Hızla yaşlanıyoruz!
Türkiye Endonezya’dan sonra dünyanın en hızlı yaşlanan ikinci ülkesi.
Dünya Yaşlanma Konseyi Başkanı Kemal Aydın, Türkiye’nin Endonezya’dan sonra dünyanın en hızlı yaşlanan ikinci ülkesi olduğunu belirterek, "Şu an 6 milyon yaşlı nüfusumuz var. Bu sayının 2020 yılında 12 milyona ulaşmasını bekliyoruz" dedi.
"Yaşlılık Bilimi Uzmanı-Gerentolog" Aydın, "Çukurova Tıp Fuarı" etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Dünya Yaşlanma Forumu"na katılmak üzere geldiği Adana’da, yaptığı açıklamada, 21. yüzyılın en önemli sorununun küresel yaşlanma olduğunu söyledi.
Aydın, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, yaşam süresinin uzaması ve doğum oranındaki düşüş sebebiyle dünyada 60 yaş ve üzeri nüfusun oranının hızla yükseldiğine işaret ederek, "Nüfus yaşlanması 21. yüzyılın en önemli demografik eğilimi olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzde nüfus yaşlanması dünya çapında küresel bir fenomen halini almıştır" dedi.
Türkiye’de de hızlı bir yaşlanma süreci yaşandığına dikkati çeken Kemal Aydın, şu bilgileri verdi:
"Türkiye Endonezya’dan sonra dünyanın en hızlı yaşlanan ikinci ülkesi. Yani batının 50-60 yılda yakaladığı yaşlılık oranını biz 15-20 yılda yakalamış olacağız. Bundan 5-10 yıl öncesine kadar Türkiye’deki yaşlı oranı yüzde 4’tü, ama şimdi yüzde 7.1’e çıktı. Batıda bu kadar iki katına çıkmak 30-40 yılda olmuş, bizde ise 15 yılda gerçekleşmiş. Şu an 6 milyon yaşlı nüfusumuz var bu sayının 2020 yılında 12 milyona ulaşmasını bekliyoruz. Bu Avrupa’daki 6-7 ülke nüfusundan daha fazla. Ancak Türkiye’de yaşlılara yönelik yeterli çalışma yapılmıyor. Türkiye’deki 6 milyon yaşlıdan 1 milyonunun acil bakıma ihtiyacı var."
Aydın, Türkiye’nin daha çok genç nüfusu ile bilindiğini, ancak hızla yaşlandığını dile getirerek, "Nüfusun dengelenebilmesi için doğum oranının 2.1 olması gerekiyor ki bu da her ailede 2 çocuk olmasını gerektiriyor. Ama bu batı bölgelerinde 1.8’e indi. Doğuda ise doğum oranı fazla, bir dengesizlik söz konusu. Genç nüfusla bu denge sağlanabilir. Sağlanamazsa yaşlı nüfus çoğalıp geç nüfus azalırsa ülke ekonomisi çöker" diye konuştu.
"YAŞLANMA BAKANLIĞI KURULSUN"
Yaşlanmanın anne karnından ölünceye kadar devam eden bir süreç olduğunu anlatan Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
"Normalde bir insan ömrü 120 yıl. Yaşlılara yönelik çalışmalar yapmadığımız için bu 120 yılı biz 68-70 yaşında noktalıyoruz. Bir koordinasyon sağlayamıyoruz. Çocuklarımız alkol, uyuşturucu, sigara, düzensiz ve kalitesiz yaşamın sonucu olarak, bilinçlendirilmediği için genç yaşta yaşlanıyorlar. Yaşlanma denildiğinde gençlik akla gelmeli. Temeller nasıl atılırsa ilerisi de öyle olacaktır. Eğitimlerle ve ülke programlarıyla kaliteli bir temel atılırsa o zaman sağlıklı bir nesil, sağlıklı bir yaşlılık ve üretken bir ülke olacağız."
Aydın, Türkiye’de yaşlanma ile ilgili bir kurumun olmadığını belirterek, bu konuda konseylerinin çeşitli çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.
"Avrupa’da sağlıklı yaşlanma var" diyen Aydın, şunları kaydetti: "İnsanlar 90 yaşında ama hala dinç, aktif ve hastalığı yok. Türkiye’de
ise 60’ına gelen bir kişinin 5 tane kronik hastalığı var. Tansiyonu, diyabeti, kolesterolü, romatizması ve unutkanlığı var. Yaşlılık dönemi hastalık dönemi değildir. İnsanlar sağlıklı bir şekilde yaşlanıp sağlıklı bir şekilde hayatlarını devam ettirebilirler. Son nefeslerine kadar üreterek topluma faydalı olabilirler. Bunun için ulusal programlar yapılmalı. Toplumun yaşam kalitesini artıracak bir ’Yaşlanma Bakanlığı’ olmalı. Bunun dünyada örnekleri var. Avustralya, Kanada’da var. Bakanlığın altyapısını hazırlayacağız. Bir sonraki seçimlerde Türkiye’de yaşlanma bakanlığı kurulması için hükümete ve muhalefete öneri sunacağız. Biz bunun hazırlıklarını yapıyoruz. Bakanlık sayesinde Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye’de 100 yaşını hedefleyeceğiz."