Kaş yaparken göz çıkaran maskara! Katran 8 günde can aldı, tek derdi güzel olmaktı
Tek isteği daha güzel kaşlara sahip olmaktı. Dolgun, koyu kaş illüzyonu yaratmak için bir güzellik salonuna gitti ve kaşlarını dönemin en popüler maskarasıyla boyattı. Ancak başına geleceklerden habersizdi. Kullandığı güzellik ürününün ardında korkunç bir gerçek saklıydı.
Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Amerikalı kadınlar arasında daha iyi ve güzel makyaj yapma yarışı baş gösteriyordu. İşte tam da bu sırada piyasaya sunulan Lash Lure adlı bir 'kirpik ve kaş güzelleştirici', kadınları daha koyu ve daha dolgun görünümlü kirpikler vaadiyle cezbetti. Ancak ne yazık ki bu ürün gür kirpikler sunmak bir tarafa kadınların kör olmasına hatta ölmesine neden oluyordu. Lash Lure, kirpikleri ve kaşları daha koyu boyamak için tasarlanmış bir makyaj ürünüydü. Fakat içeriğindeki kimyasal madde olan parafenilendiamin (PPD) nedeniyle oldukça tehlikeliydi. PPD, günümüzde bile alerjik reaksiyonlara neden olabilen güçlü bir kimyasal ancak o dönemde bu tür kozmetik ürünlerin üzerinde hiçbir düzenleme ve test yoktu. Bu yüzden Lash Lure, denetimsiz bir şekilde piyasaya sürüldü ve kısa sürede yaygınlaştı.
KÖRLÜĞE YOL AÇAN TEK MARKAYDI
Maskara 1930'larda piyasada olsa da kirpik ve kaş boyaları özellikle güzellik salonlarında daha popüler bir üründü. Aslında Lash Lure piyasadaki tek ürün değildi. Di-Lash, Coloura, Ey-Tec, Ey-dolize, Perma Coleur ve Larieuse gibi ürünler de Lash Lure ile hemen hemen aynı şeyi yapıyor hatta aynı zararlı içeriklerden bazılarını içeriyordu. Ancak Lash Lure körlüğe yol açan bir ürüne sahip tek şirket olma özelliği taşıyordu. Bazı kadınlar için Lash Lure tamamen güvenliydi fakat diğerleri için tam bir güzellik kabusuydu. Lash Lure’u kullanan kadınlar arasında kısa sürede ciddi sağlık sorunları baş göstermeye başladı. Bu sorunlar arasında yüzde, göz kapaklarında ve gözlerde korkunç kabarcıklar, apseler, kornea ülserleri hatta kalıcı körlük yer alıyordu.
FDA'dan önce, kozmetikler şu anki gibi düzenlenmiyordu. Bu nedenle zararlı içerikler ve alerjenler makyaja bu şekilde giriyor; kadınların kör olmasına, dermatit geliştirmesine ve ölümcül bakteriyel enfeksiyonlara karşı hassas hale gelmesine neden oluyordu. Salgın o kadar travmatikti ki FDA makyaj içerikleri konusunda daha güçlü mevzuatlar için kampanya yürüttü. Hatta kozmetik formülleri için daha katı kurallar geçirmede Eleanor Roosevelt'in (Eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın eşi) desteğini aldı.
ÖNCE GÖZLERİNİ SONRA HAYATINI KAYBETTİ
Lash Lure’un kurbanlarından biri de 52 yaşındaki bir kadındı. Tek isteği daha güzel bir kaşa sahip olmaktı ancak kaş boyasının hayatının gidişatını değiştireceğinden habersizdi. Kaşlarını aldıktan sonra dolgun, koyu kaş illüzyonu yaratmak için bir güzellik salonuna gitti ve kaşlarını Lash Lure ile boyattı. Kaşı almaktan kaynaklanan açık yaralar sonrası Lash Lure kullanımı talihsiz kadında Staph enfeksiyonu oluşmasına neden oldu. Gözleri kısa sürede şişerek kapandı, ateşi korkunç seviyede yükseldi ve bir hafta içinde ciddi bir kırmızı göz hastalığı (konjonktivit vakası) geçirdi. Önce gözlerini kaybeden talihsiz kadın, Lash Lure'dan kaynaklanan enfeksiyonlarla savaşmasının 8. gününde ise öldü.
GÜZELLİK SKANDALI ABD’DE DÖNÜM NOKTASI OLDU
Lash Lure 1930'larda ölümcüldü çünkü alerjenler, alerjik reaksiyonlar ve bu tür sorunlara yönelik tedaviler konusunda uygun bir çalışma yapılmamıştı. Bu skandal, ABD'de büyük yankı uyandırdı ve halk sağlığı açısından ciddi bir tehlike oluşturdu. O dönemde kozmetik ürünler üzerinde yeterli bir yasal düzenleme olmadığı için bu tür vakalar sık sık yaşanıyordu. Lash Lure, ABD Kongresi’nde yapılan oturumlarda bir örnek olarak gösterildi ve bu tür ürünlerin düzenlenmesi için çağrılar yapıldı. Lash Lure’un yarattığı sağlık krizleri, ABD’de kozmetik sektörünün düzenlenmesi için bir dönüm noktası oldu. FDA, bu tehlikeli ürünleri halka göstermek için "American Chamber of Horrors" adıyla ürünü kullanan kadınların öncesi ve sonrası fotoğraflarını içeren sergiler kurdu.
Bu kampanya, 1938’de "Food, Drug and Cosmetic Act" yasasının çıkarılmasını sağladı. Yasa, kozmetik firmalarının ürünlerini piyasaya sürmeden önce güvenlik standartlarını sağlamalarını zorunlu kıldı. Kozmetiklerde kullanılabilecek kömür katranı türevi içerik türleri için standartlar belirledi ve PPD'lerin cilde temas eden makyajlarda kullanılması yasaklandı ancak saç boyası formüllerinde kullanılmasına izin verildi.
GÜNÜMÜZDE SAÇ BOYALARINDA KULLANIYOR
Günümüzde PPD'ler solmaya karşı dirençli bir renk sundukları için hâlâ saç boyalarında yaygın olarak kullanılıyor. ABD, PPD'leri Amerikan kozmetiklerinden yasaklamış olsa da PPD'ler dünyanın dört bir yanındaki kozmetik formüllerinde yer alıyor. Alerjenlerin daha iyi anlaşılması sayesinde, PPD'lere karşı alerjik reaksiyonlar 1930'larda olduğu kadar şiddetli değil ancak yine de PPD'ler, her yıl şiddetli alerjik reaksiyonlar nedeniyle az sayıda ölüme neden oluyor.