Kiralık katiller anlattı! Korkunç gerçek: 'Üniformasını çıkarıp veren polis var'
Dünyanın farklı bölgelerinde yeraltı dünyasını inceleyen Portekizli gazeteci Mariana van Zeller, 1 Nisan’da izleyiciyle buluşacak olan ‘Trafficked’ adlı belgesel dizisinin son bölümünde kiralık katil ‘piyasasını’ mercek altına aldı. ABD’den Güney Afrika’ya uzanan araştırma sürecinde anlatılanlar, duyanları şoke edecek cinsten.
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Kiralık katillerin karıştığı cinayet vakaları her yıl giderek artıyor. Yapılan araştırmalara göre her yıl 3 binden fazla kişi kiralık katiller tarafından öldürülüyor. Katil ile maktül arasında organik bir bağ bulunmaması sebebiyle güvenlik güçlerinin bu tarz olaylarda çözüme ulaşması daha zor oluyor. Gazeteci Mariana van Zeller, çekimler sırasında kiralık katillerle yaptığı görüşmelerde hissettiklerini İngiliz medya kuruluşu ‘The Sun’ Gazetesi’ne anlattı.
Zeller, daha önce birçok suçluyla görüşmeler yaptığını ifade ederek, “İşim gereği uyuşturucu satıcıları, kaçakçılar ve dolandırıcılarla çok vakit geçirdim ama kiralık katiller çok başka bir seviyeydi. İşlenebilecek en kötü suçlardan birini işliyorlar ve başka birinin hayatını elinden alıyorlar. Bu dünyanın her ülkesinde oluyor ve kesinlikle tüyler ürpertici” dedi.
'TUZAĞA DÜŞÜRÜLÜRSEM HERKESİ ÖLDÜRÜRÜM'
Mariana’nın kiralık katiller ticaretine ilişkin yaptığı araştırma, ABD’nin Los Angeles şehrinde Mariana’nın evinden sadece 15 dakika uzaklıktaki bir sanayi bölgesinde başladı. Zeller, burada tamircisiyle birlikte ilk kez bir kiralık katille tanıştı. Tetikçi, Zeller ve yanındaki adamı görüşmenin bir tuzak olduğundan şüphelendiği anda tetiği çekmekte şüphe etmeyeceği konusunda uyararak, “Eğer tuzağa düşürülürsem orada bulunan herkesi öldürürüm” ifadesini kullandı.
Görüşmeye silahlı ve maskeli şekilde gelen kiralık katil, “Evet, eğer öyle demek istiyorsanız insanları öldürüyorum. Bunun için para veren birileri varsa yapmak konusunda tereddüt etmem, hiçbir soru sormam” şeklinde konuştu. Kaç kişi öldürdüğüne dair bir bilgi vermeyen kiralık katil Los Angeles, New York ve Chicago gibi ABD’nin birçok farklı noktasında ‘iş yaptığını’ iddia ederek, “Birkaç tane oldu. Hiçbir zaman kolay değildir, asla unutamazsınız ama her zaman yapılır. Size ayrıntıları söyleyemem. Aralarında kesinlikle kadınlar ve çocuklar olmadı. Erkekler ise umurumda değil” diye konuştu.
Uluslararası araştırmalara göre halihazırda kiralık katillerin en yoğun faaliyet gösterdiği bölge Amerika kıtası. Amerika’yı sırasıyla Asya, Afrika, Avrupa ve Avustralya takip ediyor. Tespit edilen tüm vakaların yüzde 37’sine ev sahipliği yapan Amerika kıtasında, suikastler genellikle aktivistler, çeşitli toplulukların liderleri ve politikacılara yönelik oluyor.
‘KORUMALARIM OLMASA 15 DAKİKADAN FAZLA DAYANAMAZDIM’
Mariana van Zeller’in kiralık katiller için yaptığı araştırmanın bir sonraki durağıysa Güney Afrika oldu. Mariana, ülkenin kuzeydoğusunda bulunan ve bir turizm merkezi olan ancak kiralık katillerin de mesken edindiği Kwazulu-Natal eyaletine gitti. Kwazulu-Natal, son yıllarda Güney Afrika’nın en önemli turizm merkezlerinden. Ancak bölgedeki turizm faaliyetleri arttıkça kiralık katillerin karıştığı cinayet vakaları da aynı doğrultuda ilerledi. Son 7 yılda bölgede binden fazla insan kiralık katiller tarafından öldürüldü. Gazetecilerin, iş insanlarının ve politikacıların hedef alındığı saldırılarda en çok hedef alınanlar ise taksi patronları oldu.
Güney Afrika nüfusunun yaklaşık yüzde 70’inin ulaşımdaki ilk tercihi taksiler olması bu sektör içindeki çekişmeyi artırıyor ve sektöre girmek suç örgütleri için de taksicileri hedef haline getiriyor. Taksicilik sektörünün, ülke içinde yıllık cirosunun 4 milyar dolardan (yaklaşık 129 milyar lira) fazla olduğu tahmin ediliyor. Bu durum kiralık katillerin sektöre yönelik ilgisini artırıyor. Yüksek suç oranları sebebiyle Güney Afrika, dünyanın en tehlikeli sekiz ülkesinden biri olarak biliniyor.
Mariana van Zeller ile konuşan ve çok sayıda araca sahip olan Yanda isimli yerel iş insanı, daha önce 5 defa saldırıya uğradığını ifade ederek, “Durumu kontrol altına almanız için size karşı olan kişiyi öldürmeniz gerekir. Eğer korumalarım olmasaydı 15 dakikadan fazla dayanamazdım. İnkabi (kiralık katil) kiralamak çok kolay. Hatta iş istemek için size geliyorlar” detayını verdi.
‘30’A YAKIN İNSAN ÖLDÜRDÜM’
Mariana, Güney Afrika’nın başkenti Johannesburg'un yoksul bölgelerinde ‘JoJo’ isimli silah tüccarı ve kiralık katil ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Üniversite mezunu olduğunu ifade eden JoJo, okulu bitirdikten sonra meşru bir iş bulmanın imkansız olduğunu söyleyerek, “Para bulamayınca uyuşturucu satıcılarının arasına karışıyorsunuz ve onların tetikçisi oluyorsunuz. Para olduğu sürece ne yaptığınız umurunuzda olmuyor. Toplamda 30'a yakın kişiyi öldürdüğümü söyleyebilirim” dedi.
İnsanları suç işlemeye yönelten en büyük sorunun yoksulluk olduğunu belirten Jojo, “Her zaman öldürülmesi gereken birisi vardır. Bu kimi zaman uyuşturucu taciri kimi zaman taksici kimi zaman da politikacı oluyor. İnsanların ölmesi gerekiyor. Bu çoğu zaman kendimi daha iyi hissetmemi sağlıyor çünkü peşinde olduğum insanların da kötü insanlar olduğunu biliyorum" şeklinde konuştu.
'ÜNİFORMASINI ÇIKARIP KATİLE VEREN POLİS GÖRDÜM'
Mariana’ya konuşan farklı bir Güney Afrikalı silah tüccarı, yolsuzluğa bulaşmış polislerin ana silah tedarikçileri arasında yer aldığını iddia etti. Kendini 'Vuzi' olarak tanıtan bir silah kaçakçısı, polislerden ağır silahlar da dahil olmak üzere düzinelerce silah satın aldığını belirtti. ‘Vuzi’nin iddialarını eski bir polis memuru olan Torrence’de doğrulayarak şunu da ekledi:
“Bu ülkede polis suçlulardan korkuyor ve gerçeğin söylenmesi gerekiyor. Polislerin insanları öldürmeleri için suçlulara kendi üniformalarını verdiğini birçok kez gördüm. Ayrıca içlerinde bu suçlulara tavsiyelerde bulunacak, o suçlulara ne yapmaları ve nasıl yapmaları gerektiğini söyleyecek çürük polisler var."
“Mevcut olan sistemik yolsuzluğun seviyeleri benim için çılgıncaydı. Tüm veriler ve anlatılanlar, bu ülkede bir şeylerin yolunda gitmediğini gösteren işaretler. Bu bölümle ilgili umudum, her şeyden çok Güney Afrika'daki insanların, özellikle de hükümetin bunu izlemesi ve harekete geçmesi olabilir.” - Mariana van Zeller