Klişeleri kıran sergi İstanbul’a gelecek
Türkiye’nin 2008 Yılı Onur Konuğu olduğu 60. Frankfurt Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında düzenlenen ve ‘klişeleri kıran sergi’ başlığıyla tanıtılan ‘Becoming Istanbul’ (İstanbullaşmak), Frankfurt’ta 9 Kasım’a kadar açık kaldıktan sonra İstanbul’a gelecek
İstanbul, Türkiye’nin 2008 Yılı Onur Konuğu olduğu 60. Frankfurt Kitap Fuarı’nda Garanti Galeri’nin düzenlediği ilginç bir sergiyle tanıtılıyor. Frankfurt’taki Alman Mimarlık Müzesi’nde Kitap Fuarı’ndan önce açılan sergi, 9 Kasım’a kadar devam edecek.
Sergide, çok sayıda fotoğrafçı, sanatçı, mimar, yazar, çizer ve akademisyenin eserleri yer alıyor. Ama sıradan bir sergi değil bu. Arşivlerden derlenen interaktif veritabanı, sekiz kişinin aynı anda bilgisayar ekranları aracılığıyla İstanbul’da dolaşabilmesini sağlıyor. Serginin kitabı ise dijital özelliğini tamamlayan bir yayın niteliğinde.
152 başlık yer alıyor
İki yıl öncesinden planlanan serginin küratörlüğünü üstlenen Pelin Derviş, Bülent Tanju ve Uğur Tanyeli, bu kitabın da editörleri. Derviş, yakında Türkçesi de yayımlanacak olan kitap hakkında şu bilgileri verdi:
“Çok yazarlı, yani çok katılımcılı bir tür ansiklopedik sözlük. 152 başlık yer alıyor. Ancak tarihsel bilgi ve betimlemelerden oluşan tipik bir İstanbul ansiklopedisi değil. Nostaljik göndermeleri olmayan, taze metinler aracılığıyla kenti anlatmayı deneyen bir yayın. Serginin kataloğu olarak tasarlanmadı bu kitap, tamamen bağımsız olarak da okunabilir.”
Nereyi dolaşmak isterseniz?
Yabancı basında ‘klişeleri kıran sergi’ başlıklı haberlerle gündeme gelen “Becoming Istanbul”u Pelin Derviş şöyle anlatıyor:
“Sergi iki ana bölümden oluşuyor. İlki ,özel olarak tasarlanan ara yüz içindeki interaktif veritabanı. İkincisi ise anime edilmiş bir dizi harita. Her şey duvarlara projektör ile yansıtılıyor. Aslında görmeye alışkın olduğumuz bir sergileme ortamı değil. Tıpkı bir web sitesinde dolaşır gibi başlıkları tıklayarak bambaşka bir dünyaya dalabiliyorsunuz.
300 metrekarelik alanda elektrikler kapalıyken sergi yok, bomboş bir mekan ve oturma birimleri var sadece. Ancak açıkken izleyicilerin izlemeyi asla biteremeyeceği, tüketemeyeceği bir sergi. Her şey İstanbul’da ne kadar dolaşmak ve kaybolmak istediğinize bağlı...”
Bugünkü kenti yapan süreç
Kentin son 150 yılına odaklanan serginin başlığı olan ‘İstanbullaşma’ kavramını ise küratörlerden mimarlık tarihçisi Uğur Tanyeli açıklıyor:
“Kentin bir zamanlar çoğul olan adları 20. yüzyıl içinde tekilleşiyor ve İstanbul’a indirgeniyor. Yeni, çağdaş bir çoğulluk ve çoğulculuk ediniyor. Bugünkü kenti yapanın bu süreç olduğunu söylemeye çalışıyoruz. 18. yüzyıldan başlayarak İstanbul’da roller, çalışma alanları, karşılaşmalar hep etno-dinsel grup sınırları aşılmamak üzere saptanmıştı.
Bu geleneksel yapılanma 20. yüzyıl içinde kesin olarak ortadan kalktı. Yerine, toplumsal, kültürel, davranışsal farklılıkların sürekli çoğaldığı, dönüştüğü bu metropol ‘İstanbullaştı.’ Farklılıkların, tercihlerin, beklentilerin, muhalafetlerin en kolay dışavurulabildiği, sabit statülerin güvenliğine sığınmadan da ifade edilebildiği bir kent ortaya çıktı.”
‘Biraz da dalga geçiyoruz’
“Bu çalışmayı güncel İstanbul üzerine ciddi bir görsel işitsel havuz olarak görmek mümkün” sözleriyle Pelin Derviş, yaşayan bir sergi kurguladıklarını anlatıyor.
Uğur Tanyeli ise “Sergide İstanbulluların İstanbul denen fiziksel ve toplumsal gerçeklikle yüz yüze geldiğinde nasıl davrandığını göstermek istedik. Bunu da ironik bir biçimde yapmaya çalıştık. Yani, ‘İstanbullaşma’ya verdiğimiz tepkiler ve yanıtlarla biraz da dalga geçiyoruz” sözleriyle serginin gelecek kuşaklar için sosyolojik bir belge niteliği taşıyacağını vurguluyor.