikle kontakt lens kullanan hastalarımız kurallara uymuyorsa,  gözlerinde ağrı ve kızarıklık gelişmişse mutlaka bir an önce göz doktoruna başvurmaları gerekir" diyen Öcal, Nedir bu kurallar? Gece lensle uyumamak. Havuza, denize ve duşa lens ile girmemek. Lensleri tarihi geçmemiş solüsyonlarda saklamak ve takarken mutlaka elleri yıkamak” diyerek şöyle konuştu:

"Erken dönemde teşhis edildiği takdirde tedavisi nispeten daha kolaydır. Polihegzametil ya da klorhekzidin etken maddeli ilaçlar ile antibiyotik ve mantar ilaçları birlikte kullanılır. Ancak tanı gecikmişse ve enfeksiyon iyice ilerlemişse kornea nakli gibi çok ciddi ameliyatlar gerekebilir. Hatta ve hatta tüm ameliyat seçeneklerine rağmen çok hızlı bir sürede gözü tamamen bile kaybetmemiz olası. Kendiliğinden iyileşme ihtimali ise maalesef yok. Görülen o ki tedaviye rağmen birçok vaka iyileşmiyor. O yüzden önceliğimiz bu hastalığa hiç yakalanmamak. Onun da yolu saydığım önerileri dikkate almak.”


'LENSLE 2 SAAT DENİZE GİRİP GÖZÜNÜ KAYBEDEN DOKTOR VAR'

"Yaz döneminde hastalarımıza lensle denize, havuza girmeyin dediğimizde 'O zaman ne yapacağız, hiç mi gitmeyelim?' diye doğal olarak bir serzenişte bulunuyorlar" şeklinde konuşan M. Celal Öcal, “Bu dönemde numaralı deniz gözlüğü öneriyorum ama biliyorum ki yine lensle havuza girmeye devam edecekler. O zaman riski azaltmak için günlük lens kullanımı ve üzerine deniz gözlüğü takarak riski minimum seviyeye çekebiliriz. Bir doktor arkadaşımız sadece 2 saat denize lensleriyle girip sonrasında lensleri atıyor. Buna rağmen acantamoeba keratitine bağlı birkaç gün içinde gözünü tamamen kaybediyor. Maalesef böyle örnekler var. O yüzden  çok dikkat edilmeli. Ayrıca bir diğer önerim kornea uygunsa lazer yapmak. Bazı hastalarımız riskleri var diye lazerden çok korkuyor. Şöyle söyleyeyim, denize lensle girmenin riski lazerden çok çok fazla. Ya da gözlükle girilmesini tavsiye ediyorum. İlla lens kullanacağım diyorlarsa da günlük kullan-at lens en uygunu. Yine de az önceki verdiğim örnek unutulmasın” ifadelerine yer verdi.

“Korneamız damarsız bir yapıdır. Difüzyon yoluyla beslenir. Her ne kadar yeni nesil lenslerin oksijen geçirgenliği fazla da olsa göz kapalıyken korneadaki oksijen miktarı azalır, bu da enfeksiyona zemin hazırlar" diyen Op. Dr. M. Celal Öcal, lenslerle neden uyumamamız gerektiğine dikkat çekerek şu tavsiyede bulundu:

"Sadece akantamoeba özelinde değil, bakteri ve mantar gibi birçok kornea enfeksiyonu yapan etken var. O yüzden lensi takmadan önce ellerimizi sabunla güzelce yıkamalıyız. Temiz kağıt havluyla kurulayıp takmalıyız. Deniz, duş, havuz, hamam yok. Kurallara uyarsanız kontak lens güzel bir buluş."

'BU OLAY BANA BİR ŞEY OLMAZ DİYENLERE CEVAP'

"Örnek konuda 11 yaşından beri lens kullanan 20 yıllık lens tecrübesi olan bir hastadan bahsediyoruz" diyen Öcal, Bakın ne kadar tecrübeli. Ben 10 yıldır böyle kullanıyorum, bana bir şey olmaz diyenlere cevap aslında. 20 yıldır bu hastaya da bir şey olmamış. Zaten bu tarz enfeksiyonlar kişinin başına ömründe bir defa gelir. Ancak iş işten geçer. Bu arada biz lensi 14 yaşından önce hijyene dikkat etmek daha zor olduğu için önermiyoruz. Erken yaşlarda yine günlük kullan-at lenslerin daha uygun olduğu görüşündeyim. Onun dışında lens kullanan hastaların düzenli olarak en az yılda bir kontrole gelmelerini öneriyorum. Sadece enfeksiyon değil, bazen lense bağlı alerji de gelişebilir. O durumlarda mutlaka lense ara vermek gerekir” yorumunu yaptı.

Rachel, sosyal medya hesabından yaptığı son açıklamada geçen aylardaki doktor kontrolünde gözüne yerleşen amiplerin bir kısmının kaybolduğunu öğrendiğini dile getirdi ama bu mutluluk gözündeki dayanılmaz acı ve ağrıyla kısa sürdü. Doktorlar yeniden gözlerini temizlemek için damlalar verdiler. Neyse ki Rachel’in gözü aylar süren tedaviye yanıt vermeye başladı ve görme yetisi az da olsa ilerleme kaydediyor. Bu hikayenin çok fazla insana ulaşmasını ve lenslerle ilgili doğru bilgiler verilmesi gerektiğini söyleyen Rachel, şimdilerde kitap yazmaya hazırlanıyor.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.