Göğüs çöküklüğüne dikkat
Ülkemizde göğüs çöküklüğü hastalığını yaşayan kişi sayısı tam bilinmiyor. Çünkü bu deformiteyi yaşayanlar durumu arkadaşlarından, akrabalarından bile saklıyor ve doktora müracaat etmiyor.
İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Kaynak, "Çocuk kendisini dış dünyadan soyutlamakta. Oysa tedavi başarısı yüzde 98" diyor.
Göğüs çöküklüğü ülkemizde ne sıklıkta görülüyor?
Göğüs duvarının yapısal bozuklukları içinde yer alan, kunduracı göğsü olarak da bilinen Pektus ekskavatum, göğüs ön duvarının doğuştan içeri doğru çökük olmasıdır. Pektus ekskavatum göğüs duvarı yapısal bozuklukları içinde en sık karşılaşılandır. Dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı 300-400 canlı doğumda 1 olarak ifade edilmektedir. Erkeklerde kızlara göre 4 kat daha fazla görülür. Göğüs çöküklüğü hastalığı çoğunlukla hayatı tehdit edici bir hastalık değildir ve nadiren kısıtlı fonksiyon bozukluklarına neden olur. Beyaz ırkta daha fazladır. Kunduracı göğsü genellikle doğumda veya yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkar. Şekil bozukluğu, 14- 15 yaşlarındaki hızlı büyüme, ergenlik döneminde daha çarpıcı hale gelir. Çöküklüğün nedeni kıkırdak kaburgaların fazla büyümesi olsa da neden kesin olarak bilinmemektedir. Genetik yatkınlık söz konusudur. Hastaların yüzde 37’sinde ailede göğüs çöküklüğü (kunduracı göğsü) öyküsü vardır.
Kişiler bu durumu saklıyor mu?
Göğüs çöküklüğü hastalığı olan çocuklar kendine güvensiz ve içe kapanıktır. Göğüs bölgelerini hiçbir zaman açmak istemezler, omuzlarını düşürerek ve öne eğilerek yürür ve otururlar; yüzme, atletizm gibi sporlardan ve sporcu soyunma odalarından uzak dururlar. Bu hastalar kötü görüntülerinden dolayı karşı cinsle ilgilenmekten ve evlilik gibi sosyal olgulardan kaçarak, ömür boyu yalnızlık psikolojisine girebilirler. Bu tarz bir hayat, anormal postüre neden olarak deformitenin daha da ağırlaşmasına yol açar. Göğüs çöküklüğü deformitesi erken yaşlarda dikkati çekmeye başlar. Bu çocuklar ve aileleri kötü görüntüden dolayı bu hastalığı aile yakınlarından akrabalardan ve arkadaşlardan bile saklamakta ve böylece çok daha depresif hale gelmektedirler. Bununla birlikte doktora müracat etmemekte ve tedavisi mümkün olan bir hastalıktan dolayı ömür boyu yaşamdan tecrit olmaktadırlar. Toplumda çok fazla sayıda hasta varken, kayıtlara yansımış, hastaneye müracat etmiş hasta sayısı oldukça azdır. Çoğu çocuk ne yazık ki, bu şekil bozukluğu nedeniyle kendisini dış dünyadan soyutlamaktadır.
İdeal ameliyat yaşı 9-11
Nedenleri nelerdir?
Etyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Teorik olarak intrauterin bası, raşitizmin ve diafragma kası anomalilerinin göğüs kemiğinde şekil bozukluğuna neden olduğu ileri sürülmüştür. Ayrıca, genetik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Hastaların yüzde 15’inde skolyoz vardır ve yüzde 11’inde ise ailede skolyoz öyküsü vardır. Şekil bozukluğunun kemik ve kıkırdak kaburga bileşkesindeki dengesiz büyüme sonucu ortaya çıktığı farzedilmiştir. Tutulan kıkırdaklar sıklıkla kaynaşmıştır, düzensiz şekillidir veya dönüktür. Rezeke edilmiş kıkırdaklar incelendiğinde kıkırdak hücrelerinde düzensizlik, perikondrit ve aseptik nekroz alanları görülmüştür. Bu dengesiz gelişme sonucu iman tahtası dediğimiz göğüs kemiği içeri doğru çekilmiştir.
Ameliyat için en ideal yaş kaç?
Ameliyat zamanı konusunda genel görüş 9-11 yaş arasının en uygun zaman olduğudur. Böylece ergenlik dönemindeki hızlı gelişim sırasında da bar vücutta kalmaktadır. Bu nedenle daha erken yaşlarda yapmayı artık pek tercih etmiyoruz. Şikayetleri olmadan ciddi çöküntüsü olan veya akciğer ya da kalbe ciddi basısı ve buna bağlı şikayetleri olan 5 yaş altı çocuklarda ise operasyon hemen yapılabilir. Bu ameliyat her yaşta yapılabilmektedir. 50 yaşında da ameliyat ettiğimiz hastamız vardır. Yaklaşık 1000 civarında ameliyat ettiğimiz hastanın çoğunluğu 9-17 yaşları arasındadır.
Tedavi yöntemleri neler?
Pektus ekskavatumda tedavi cerrahidir ve başarı şansı yüzde 95-98’dir.
- Ravitch Yöntemi (Açık yöntem): Cerrahi tedavide göğüs ön duvarına büyük bir insizyon yapılır. Kemik kaburgalardan çıkartmalar yapılmaktadır ve sıklıkla sternumun alttan bar ile desteklenmesi gerekmektedir. Ameliyat süresi ve iyileşme süresi uzamaktadır. Nüks ihtimali yüksektir.
- NUSS Yöntemi: Minimal invazif, endoskopik bir cerrahidir. Kamera eşliğinde yapılan bu yöntemde barların yerleştirilmesi için gerekli olan sağ ve sol koltukaltı bölgesinde de yaklaşık 1-2 cm kesi yapılmaktadır. Göğüs kafesinin çökük kısmının arkasına yerleştirilen Pectus bar diye bilinen metal destek ile ameliyattan hemen sonra hastanın çökme problemi düzelmektedir. Pektus bar, hastanın yaşına göre hekimin karar verdiği süre boyunca, yaklaşık 2,5 yıl vücutta kalmaktadır. Operasyon genel anestezi altında yapılmaktadır. Tarafımızda neredeyse tamamıyla NUSS yöntemi uygulanmaktadır. Göğüs ön duvarında kesi olmaması, günlük aktiviteye erken başlayabilme önemli avantajlarındandır.