İstismarcı amcaya 27 yıl hapis cezası
İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Adli Tıp Kurumu’nun, defalarca amcasının tecavüzüne uğrayan küçük kız için verdiği ‘Ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır’ raporunu dikkate almadan sanığı 27 yıl hapse mahkûm etti
Hazırladığı raporla Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in tahliyesini sağlayan İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun, defalarca amcasının tecavüzüne uğrayan küçük bir kız için verdiği “Ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır” raporu mahkeme tarafından dikkate alınmadı. İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, bu rapora rağmen cezada indirime gitmeyip, sanığı 27 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Balıkesir’de oturan 3 çocuk annesi G.I. (38) eşi A.I.’nın ölümünden sonra kayınbiraderi M.I.’yla (35) evlendi. İddiaya göre, M.I., ilk olarak 2005’te, o zaman 12, şimdi 15 yaşında olan yeğeni C.I.’ya tecavüz etti. Tecavüzler bir yıl içerisinde 4 kez tekrarlandı. Ailenin 2006’da İzmir’e taşınmasından sonra da tecavüzler sürdü. Eşinin memlekete gitmesini fırsat bilen M.I., küçük kıza yine tecavüz etti. Çığlıkları duyan komşularının durumu polise bildirmesi üzerine C.I.’nın bir kez daha tecavüze uğradığı anlaşıldı. Gözaltına alınan amca çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Olayın ardından Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na (SHÇEK) ait bir yurtta korumaya alınan C.I., İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada verdiği ifadede, “Artık yaşamak bile istemiyorum” dedi. Sanık amca ise, “Kendisiyle bir defa birlikte oldum. İddia edildiği gibi üç yıldır cinsel tacizde bulunmadım” dedi.
İki farklı rapor
Küçük kız için İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nden “Cinsel travma nedeniyle depresyon oluştuğu, beden ve ruh sağlığının bozulduğu” yönünde rapor verildi. Mahkeme heyeti bu raporla birlikte yeni bir rapor alınması için dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu raporunda ise yapılan muayenede mağdurenin “ruh ve beden sağlığının bozulmadığı” belirtildi.
Savcı Berkant Karakaya, son mütalaasında, sanığın küçük kıza defalarca cinsel istismarda bulunduğunu belirterek, “Her ne kadar Adli Tıp Kurumu raporuna göre beden ve ruh sağlığının bozulmadığı belirtiliyor ise de toplumun örf ve âdetleri nedeniyle, yaşamının hiçbir döneminde artık kendisine normal yaşıtları gibi bakılmayacak. Olay hayatında maddi ve manevi izler bırakacak” dedi.
Mahkeme heyeti de, 6. İhtisas Dairesi’nin verdiği raporu dikkate almadı ve savcının talebine uyup sanığa önce 18 yıl hapis cezası verdi. Bu ceza, suçun defalarca işlenmesi ve sanığın pişmanlıkta bulunmaması nedeniyle yarı yarıya artırılarak 27 yıla çıkarıldı.