Çağımızın korkutan hastalığı olan meme kanseri kadınlar arasında en sık görülen kanser türü. Günümüzde her 8 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanabiliyor. Aslında yaşam tarzında yapılacak olan bazı değişikliklerle meme kanserinden büyük ölçüde korunmak mümkün. Bunun için de öncelikle beslenme alışkanlıklarına dikkat etmek gerekiyor. Çünkü yapılan araştırmalara göre, sağlıklı beslenmek kansere yakalanma riskini yüzde 30-40 civarında düşürebiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal meme kanserine mücadelede ayrı bir önem taşıyan besinleri anlattı, önemli önerilerde bulundu. Ceviz, kanserli hücrelerin hayatta kalmalarını sağlayan enzimlerin aktivasyonunu engelleyen “gama tokoferol” adında bir bileşen içeriyor. Ayrıca içerdiği fitoöstroller sayesinde, kadınlarda ve erkeklerde östrojen seviyelerini düzenleyerek, meme kanseri hücrelerinin büyümelerine neden olan östrojen reseptörlerinin de bloke edilmesini sağlıyor. Nutrition and Cancer Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada; 1 ay boyunca her gün ceviz tüketen farelerde, tüketmeyenlere göre kanserli hücrelerin büyüme oranının yarı yarıya azaldığı görülmüş. Meme kanserinden korunmak için her gün mutlaka 2-3 tam ceviz tüketmeye çalışın. Yemeklere sos olmanın dışında, pişmiş domates meme kanseri riskini azaltmaya da yardımcı oluyor! Ulusal Kanser Enstitüsü’nün yayınladığı bir çalışmada, domateste bulunan likopenin, özellikle meme kanserinin önlenmesi ve tedavisinde etkili olduğu bildirilmiş. Domateste ayrıca piştikçe etkinliği artan antikanserojen özelliğe sahip karotenoidler mevcut. Yapılan çalışmalarda yüksek karotenoid düzeyine sahip olan kadınların meme kanserine yakalanma riskinin yüzde 19-22 oranında daha düşük olduğu saptanmış. Özellikle hafta sonu kahvaltılarında menemen tüketmek ya da makarna soslarını pişmiş domatesle yapmak hem sağlıklı hem de lezzetli birer alternatif olabilir. Yağlı balıklar, özellikle omega 3 yağ asitleri bakımından oldukça zenginler. Uluslararası çalışmaların geniş çaplı bir analizi yapıldığında, yeterli omega 3 yağ asidi tüketen kadınların yüzde 14 oranında daha az meme kanseri riski taşıdığı bulunmuş. Omega 3 yağ asitleri, hem antioksidan kapasitesi, hem de kalp koruyucu özellikleri sayesinde diyetimizde mutlaka bulundurmamız gereken yağlar arasında yer alıyorlar. Sadece somon değil, uskumru ve hamsi gibi balıklar da omega 3 yönünden zenginler. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal meme kanserine karşı haftada 2 gün balık tüketmeyi ihmal etmemiz gerektiğini söylüyor Kuru baklagiller içerdikleri bitkisel protein ve lif sayesinde kilo vermek isteyenlere başlıca önerilen besinlerin başında geliyor. Ancak tek faydaları sadece bu değil. Nutrition and Cancer Dergisi’nde yayınlanan bir çalışma, baklagillerin proteaz inhibitörleri olarak adlandırılan ve anti-kanser olan ajanlar sayesinde meme kanserini önleyebileceği gösterilmiş. Meme kanserine karşı haftada en az 2 gün kurubaklagil tüketimine özen gösterin. Keten tohumu, kan basıncını düzenlenme, kolesterol seviyesini düşürme gibi pek çok açıdan sağlık için oldukça faydalı. Ayrıca keten tohumu antioksidanlardan da oldukça zengin. Yapılan çalışmalar, meme kanserini önleme ve tümör büyümesini azaltmada keten tohumunun etkili olduğunu gösteriyor. Günde 1 çay kaşığı keten tohumunu yulafa veya yoğurda ekleyerek ya da salatalarınıza ekleyerek tüketebilirsiniz. Ancak bazı meme kanseri türlerinde tüketilmesi önerilmez. Bu yüzden eğer meme kanseri tedavisi görüyorsanız doktorunuza sormadan tüketmeyin. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal yeşil çayın sağlık açısından pek çok yararı bulunan polifenoller bakımından oldukça zengin olduğunu belirterek şunları söylüyor: “İçerdiği bu antioksidan bileşenler sayesinde hücreleri oksidatif hasara karşı koruyarak kanserli hücre oluşumunu dolaylı olarak azaltıyor. Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından yürütülen küçük bir çalışmada, günde en az 1 fincan yeşil çay içen kadınların çay içmeyenlere göre daha az oranda kanser tanısı aldığı tespit edilmiş. Eğer tansiyon probleminiz yoksa günde 2 fincan yeşil çay içmenizde fayda var” Ispanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, lutein, zeaksantin gibi antioksidanlardan oldukça zenginler. Bu antioksidanlardan zengin bir beslenme düzenine sahip olanlarda meme kanseri görülme sıklığı yüzde 16 oranında daha düşük. Lahana ve kuşkonmaz da yine ıspanak gibi bu antioksidan bileşenlerden oldukça zengindir. Yapılan bir çalışmada, zeytinyağında bulunan antiinflamatuar özellikteki fenolik bileşenler ve oleik asitin kanserli hücrelerin büyümesini bastırdığı belirtilmiş. Buna bağlı olarak da, beslenmelerini sızma zeytinyağıyla destekleyen kadınlarda meme kanseri görülme riskinin yüzde 68 daha düşük olduğu belirlenmiş. Beslenmenizde tereyağı veya kuyruk yağı gibi doymuş / trans yağlar yerine, tekli doymamış yağ asitlerinden zengin olan zeytinyağına ağırlık verin. Yaban mersini, böğürtlen, çilek ve ahududu gibi meyveler, antikanser özellikleri olan polifenolden yüksek miktarda içeriyorlar. Ayrıca, C vitamini gibi antioksidanlarda da yüksektir. Berry cinsi meyvelerin meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabileceğine dair bazı kanıtlar da var. Texas Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, diyetinde şeker olan farelerin insanlarda meme kanserine benzer şekilde meme bezi tümörlerinde büyüme ve metastaz yapma riski saptanmış. Günlük şeker tüketiminizin toplam enerjinin yüzde 5’ini geçmemesine dikkat edin. Tüm yağlar kötü değildir. Ancak hayvansal yağların yanmasıyla oluşan trans yağların meme kanseri riskini arttırabileceği biliniyor. Bu yüzden kızartma, fast food, işlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durun. • Kırmızı et: Haftalık 350 – 400 gramdan fazla kırmızı et tüketmemeye çalışın. Özellikle yanmış, tütsülenmiş ve füme gibi et kaynakları hem içerdikleri karsinojenik bileşenler hem de yüksek tuz oranları sebebiyle kanserden kalp hastalıklarına birçok rahatsızlığa yol açabiliyor. Zerdeçalın etken maddesi olan curcumin, anti inflamatuar özelliği sayesinde kronik inflamasyon ve kanser gelişimin önlenmesinde önemli bir yere sahip. Bu kök baharatı tüketirken etkinliğinin artması için karabiber ve zeytinyağıyla karıştırarak salata sosu veya kahvaltılık sos olarak tüketebilirsiniz. Ancak dikkat! Günde 1 tatlı kaşığından fazlasını tüketmek tansiyon ve mide rahatsızlıklarına yol açabilir.