İğde ile hem fit vücut, hem de canlı bir cilt!
Uzakdoğu’nun milyonlarca yıllık hazinesi Yabani İğde, sağlık ve güzellik kaynağı…
• 40 milyon yıla ulaşan bir geçmişten, ekolojik adaptasyon yeteneği ile günümüze kadar ulaşmayı başaran Yabani İğde, Uzakdoğu’da deri hastalıkları, güneş yanıkları, yara ve iltihaplar, öksürük, mide ve mukoza zarı problemleri gibi birçok alanda, yaygın olarak kullanılıyor. Yabani İğde’nin etken maddesini oluşturan palmitoleik asit, diğer adıyla Omega 7, vücudun Collagen üretimini artırıyor ve cildin yıllar içinde esnekliğini kaybederek kırışmasını önlüyor. Ayrıca yağ yakmayı kolaylaştırıp, vücudun yağ biriktirmesini engelliyor.
Palmitoleik asit, yani Omega 7, komplike metabolizması, yüksek besin değeri ve yüksek miktarda doğal kimyasal içeriği ile Uzakdoğu’nun önemli sağlık hazinelerinden olan Yabani İğde’nin etken maddesini oluşturuyor. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr Erdem Yeşilada, Yabani İğde Yağı’nın egzama, yanık, dermatit, yara ve iltihapların tedavisinde yüzyıllardır kullanıldığını belirtiyor. Prof. Dr. Erdem Yeşilada ”Yabani İğde yağının, cilt üzerindeki bu iyileştirici gücü, içeriğindeki Omega 7 ve E Vitamini ile betakaroten, antioksidanlar ve karotenoid gibi güçlü bileşenlerden ileri geliyor” diyor.
Omega 7’nin hücre zarının fiziksel ve duygusal stresten korunmasında önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. Prof. Dr. Erdem Yeşilada “Omega 7, saç ve ciltte görülen kuruluk, yaşa ve çevresel faktörlere bağlı deri esneklik kaybı ve kırışıklıklarla mücadele ederek ciltte gözle görülür bir iyileşme sağlıyor” şeklinde konuşuyor.
Omega 7, cildin su tutma kapasitesini artırarak, göz kuruluğu veya vajinal kuruluk gibi sıkıntılara da çözüm sunuyor. Tırnakları ve saçları güçlendiriyor. Cildin Collagen üretimine, esnekliğinin artırılmasına ve hasarlanmış cildin iyileşmesine yardımcı olan Omega 7’den, bu özelliklerinden dolayı kozmetik ve cilt bakım ürünlerinde de yararlanılıyor. Yabani İğde yağının, aynı zamanda doğal bir güneş koruyucusu olduğu da biliniyor.
Kilo kontrolünü kolaylaştırıyor, damarları güçlendiriyor…
Omega 7, vücudun yağ biriktirmesini engellemekte de, Japonya’daki bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış bir etkiye sahip bulunuyor. Araştırmalar Omega 7’nin, yağ eritmenin yanı sıra, yeniden yağlanmama konusunda da başarı sağladığını ortaya koyuyor. Bu mucizevi madde, aynı zamanda metabolizmayı hızlandırarak, vücudun insülin hassasiyetini artırıyor. Böylece vücut glikozu yağ olarak depolamak yerine, enerjiye dönüştürüyor ve kilo kontrolü kolaylaşıyor. Omega 7, kalp damar sağlığı açısından da önemli katkı sağlıyor. Palmitoleik asit, damarlarda gezinen kötü kolestrol miktarının düşürülmesinde ve bu sayede damar çeperlerinin esnekliğinin korunarak sağlam kalmasında etkili oluyor. Omega 7, FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi) onayı ile üretilen ve Gıda Bakanlığı’nın onayı ile Türkiye’de satışa sunulan gıda takviyesi ürünleri arasında yer alıyor.