Konjonktivit ve korunma yolları
Özellikle kış aylarında görülen konjonktivit neden olur? Konjonktivit belirtileri ve konjonktivitten korunma yolları nelerdir?
Cildimizi kurutmanın yanı sıra solunum yolu enfeksiyonlarından sinüzite kadar çok sayıda hastalığa neden olan soğuk havalar göz sağlığını da etkiliyor . Gözlerde kaşıntıya, sulanmaya, kızarıklığa neden olan kış ayları, göz alerjilerine de davetiye çıkartıyor. Soğuk havalarda göz sağlığına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yard. Doç. Dr. İsmail Özgür Şanlı; kış aylarında göz sağlığını korumak için yapılması gerekenleri anlattı.
KIŞIN GÖRÜLEN GÖZ HASTALIKLARI NELER?
Kış aylarında düşen vücut direnciyle birlikte gözler de hastalıklara açık hale gelir. Bu nedenle göz iltihabından kar körlüğüne kadar birçok tehlike bizi bekler. Soğuk havalarda virüslere bağlı üst solunum yolu enfeksiyonları da artar. Bu virüsler gözleri de etkileyerek konjonktivit dediğimiz göz iltihabına sebep olur. Bu dönemlerde bakteriyel viral ve alerjik konjonktivitler de artar.
KALABALIK ALANLAR GÖZDE ENFEKSİYON RİSKİNİ ARTIRIYOR
Kış aylarında iş yerleri, okul, sinema, alışveriş merkezleri, toplu taşıtlar gibi kapalı ve kalabalık ortamlarda kalış süreleri mecburi olarak uzadığı için bu gibi göz enfeksiyonlarının görülme oranı da artar. Özellikle adenovirüse bağlı faringo konjonktivitler çok kolay bulaşabilen salgın bir hastalıktır. Adından da anlaşılacağı gibi adenovirüsler hem boğaz, hem de göz enfeksiyonuna neden olduğu için göze solunum yolu ile de rahatlıkla bulaşabilir.
Bu yüzden hasta kişilerin havlu yastık kılıfı, mendil gibi eşyalarını diğerlerinden ayırmaları ve başkalarının eşyalarını kullanmamaları gerekir. Hapşırırken, öksürürken mutlaka mendil kullanmalı, eller sık sık yıkanmalı, kalabalık ortamlardan uzak durulmalı, odalar sık sık havalandırılmalı, klimaların bakımı yaptırılarak filtreleri değiştirilmeli virüs özellikle direnci düşük kişileri enfekte edeceğinden beslenme, dinlenme ve uykuya özen gösterilmelidir.
Bu gibi hastalıklarda gözlerde kızarıklık, sulanma, çapaklanma, kaşıntı, ışığa hassasiyet, sarımtırak mukoid akıntı gibi bulgular vardır. Bunları hissettiğimiz zaman hemen bir göz doktoruna muayene olmalıyız.
ORTAMI NEMLENDİRİN
Kışın ısınma ihtiyacı gereği kapalı ortamlar kaloriferler veya klima ile ısıtıldığından ortamı nemlendirecek ekstra bir girişimde bulunulmazsa hava kuruyarak gözyaşının gözden daha hızlı buharlaşmasına yol açar. Bilgisayarları yoğun kullanan ofis çalışanlarında da kuru göz sendromu görülür.
Bunun nedeni bu kişilerin göz kırpma reflekslerinin azalmasıdır. Gözlerde kuruluk hissi, batma, kızarıklık, bazen batma sonrası aniden sulanma (refleks sulanma) görülen belirtilerdir. Kaloriferlere nemlendirici koyarak ya da soğuk buhar üfleyen nebulizatörler kullanılarak ortamın havası yeterli oranda nemlendirilebilir.
KIŞIN DA GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ TAKIN
Rüzgar, soğuk ve güneş ışınlarına karşı kışın da güneş gözlüğü takmak çok gerekir. Özellikle karlı bölgelerde yeri kaplayan kar beyaz rengiyle güneş ışınlarını katlanarak yansıttığı için yaz kadar etkili olabilir. Güneş gözlüğü hem rüzgar karşısında hem de toz karşısında mekanik bir engeldir. Ayrıca göz çevresindeki ince cilt dokusunu da korur. Ancak mutlaka kaliteli bir güneş gözlüğü seçilmeli ve özellikle gözlüğün UV filtresi olmasına UV absorbsiyon oranına dikkat edilmelidir.
Eğer kışın kayakla uğraşıyorsak, dağcıysak veya karla kaplı doğada dolaşıyorsak mutlaka kaliteli bir güneş gözlüğü kullanmak gerekir. Çünkü rüzgar ve kuru hava korneamızı çok etkiler. Uzun süre güneş gözlüğü kullanmadan kayak yapanlarda korneada, tıpkı kaynak ustalarında maskesiz çalıştıklarında oluşan korneal kaynak yanığı benzeri yüzeysel erozyonlar oluşabilir. Bu yüzden kışın bile güneş gözlüğü takmanın sayısız yararları vardır.