Kadınların korkulu rüyası: Karpal tünel
Menepoza gir ama karpal tünele girme...
Bir geceyarısı başparmak, işaret parmağı, orta parmak ile yüzük parmağının yarısında uyuşma, ağrı ve duyu kaybıyla ortaya çıkar. Şiddetini artıran ağrı, el bileği ve önkoldan dirseğe doğru yayılarak dayanılmaz bir hal alır.
İlk kez 1854 yılında Sir James Paget tarafından tanımlanan karpal tünel sendromu; erkeklerde yaş ile birlikte artarken kadınlarda menopoz döneminde zirveye ulaşır. Karpal tünel sendromunun sebeplerinin tam olarak bilinmediğini belirten Dr. Fizyoterapist Gamze Şenbursa, kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla görüldüğünü söyledi.
Yaygın kanının aksine, Mayo Klinik tarafından yapılan çalışmada, günlük ağır (7 saate kadar) bilgisayar kullanımının karpal tünel riskini arttırmadığını belirten Dr. Fzt. Şenbursa, tekrarlayıcı stres, travma, kırıklar, ödem, çıkık, diyabet, büyüme hormonunun aşırı salgılanması sonucu çıkan akromegali hastalığı, tiroid, obezite, romataid artrit, osteoartrit, gut, paget gibi bağ doku hastalıkları, tümörlerin, doğumdan kaynaklanan hastalıkların, kanamaların, gebelik gibi hormonel değişikliklerin ve ele yük bindiren ağır işlerin hastalığın oluşumunu tetiklediğini belirtti.
Dr. Şenbursa, önkol ağrısı, uyuşma, karıncalanma, dirsek, omuz ve boyun ağrısı şeklinde ortaya çıkan hastalığın tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:
3-5 seansta manuel tedavi
“Öncelikle karpal tünelin oluşma sebebine yönelik tedaviler yapılır. Hastalığın ağırlığına göre medikal ve cerrahi tedavi uygulanır. Hafif ağrısı olan hastalarda geceleri bileğe takılan bir bileklik ile birkaç haftada iyileşme sağlanabilir. Bileklik uygulaması, kişinin bileğini fazla kullanmasını kısıtlar ve özellikle gece oluşan ağrıyı engeller.
Manuel tedavi en etkili sonuçları vermektedir. Manuel tedavi kas, eklem, bağ dokusuna direk olarak el ile uygulanan bir tekniktir. Elin iç kısmında ve göğüs bölgesindeki kaslar ve deri, derialtı dokusu gevşetilir. Hastalarda bu bölgelerde kısalma meydana gelmektedir. Median sinire yönelik manuel uygulamalar tedavinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Hastalar ilk seanstan itibaren ağrı ve uyuşmalarının azaldığını hissederler. Ortalama 3-5 seansta tedavi sonlandırılır.
İyileşmeyen şikayetlerde cerrahi tedaviyi gerektirir. Ancak ameliyattan sonra çamaşır sıkma, kavanoz kapağı çevirme, el bileğini zorlama gibi durumlarda ameliyat başarısını önemli ölçüde azaltır.”