Kel erkek yatakta daha mı iyi?
Seks ile saç kaybı arasında ilişki var mıdır? Bu sorunun cevabını Akademi Saç Terapi Merkezi Saç Sağlığı Uzmanı Evrim Bayraktar cevapladı…
Saç kaybı yaşayan bazı erkekler kel kalmayı testosteron hormonunun yüksekliğiyle ilişkilendirir. Bu kişiler saç kaybetmenin getirdiği olumsuz durumu, daha çok erkeklik hormonuna sahip olması sebebiyle “daha fazla cinsel güce sahip olma” yönünde yorumlayarak, övünürler. Akademi Saç Terapi Merkezi Saç Sağlığı Uzmanı (Trikolojist ) Evrim Bayraktar, testosteron hormonu ve seviyesinin “genetik yani erkek tipi saç kaybıyla” ile bir ilişkisi olmakla beraber, saç kaybetmenin “cinsel gücü” artırıcı bir etkisi olmadığını söyledi. Bu konuyla ilgili merak edilen soruları başlık halinde açıkladı…
Mastürbasyon veya Sık Cinsel İlişki Saç Döker mi?
Diğer taraftan mastürbasyon veya sık cinsel ilişkiye girmenin de saç kaybını yaratabileceğini düşünen erkekler bulunmaktadır. Bu inanışta da doğruluk payı yoktur. Aksine sağlıklı bir cinsel yaşam stresi ve gerilimi azaltması, kalp atışını ve kan dolaşımını hızlandırması sebebiyle hem kadın hem erkeğin vücut ve saçı sağlığı için faydalıdır.
Erkekte Saçı Döken DHT nedir?
Erkeklerde saç kaybını oluşturan temel sebep “testosteron hormonu veya sayıca çokluğu” değildir. Genetik saç kaybı yaşayan kişilerin saç kaybetmesinin sebebi, saç kılıfında bulunan genetik alıcıların “testosteronun dönüştüğü (daha yıkıcı formdaki erkeklik hormonu olan ) dihidrotestosterona (DHT) “ duyarlılık” göstermesidir. DHT hormonu saçı olumsuz etkileyerek, saçın yaşam döngüsünün kısalmasına neden olur. Saç her döküldüğünde, dökülen saçın yerine mutlaka yeni bir saç çıkar. Ancak DHT’nin olumsuz etkisiyle ön saç çizgisi ve tepedeki saçlar bir sonraki çıkışında biraz daha zayıflar, daha kısa yaşar. Bu süreç tekrarlandıkça saç küçülerek tüy formunu alır, bir süre sonra bu bölgelerden saç çıkışı sonlanır. Bu nedenle saç kaybı yaşayan erkeklerin saç bölgesindeki genetik alıcıların sayısı ne kadar fazlaysa, bu alıcılar DHT hormonuna ne kadar duyarlıysa o oranda hızlı ve fazla saç kaybedilir.
Bu nedenle “erkek tipi saç dökülmesinde” etken erkeklik hormonu testosteronun miktarı değil DHT’nin seviyesi, aktivitesi ve saç folliküllerinin DHT’ye karşı geliştirdikleri kalıtsal duyarlılıktır.
Her erkek testosteron hormonuna sahipken, neden her erkeğin saç kaybetmediğini bu yatkınlığa sahip olmamasıyla açıklıyoruz.
Saç Kaybının 3 Nedeni
Kişinin anne-baba veya akrabalarında saç kaybı varsa bu kişinin ergenlik sonrası herhangi bir yaşta saç kaybı yaşama ihtimali vardır. Ancak bu durum “kesin saç kaybı yaşanacağı” anlamına gelmez. Saç kaybını yaratan 3 temel faktör: “Genetik-Hormonlar ve Yaş”dır.
Yani genç erkekler yüksek testosteron seviyesine sahip olsalar bile saç kaybına genetik olarak kodlu değillerse veya ciddi sayıda bir saç dökülmesi yaşamıyorlarsa saç kaybı için kaygı duymaları için bir sebep yoktur.
Bununla beraber her erkek, ilerleyen yaşlarda, yaşlanmaya bağlı olarak saçında belirli bir azalma yaşayabilir. Erkeklerde saç kaybı ergenlik sonrası 16 yaş gibi erken bir dönemde başlayabilir. Saç kaybında genetik yatkınlığının yanı sıra, sağlık durumu, yaşam ve beslenme şekli gibi kriterler de etkilidir. Bununla beraber bir erkek 30 yaşına geldiğinde saçının %50’sinden fazlasını koruyorsa, tamamen kel kalma riski çok azdır.
Ancak saç kaybına genetik yatkınlık olan bireylerde yüksek seviyede seyreden testosteron hormonu varsa bunun yanında bu hormonu artırdığı bilinen yüksek oranda stres veya hormonsal bir düzensizlik bulunuyorsa o zaman kişinin daha hızlı saç dökülmesi yaşayacağı bir gerçektir.
Genetik Saç Kaybı Önlenebilir mi?
Erkek tipi saç kaybı erkeklerin büyük çoğunluğunu yaşamlarının bir evresinde etkileyecektir. Genetik saç kaybını ortadan kaldırmak ve durdurmak var olan bilimsel yöntemlerle henüz mümkün değildir. Genetik saç kayıplarını geciktirmek ve kontrol etmek amaçlı kullanılan ve başarılı sonuçlar veren medikal ve kozmetik uygulamalar mevcuttur. Bu tür yöntemlerin saç kaybının fark edildiği en erken dönemde kullanılmaya başlanması ve ürünlerin düzenli kullanılması sayesinde başarılı sonuçlar elde edilmektedir.