Kronik Atopik Dermatit hastası Ata Özmat Türkiye’ye döndü!

Türkiye’deki takip ve kontrolleri Dermatoloji Uzmanı Dr. Fügen ERDOĞAN ÇEKİN tarafından yapılan 14 yaşındaki Ata Özmat’ın Avène Hidroterapi Merkezi’ndeki tedavisi Dermatolog Diana PLACİNTESCU tarafından yapıldı.

Pierre Fabre Dermokozmetik Türkiye, 16 Haziran 2013’de Fransa’nın güneyinde Avène kasabasında yer alan Avène Hidroterapi Merkezi’ne Kronik Atopik Dermatit hastası 14 yaşındaki Ata Özmat’ı tedaviye götürdü. Genel tedavi süreci olan 3 hafta boyunca Ata Özmat’a refakatçi olarak babası Derviş Özmat eşlik etti.

Tedavi Öncesi ve Sonrası Değerlendirme

Dermatolog Diana Placintescu tedavi sonrasında hazırladığı raporda, Ata Özmat’ın Atopik Dermatit seviyesinde %54’lük bir iyileşme görüldüğünü kaydetti. Bu sonuç tedavinin öncesinde ve sonrasında yapılan scorad (atopik dermatit için uygulanan uluslar arası bir ölçümleme yöntemi) ölçümlemelerinden elde edilmektedir.

Dermatolog Diana PLACINTESCU tedavi sonrasında yapılan konsultasyonda:

“Tecrübelerim ışığında hasta’nın cildinde gözlenen termal kürün olumlu sonuçlarının 3 hafta sonra daha da iyi hale geleceğini söyleyebilirim. Hidroterapi merkezinde tedavi gören hastalarımız tedavi sonrasında yaklaşık 6 ay boyunca ciltlerinde bu olumlu etkileri görmeye devam ediyorlar ve hastalık yeniden kendini göstermeye başladığında belirtileri termal kür öncesinden çok daha az şiddetli oluyor.’ dedi.

Ata Özmat’ın tedavi öncesi ve sonrası durumu ile ilgili olarak Dermatolog Dr. Fügen Erdogan Çekin ise şunları söyledi:

“Ata Özmat 14 yaşında ve doğduğundan itibaren yüz ve vücudunda kaşıntılı kızarıklar ile seyreden Atopik Dermatit hastalığı tedavisi görmekteydi. Ata'nın tedavisi sırasında farklı ilaç kombinasyonları kullanıldı. Ancak istenilen sonuca ulaşamadık. Zaman zaman iyileşme hali gözlense de bir süre sonra şikâyetleri tekrarlamaktaydı. Atopik Dermatit ülkemizde sık karşılaştığımız hastalıklardan biridir. Özellikle çevresel faktörlerin etkisi düşünüldüğünde Atopik Dermatit sıklığında son zamanlarda saptanan artışa şaşırmamak gerekir.

Eau Thermale Avène Hidroterapi merkezine 2013 yılında gidecek Atopik Dermatit tanısı almış hasta seçimini yaparken gerçekten bu hastalık için tedavilerin çoğunu uygulamış ancak şikayetleri azalmamış ya da sık tekrarlamış hastaları değerlendirdik. Ata, hastalığı fiziksel ve ruhsal anlamda şiddetli yaşayan bir hastamdı. Zaman zaman azalsa da, genellikle vücudunda ve yüzünde şiddetli kaşıntı, kızarıklık mevcuttu. Ata yoğun tıbbi tedavi altındayken Avène Hidroterapi ziyaretini gerçekleştirdi. Tedaviye başlamadan önce yapılan Atopik Dermatit skorlaması oldukça yüksekti. Tedaviye yanıtının nasıl olacağı merak konusuydu. 3 haftalık tedavi sonrası Ata'nın şikâyetlerinde inanılmaz bir gerileme gördük. Yapılan ölçümlemelerden elde edilen %54 iyileşme de bunun bir kanıtıdır. Ata’nın kaşıntısı oldukça azalmış ve tıbbi tedavilerinin neredeyse tamamına yakın bir kısmı kesildiği halde şikayetleri gerilemişti. Yaşam kalitesinde önemli bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bu veriler göz önünde bulundurulduğunda sayısal veriler % 54’ü göstermesine rağmen hastanın genel durumunu değerlendirdiğimizde % 80 iyileşme sağlandığını söylemek mümkün. Avène Hidroterapi Merkezi’nde çalışan Dermatolog Diana PLACINTESCU ile yaptığım konsultasyon sonucu bu iyilik halinin 3 hafta boyunca artarak devam edeceğini öğrendim. Bu tedavi sırasında klinik iyileşmenin yanında Ata ve refakatinde bulunan ailesi bu hastalığın tedavisinde ilaçlar dışında nelere dikkat edilmesi konusunda eğitim aldılar. Hastalık sırasında en büyük problem olarak karşılarına çıkan kaşıntı ile nasıl başa çıkacaklarını, kullanılan tıbbi kozmetiklerin ve suyun önemi konusunda bilgi sahibi oldular. Avène Thermal suyunun etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Etkili bir su olduğunu da klinik olarak Ata'da gözlemledik.” dedi.

Ata Özmat yaşadığı bu tecrübe için “rahatlatıcı ve olumlu” kelimelerini kullanırken tüm çalışanlara gösterdikleri ilgi ve destek için teşekkür etmeyi ihmal etmiyor.

Ata’nın babası Derviş Ali Özmat ise, Ata’nın cildinde önemli derecede iyileşmenin görüldüğünü ve özellikle kaşıntılarında gözlemlenen azalmanın kendisini fazlası ile memnun ettiğini belirtiyor.

Avéne’in hikayesi:

Her şey, Marquis de Rocozel’in 1736 yılında şiddetli kaşınma hastalığına yakalanmış atını doğaya terketmesi ve atının tesadüfen Avène sularında iyileşmesiyle başlar. Bu sayede Avène Termal Su'yunun yatıştırıcı ve tahriş giderici özellikleri keşfedilir. Eczacı Pierre Fabre, 1975 yılında doğduğu bölgeye olan bağlılığı ile Sainte-Odile kaynağının haklarını satın alarak Avène Termal Suyu’nun gizemini çözmek üzere çeşitli araştırmalar yürütmeye başladı. Bu araştırmalar günümüzde hala devam ediyor. 1990 yılında Eau Thermale Avène markası hassas ciltlerin tüm ihtiyaçlarına cevap vermek üzere üretildi. Tüm bakım ürünlerinin kaynağında Avène Termal suyu yer almaktadır. 2007 yılında Avène Termal Banyoları üzerinde Su Laboratuvarı kurularak Termal Su’yun kompozisyonu ve gizemi üzerine araştırmalar sürekli olarak yürütülüyor. 2003 yılından beri Avène Türkiye pazarına hızlı bir giriş yapmıştır. Bu yıl Türkiye’de 10. Yılını kutlayan Avène IMS verilerine göre Avrupa’nın 1 numaralı dermokozmetik markası oldu. Doğanın kaynağında bulunan Avène Termal Su yeryüzünün derinliklerindeki kaynağından alınarak, el değmeden, depolanmadan alınarak Hidroterapi merkezine ve üretim tesisine yönlendiriliyor. Avène Hidroterapi Merkezi, 4-5 aylıktan itibaren çocuklar ve yetişkinler için atopik dermatit, her çeşit egzema türleri, sedef hastalığı, yanık ve yara izleri, şiddetli kaşıntı ve kronik pirurit, iktiyozisler gibi cilt hastalıklarının tedavisine yardımcı oluyor. Her yıl dünyanın her yerinden ortalama 2600 hasta burada tedavi görmektedir. Bebek, çocuk ve yetişkinlerden oluşan hastaların %30’u atopik dermatit şikayeti ile buraya gelmekte.’

Atopik Dermatit:

Her yaşta başlayabilirse de, genellikle olguların % 50 kadarında ilk yaş içinde, % 80 kadarında ise ilk beş yaş içinde başlamaktadır. Atopik Dermatit hastalarının %60-70’ inde aile öyküsü pozitiftir. Atopik Dermatit hastası çocukların %20-30’unda hastalık erişkinlikte de devam eder. Başlıca nedenleri arasında genetik yatkınlık, deri bariyer fonksiyon bozukluğu, immün sistem defekti, allerjen ve mikrobiyal antijenlere immün yanıtı olarak sayılabilir. Ana bulgularda kaşıntı ve kızarıklık (bebeklikte ve çocuklukta yüz, kol ve bacaklarda, ergenlikte eklem bölgelerinde) yardımcı bulgu olarak deri kuruluğu (İktiyoz, keratozis pilaris, deri enfeksiyonuna yatkınlık, serum IgE’sinde artma, gıda intoleransı) olarak görülür. Atopik Dermatit’in tetikliyeciler kişiden kişiye farklılık gösterir. Ciltteki kuruluktan, irritan maddelerden uzak durulmalıdır. Stres, sıcak ve terleme, enfeksiyonlar, allerjenler, alerjik besinlere dikkat edilmelidir. Tedavi sürecinde akut dönemde gelişen atakları önlemek, kronik dönemde ise uygun deri bakımını sağlayarak atak sayısını azaltmak olmalıdır.

Atopik dermatitli çocuklar ilerde iyileşir mi?

Atopik dermatit küçük çocuklarda daha şiddetli ve daha inatçıdır, yaş ilerledikçe hastalığın şiddeti azalır. Kendiliğinden iyileşme 5 yaş üzeri çocuklarda özellikle hafif vakalarda %40-60’tır. Erken çalışmalar atopik dermatitli çocukların %84’ünde ergenlik döneminde de hastalık belirtilerinin devam ettiğini gösterir.Atopik dermatitin yaygın olması, erken başlaması,ilave olarak astım ve saman nezlesinin olması, serum IgE seviyesinin yüksekliği, ailede atopik dermatit öyküsünün bulunması hastalığın ileriki seyri açısından kötü kriterlerdir.

Atopik dermatit önlenebilir mi? Bebeğin ilk altı ayında anne sütü ile beslenmesi atopik dermatitten koruyucu olduğu bilinmektedir. Koruyucu tedavi yöntemleri ile atakların sayısı ve tekrarı azaltılabilir.