Sıvı tüketimi yaz aylarından en fazla dikkat edilmesi gereken konuların başında geliyor. Yüksek sıcaklık ve nemin etkisiyle vücut terleme yoluyla su ve tuz kaybediyor. Kanın koyulaşmasına neden olan su ve tuz kaybının önlenmesi, özellikle kalp sağlığı bakamından son derece önemli. Gereğinden fazla sıvı tüketimi ise vücudun tuz dengesini bozarak ritim bozukluklarına neden olabiliyor. Temiz olmayan su veya iyi yıkanmayan sebze ve meyveler enfeksiyon hastalıklarına ve yaz aylarında sık görülen ishale neden olabiliyor. Sıvı- tuz dengesini bozan ishal ciddi tansiyon sorunlarına yol açabilir. Yaz aylarında aşırı sıcak ve nemden etkilenmemek için en sık başvurulan serinleme yöntemlerinden biri de klima. Ancak dikkat edilmezse klima da ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Özellikle, bakım ayarları zamanında yapılmayan ve düşük derecelerde çalıştırılan klima çocuk, yaşlı ve alt solunum yolu rahatsızlığı bulunan kişileri olumsuz etkileyebiliyor. Klimanın 23 ila 24 derece aralığında çalıştırılması ve direk temas edecek şekilde soğuk havaya maruz kalınmamasına dikkat edilmeli. Zatürre gibi ciddi hastalıkları neden olabilen yanlış klima kullanımı, alerjik bünyeli kişilerin şikayetlerini artırabiliyor. Uzun süre sıcak ortamda kaldıktan sonra aniden klimalı soğuk bir ortama girmek kalp damarlarında spazm etkisi yaparak büzülmelere ve krizlere neden olabilir. Ev ve işyerinde kullanılan klima gibi otomobillerde de soğuk havaya direk maruz kalmaktan kaçınılmalı. Gün içinde güneşin zararlı etkilerinden korunmanın en basit yöntemlerinden biri de şapka, şemsiye ve güneşin zararlı etkilerinden koruyucu yüksek faktörlü kremler kullanmak. Özellikle güneşin cilt üzerindeki olumsuz yakıcı etkisini yeterince hissedemeyen diyabet hastaları terleme bozukluğu nedeniyle ciddi sorunlar yaşayabiliyor. Aşırı sıcaklar nedeniyle kan şekerinin yükselmesi kan akışkanlığını azaltabiliyor. Şekerin yükselmesiyle ortaya çıkan sıvı kaybı ve sıcağın da etkisiyle inme, kalp krizi ve beyin kanamalarına görülebilir.