Vücudumuzdaki her hücrenin düzgün çalışması için suya ihtiyaç duyuyor. Su, her gün soluduğumuz ve yediğimiz toksinlerin vücuttan atılması için büyük önem taşıyor. Yapısal veya işlevsel açıdan su, vücudumuz için bir deterjan ve temizlik maddesi görevini görür. Dehidrasyonun vücudunuz üzerindeki etkilerini ve sıvı alımınızı olması gereken yerde nasıl tutacağınızı öğrenmek için okumaya devam edin. Vücudunuz susuz kaldığında, hücreleriniz beyninize bir sinyal gönderir ve bu size susadığınızı söyler. Ancak dehidrasyon beyninizi daha şaşırtıcı şekillerde de etkiler. Mekanizma tam olarak anlaşılmasa da, dehidrasyon ruh hali ve bilişsel performanstaki düşüşle de bağlantılıdır. Dehidrasyon ayrıca elektrolit seviyeleri çok düşük olduğunda beyinde sorunlara neden olabilir. Elektrolitler, elektrik sinyallerinin hücreler arasında geçişine yardımcı olan potasyum ve sodyum gibi minerallerdir. Düşük elektrolitler, istemsiz kas seğirmesine ve hatta nöbetlere neden olabilecek bir arıza veya bozulmaya neden olabilir. Susuz kaldığınızda, hücreleriniz hipotalamusunuza, antidiüretik hormon (ADH) olarak bilinen vazopressin adlı bir hormon salan bir sinyal gönderir. Bu hormon böbreklere kandan daha az su almasını söyler, bu da daha koyu, daha konsantre bir idrara yol açar. Uzun süre boyunca sürekli olarak susuz kalırsanız, böbrekleriniz ekstra çalışmak zorundadır. Bu, sizi böbrek hastalığı için daha yüksek risk altında tutan bir tür hasar olan akut böbrek hasarına kadar götürebilir. Vücudunuzun kan yapmak için sıvıya ihtiyacı vardır, bu nedenle sıvı seviyeniz düştüğünde kan hacminiz de düşer. Kan dolaşımının uygun bir kan basıncını korumak için vücutta yeterli sıvıya ihtiyacı vardır. Dehidrasyon, bayılmanıza neden olabilecek hipotansiyona veya düşük tansiyona neden olabilir. Bağırsaklarınızın düzgün çalışması için yeterli hidrasyona ihtiyacı vardır. Optimal hareketlilik (atıkların sindirim sisteminizden geçmesi) ve bağırsak sağlığı için suya ihtiyaç duyar. Dehidrasyon, hem sindiriminiz hem de genel sağlığınız için önemli olan bağırsak ve mikrobiyomunuzun mukozal astarına da zarar verebilir. Sağlıklı cilt, çevremizdeki mikroplara karşı doğal bir bariyer görevi görür, ancak yetersiz sıvı alımı, patojenlerin girebileceği çatlak dudaklara ve kuru cilde neden olabilir. Sağlıklı bir cilt için iyi nemlendirme şarttır. Su içme oranınız arttığında cildinizin nemlilik oranı da artar.