SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

İstanbul’daki 7 saldırı da ‘sapık tenor’un işi mi?

Opera sanatçısı Öğüt’ün, yaşları 18’den küçük kızlara, kendisine kurye süsü vererek, başında kask olduğu halde tecavüz etmesinin, İstanbul’da yaşanan 7 olayla benzerliğine dikkat çekildi

|

Ankara’da yaşları 18’den küçük 7 kız çocuğunun da aralarında bulunduğu 9 ayrı nitelikli cinsel saldırı suçunun faili olduğu iddiasıyla tutuklanan Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Şahin Öğüt’ün ilk olayını 16 Nisan 2008’de Seyranbağları’nda gerçekleştirdiği iddia edildi. Mayıs ve haziranda birer eylemle suçlanan Öğüt’ün, 3 ay ara verdikten sonra ekim ayında ise 6 cinsel saldırı gerçekleştirdiği öne sürüldü. Mağdurlar arasında 11 yaşında bir kız çocuğu ile Ankara’daki ünlü bir cerrahının 15 yaşındaki kızı da bulunuyor.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği’nce önceki gün gözaltına alınan ve ifade vermeden önce yapılan mülakatta, “Neden çocuklara saldırıyorsun?” sorusuna, “Onlar da kadın olmayacak mı?” yanıtını veren Öğüt’ün, resmi sorgusunda ise susmayı tercih ettiği anlaşıldı.

Avukatı terketmiş

Öğüt’ün tutuklanmadan önce çıkarıldığı Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nde, “Daha önceki müdafiim savunmaya devam etmeyeceğini söyledi ve duruşmama katılmayınca yeni müdafii görevlendirildi. Yeni müdafiimin de 9 ayrı evrakı kısa bir zamanda inceleme şansı bulunmayışı göz önüne alınarak, bu aşamada da susma hakkımı kullanıyorum” dediği öğrenildi. Hâkim Avni Mis, Öğüt hakkındaki mevcut delil durumunu ve kaçma şüphesini göz önüne alarak, tutuklanmasına karar verdi. Bugün askerlikten terhis olacakken tutuklanan Öğüt’ün askeri bir suç işlememesi nedeniyle Sincan F Tipi Cezaevi’ne gönderildiği öğrenildi.
Soruşturmayı Ankara Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel’in yürüteceği kaydedildi. Öğüt’ün, su içme veya kargo getirme bahanesiyle kapıyı açtırdığı kızlardan birinin 11 yaşında olduğu öğrenilirken, Ankara’da ünlü bir cerrahın 15 yaşındaki kızına yapılan saldırı olayında televizyon ve bardaktan alınan parmak izlerinin zanlıya ait çıktığı iddia edildi.
Öğüt’ün cinsel saldırı olaylarına 16 Nisan 2008’de Seyranbağları’nda başladığı iddia edildi. Mayıs ve haziranda birer cinsel saldırıda bulunduğu öne sürülen Öğüt’ün, 3 aylık aradan sonra ekim ayında Etlik, Çankaya, Yenimahalle ilçelerinde eylemlerine devam ettiği kaydedildi. Öğüt’ün, 24 Ekim 2008’de Çankaya’daki son olayın ardından Bahçelievler’deki bir marketin kapalı otoparkına sakladığı motorunu almak amacıyla garaja geldiği, ancak polisin önlem aldığını gördükten sonra kaçtığı tespit edildi.

İstanbul şüphesi

Öte yandan Gasp Büro Amirliği ekipleri, İstanbul’daki tecavüz olaylarıyla Öğüt’ün bağlantılı olup olmadığını araştırıyor. 2007’de İstanbul’da yaşanan 7 ayrı saldırı olayının mağdureleri ifadelerini vermeye başladı. Polis, DNA izlerinde diğer olayların zanlısının Öğüt olup olmadığının anlaşılacağını kaydetti.

Babası emekli emniyet müdürü

Öğüt’ün babası E.H.Ö.’nün emekli emniyet müdürü, annesi A.Ö.’nün ise öğretmen olduğu öğrenildi. 31 yaşındaki Öğüt’ün nişanlı olduğu ve gözaltına alındığı günün akşamında kız kardeşinin düğününe katılmayı planladığı da belirtildi.

Sperm örnekleri karşılaştırılıyorÖğüt’ün yakalanmasının ardından 2007’de Şişli, Beşiktaş ve Kadıköy’de benzeri şekilde tecavüze uğrayan beş kız öğrencinin ailesi de polise başvurdu. Yöntem ve profilin uyduğunu belirten emniyet yetkilileri de kriminal incelemenin sonucunu beklemelerini istedi. İstanbul’daki tecavüz olayları üzerine kurulan ekip, olayların işleniş yönteminin ve zanlının eşkalinin aynı olduğunu tespit etti. Zanlının küçük kız çocuklarına tecavüz ettiği saatlerin okul çıkışından kısa süre sonra olması, mağdurların yalnız olması, zanlının kurye görüntüsüyle kapıyı açmada zorlanmaması, motosikletli olması, kaskını çıkarmaması ve koli bandı kullanması benzerlikler olarak tespit edildi. İstanbul’daki sperm örnekleri, Öğüt’e ait örneklerle karşılaştırılıyor.

Gökmen: Utanç duyuyorum
Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü Rengim Gökmen de şu sözlerle tepki gösterdi: Bu şahsın Devlet Opera ve Balesi sanatçısı olarak anılmasından son derece büyük üzüntü duyuyorum, utanç duyuyorum. Hasta bir ruh kimliği, bazen karşımıza bir doktor, bazen bir mühendis, bazen bir hukukçu olarak çıkabileceği gibi bazen de böyle sanatçı adı altında çıkıyor. Ancak ben bu kimselere sanatçı sıfatını yakıştırmayı çok aşağılayıcı bir durum olarak görüyorum. Devlet Opera ve Balesi’ndeki sanatçı arkadaşlarım da çok büyük bir üzüntü duymuşlardır ve yaralanmışlardır.” Gökmen, Öğüt’ü sahnede izlemediğini ifade ederken, “Bu ismi duymuştum ama uzaktan bilgim vardı. Öğrencim de değildi. ” dedi.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.