Gözde İzmir Hastanesi doktorlarından Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Pınar Saraç, tiryakilere kansere davetiye çıkartan sigarayı bırakmanın püf noktalarını anlattı. Sigarayı bırakmadan önce bir bırakma tarihi belirlenmesini ve kişinin bırakma nedenlerini yazarak her gün görebileceği bir yerde bulundurmasını öneren Dr. Saraç, Sigarayı bıraktıktan sonraki ilk 2-3 haftalık süreç nikotin yoksunluk belirtileri nedeni ile çok daha zor geçirilmesine karşın bu sürecin geçici olduğu unutulmamalıdır. Bağımlılık yapıcı maddelerden kurtulmak güçtür; ama imkansız değildir, kararlılıkla başarılabilir dedi. Dünyada ölüme en çok yol açan iki nedenden birinin, tütün kullanımı olduğunu belirten Uz. Dr. Pınar Saraç, sigara kullanımıyla birlikte çok ciddi ölümcül sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabildiğimizi söyledi. Sigaranın toplumsal zehirlenmeye neden olan en önemli madde olduğunu ifade eden Dr. Saraç, Sigara dumanında 4 binden fazla zehirli, tahriş edici kimyasal madde bulunuyor. Bu maddeler ya direkt kanser yapıyor ya da kanser oluşumunu kolaylaştırıyor. Sigara bağımlılığının alkol, eroin, kokain bağımlılığından hiçbir farkı yok. Sigarayı deneyen her üç kişiden biri, tek bir sigarayla bile bağımlı hale gelebiliyor. Nefes darlığına neden olan kronik bronşit ve amfizem gibi akciğer hastalıklarına yol açıyor. Akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde doksanının nedeni sigaradır diye konuştu. Dr. Saraç, sigaranın ağız, dil, dudak, gırtlak, yemek borusu, pankreas, böbrek, mesane, rahim ağzı ve prostat kanseri oluşma riskini 30 kat artırdığını ve kalp krizi geçirme riskini de 10 kat artırdığına dikkat çekti. Tütünün içindeki nikotinin, hem fiziksel hem de psikolojik bağımlılık yapan bir madde olduğunu kaydeden Dr. Saraç, kişilerin tek bir sigara kullanımı ile bağımlı hale gelebileceklerini söyledi. Sigara içildikten 10 saniye sonra sigaranın içerisindeki nikotinin yanak mukozası ve akciğerler tarafından emildiğini kaydeden Dr. Saraç, sigaranın nasıl bağımlılık yaptığını anlattı. Dr. Saraç, Emilimin ardından nikotin beyine ulaşıyor ve beyindeki mezolimbik sistem uyarılıyor. Beyindeki uyarılan merkezden bağlı olarak bazı hormonlar salgılanıyor. Bu hormonlar kişinin gevşemesini, sakinleşmesini, kendisini daha iyi hissetmesini, zevk almasını sağlıyor. Bu ödül gibi gelen değişikliklerin devamı için vücut daha çok nikotin istemeye başlıyor. Bir süre sonra nikotine karşı tolerans gelişiyor. Bunun anlamı şu; vücuttaki nikotin miktarı arttıkça etkileri azalıyor ve kişi bu ödül gibi gelen değişikliklerin devamını sağlamak için nikotin alımını arttırıyor. Bir süre sonra bu alışkanlık haline geliyor ve nikotin ihtiyacı olmasa bile sigara içmeye başlıyor. Ayrıca günlük hayattaki çay -kahve-alkol içmek, yemek sonrası, arkadaş ve eğlence ortamı gibi pek çok faaliyet ile de sigara içme isteği ilişkilendiriliyor. Kişi zamanla bağımlı hale geliyor diye konuştu. Her sigara içme isteği üç beş dakika sürdüğünü belirten Saraç, şöyle devam etti: Önemli olan bu süreyi geçiştirebilmektedir. İşi ile uğraşmak, su içmek, duş almak, derin nefes egzersizleri yapmak, meyve sebze tüketmek, diş fırçalamak sigara içme isteği geçiştirilebilir. Bunun dışında sigara içmeyi hatırlatan günlük faaliyetlerden uzak durulmalı, çevremizden kül tablası, çakmak gibi hatırlatıcı objeleri kaldırmalıyız. Sigarayı birlikte almaktan zevk aldığınız (çay, kahve, alkol vb.) gibi alışkanlıklardan bir süre de olsa uzak durmak bu dönemin kolay atlatılmasına yardımcı olmaktadır. Sigara içilen ortamlarda olabildiğince bulunmamaya özen gösterilmeli. Sigara içen yakınlarınızla görüşmeyi bile gerekirse bir süreliğine ertelemelisiniz. Çünkü aile ve arkadaş desteği motivasyonu ve desteği kararlılığınızın devamını sağlama da çok önemlidir. - Hayal kırıklığına kapılmayın, kendinizi suçlamayın - Başaramadığınızı düşünmeyin, kararlı olmaya devam edin - Bu durumun nikotinin bağımlılık yapıcı özelliğinden kaynaklandığını hatırlayın. İçmemeyi sürdürün - Bir kez içmiş olmanız sigaraya tekrar başlamanız demek değildir, içmeye devam etmediğiniz sürece siz hala sigarayı bırakmış bir bireysiniz.