Kendi dokunuzla daha genç bir görünüme kavuşun!
Yaşın ilerlemesi ile deride kolajen ve elastin üretimi azalır. Bu azalma ciltte kırışıklık, gevşeme ve sarkma olarak görülür, cilt parlaklığı azalırken, gerginliği de azalır.
Yaşın ilerlemesi ile deride kolajen ve elastin üretimi azalır. Bu azalma ciltte kırışıklık, gevşeme ve sarkma olarak görülür, cilt parlaklığı azalırken, gerginliği de azalır. Fazla güneşe maruz kalma, sigara içimi gibi faktörler bu yaşlanma bulgularını hızlandırır. Bu sorunları çözebilmek için günümüzde dolgu materyalleri kullanımı yaygındır. Ancak dolgu maddelerinin etkinliği kısıtlıdır ve etki süreleri sınırlıdır. Bu sorunu çözmek amaçlı doku mühendisliği çalışmaları sonrasında ilk kez 1995’de ABD’de otolog kültüre fibroblastlar estetik amaçlı kullanılmıştır. 2002’de İngiltere ve Avusturalya’da da otolog fibroblast enjeksiyonu estetik amaçlı yapılmaya başlanmıştır.
Cilt kendi dokusu ile yenileniyor
FDA tarafından onaylı bu yöntemde güneş hasarı olmayan bir bölgeden alınan küçük bir deri biyopsisi 4 hafta kadar gerekli ortamda bulundurularak fibroblastların kültüre edilmesi sağlanır. 3 hafta sonra 3 seans şeklinde sorunlu bölgelere gerekli enjeksiyon yapılır. Böylece yaşlanma belirtilerine sebep olan kollajen ve elastin azalması için kollajeni ve elastini sentezleyecek fibroblastlar bölgeye verilmiş olunur. Özetle cilde enjekte edilen genç ve taze fibroblast hücreleri, bırakıldıkları bölgede faaliyete geçerek kollajen ve elastin üretimi yaparlar; ciltte kuvvetli bir anti-aging aktivite göstererek cildi sıkılaştırırlar. Genel anlamda bir cilt gençleştirme ve canlandırma etkisi sağlanmış olur.
Yöntemin yan etkisi yoktur ve etkisi 5 yıl devam eder
Gençleşmeyi sağlayan fibroblastlar kişinin kendine ait olduğu için, herhangi bir yabancı cisim reaksiyonu veya alerjiye sebep olmaz. Uygulama sonrası ilk 6 ay ile 24 ay arasında düzelmenin devam ettiği ve sağlanan düzelmenin yaklaşık 5 yıl devamlılığını koruduğu bilinmektedir. Kırışıklık tedavisi haricinde yüz yenileme ve gençleştirmede, akne, suçiçeği, ameliyat izleri, yanık izleri gibi derin izlerde, saç dökülmesi tedavisinde, dudak biçimlendirmede, cilt çatlaklarında ve iyileşmeyen / kapanmayan yaralarda kullanılabilen otolog fibroblast enjeksiyonun herhangi bir yan etkisi yoktur. Karsinojenik veya teratojenik değildir. Her hastada uygulanabilen bu tedavi yöntemi sadece hamilelerde yapılan yeterli çalışma olmadığı için kullanılmamaktadır.
Otolog fibroblast enjeksiyonu, hastanın kendi dokusu olması, etkisinin uzun ve kalıcı olması, yan etkilerinin olmaması nedeniyle günümüzün önemli tedavi metodlarının başında yer almaktadır.