Geçmişi nasıl terk edersiniz?
Artık fiziksel hastalıkların ve ruhsal problemlerin hızla arttığı bir çağda yaşıyoruz. İletişim sorunları, korkular, fobiler, ikili ilişkilerde derin uyuşmazlıklar, tıkanmışlık hissi, tükenmişlik sendromu en çok gündeme gelen sorunlar oldu.
Bioenerji uzmanı Kemale İbrahimova, birçok insanın farkında ya da farkında olmadan geçmişte yaşadığını, özgüvenini tamaman kaybettiğini, yaşamsal enerjisini tükettiğini, dolayısıyla doğru kararlar veremediğini söylüyor. Çocuklukta yaşanan travma ve olumsuzlukların bilinçaltında negatif bir kayıda yol açtığını ve bu negatif kayıtların yetişkin dönemde hayatı her anlamda etkilediğini vurguluyor. "Virüsün bilgisayardaki dosyaları bozması gibi bedendeki hücreleri bile etkiliyor bu durum, bütün hayatta tıkanmalara yol açıyor. Eski yaşanmışlardan gelen bu kayıtlar temizlenince, yani geçmişi terk ettiğinizde şimdiki hayattaki istenmeyen olgular da iyileşiyor" diyor.
Türkiye'de uygulayan tek uzman
Ünlü Rus Psikolog Konstantin Dovlatov, alternatif tedavi yöntemleriyle hastalarını sağaltıyor. Rusya'nın tanınmış yaşam koçu ve psikoterapi uzmanı, "Ruhsal integrasyonika" adını verdiği bir tedavi sisteminin kurucularından. Ayrıca, dünyanın her yerinden gelen terapi ve bioenerji uzmanlarını eğitiyor. Şimdiye kadar 600 dolayında uzman, Dovlatov'un kurduğu okula devam etti ve sistemi öğrendi. Kemale İbrahimova da Dovlatov'un okulunda eğitim aldı. Bu yöntemi Türkiye'de danışanlarına uygulayan tek uzman.
Geçmişe yapışmayı bırakıp, güncellemeler için zihinde yer açmak gerektiğine vurgu yapıyor İbrahimova. Uyguladığı sistemle kişinin kendisinin ve ailesinin geçmişindeki tüm kayıtlar taranıyor. Hayatınızdaki çok üzücü kazalar, aileyi etkileyen ve "uğursuzluk" denilen gizemli dönemler, ihanetler, trajediler, herşeyi ama herşeyi bilinçaltında gizleyen bir zihin, günlük hayattaki yaşam enerjisini bloke ediyor, etkisizleştiriyor.
'Güçlü kadın zayıf erkeği çekiyor!'
"Algısal bir filtremiz var, sadece görmeye hazır olduğumuzu görüyoruz. Eğer güçlü bir kadın iseniz, enteresandır ki sadece zayıf erkekleri görürsünüz, ona aşık olursunuz" diyor Bioenerji Uzmanı. Bilinçaltının beynimizin bizi korumak için oluşturduğu "programlanmış bir organizasyon" olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: "Bilinçaltı bütün yaşantıları kaydeder. Bunlara benzer bir olay yaşadığımızda bilinçsiz olarak kendimizi suçlar ve üzülürüz. Bizi aslında bilinçaltımız yönetiyor. Tüm kayıtlı olumsuz yaşanmışlıklar, kötü aile deneyleri zihinde kaldıkça duygularda öyle bir sıkışıklık oluşturur ki, durum vahim hale gelebilir.”
Geçmişteki 'aile laneti' kişinin yaşamsal enerjisini hırpalıyor
Kişiler bunalımlı dönemleri genellikle "hayatın stresi" şeklinde algılıyor. Oysa hepsi bilinçaltına atılan atılan kayıtların eseri. İbrahimova bugün bazı insanların yaşadığı başarızlıkların ve mutsuzlukların, güvensizliklerin, zihnin bir veya iki kuşak gerideki kayıtlarında yer alan "aile laneti"nin eseri olabildiğini de söylüyor. Hatta aileye, kişinin kendisine yapılan büyülerin, bir kıskanç kişiliğin fırlattığı haset dolu bir bakışının bile insanın normal hayatına mutlu olarak devam etmesinde sorun yaratabildiğini belirtiyor. Bütün bu sıradışı konumlanmayı yok edebilmek, normalleştirmek için bilinçaltında var olan ve kişide iz bırakan yaşanmışlıkları tespit etmek, "Ruhsal integrasyonika" tekniğiyle ortadan kaldırmak mümkün.
'Yüzde 95 onun etkisi altındayız'
İbrahimova'ya göre, çocuklukta yaşanan üzücü, kırıcı olaylar kişiyi yetişkinlikte aşırı kırılgan bir hale getiriyor. Ya da saldırgan öfkeli yapabiliyor. Yani, şimdiki davranışımızın çoğunun, duygularımızın, tepkilerin, eylemlerimizin ve kararlarımızın yüzde 95'i bilinçaltının etkisinde uzmanın verdiği bilgilere göre; "Bilinçaltı akıl, hayat için biriktirdiğimiz tüm hatıraları ve davranış kalıplarını saklayan çok güçlü bir bilgisayar gibi" yorumunda bulunan uzman şu açıklamayı yapıyor:
'Bu kötücül çağda manevi kalkan şart'
"Kendinizi nasıl temizleyeceğinizi, eski yıkıcı enerjilerden (hatta nazarlardan bile) nasıl kurtulacağınızı ve özgürlüğü nasıl hissedeceğinizi öğrenmek mümkün. Küçük çocukların bile tecavüz edip öldürüldüğü, insanların birbirini hiç düşünmeden kıydığı bu çağda bir manevi koruma kalkanı gerekir. Dünyada bu sistemden faydalanan çok uzman var. Türkiye'de sadece ben uyguluyorum. Ancak geçmiş programların bilinçaltında gizlenmiş kalıntılarında temizlik son aşama değildir. Temizlenen zihin ve bedeni mis gibi enerjilerle doldurmak ve onu tahrip etmemek gerekir. Yaşamda kötüyü çekmemek üzere donanmış bir bedenle mutlu olmak da, başarılı olmak da çok kolay"