Kontrolsüz bir dürtüye dönüşebilir! Aşırı yeme bozukluk mu? Bağımlılık mı?
Yemek yemek, yaşamımızı sürdürebilmemiz için bir gereklilik olsa da bazen kontrol edilemeyen bir dürtüye dönüşebilir. Peki, aşırı yeme alışkanlığı hangi noktada bir rahatsızlık olarak değerlendirilmelidir? Prof. Dr. Işıl Göğcegöz aşırı yeme konusunun psikolojik etkilerini değerlendirdi.
03.02.2025 - 17:12
|
Son Güncellenme: 03.02.2025 - 17:12
Kakao ve şeker etkili
Son yıllarda yeme bozuklukları dışında alkol/ madde kullanım bozukluğu tanı ölçütlerini karşılayıp yeme bağımlılığı olarak tanı alan bireyler bağımlılık alanında tedavi edilmeye başlamıştır. Yeme bağımlılığının madde bağımlılığı tanı ölçütlerini karşılamasının önemli sebeplerinden birisi, bazı yiyeceklerin santral sinir sisteminde tıpkı maddeler gibi etki göstermesidir. Yağlı, şekerli, çikolata gibi karbonhidrat ve yağ oranı yüksek bazı yiyeceklerin santral sinir sistemindeki mezolimbik yolakta (ödül yolağı) dopamin salınımını artırdığı gösterilmiştir. Ayrıca, bu tür yiyeceklerin insula, orbitofrontal korteks ve singulat korteks gibi alkol /madde bağımlılığında önemli olan nöroanatomik bölgeleri aktive ettiği saptanmıştır. Yeme bağımlılığında çikolata, şeker ve karbonhidrattan zengin yiyeceklere aşırı istek duyma yani aşerme klinik araştırmalarda özellikle bu yiyeceklerin tüketiminin doğrudan psikoaktif etkisinin olduğunu, içeriğindeki kakao ve şekerin de bu aşermede doğrudan etkili olduğunu gösterilmiştir.