Kalp sağlığı açısından yeterli beslenme ve fiziksel aktivite önem taşıyor. Kilo verme uğruna yapılan hatalar ise kalp sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof.Dr. Muzaffer Değertekin, geçen günlerde yapılan Avrupa Kardiyoloji Derneği toplantısının ayrıntılarını açıkladı. Fransa’nın başkenti Paris'te gerçekleştirilen Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin toplantısında önemli gelişmelerin yer aldığını belirten Prof.Dr. Muzaffer Değertekin, şunları söyledi: Toplantıda 30 bine yakın meslektaşımız son gelişmeleri değerlendirdi. Son yapılan çalışmalarda yaklaşık 450 bin kişi tarandı. 25 bin kişi ise yaklaşık 10 yıl boyunca takip edildi. Takip sırasında hastalar beslenme alışkanlıkları, karbonhidrat tüketimleri ve yağ oranlarına göre 4 gruba ayrıldı. Çalışma sonunda normal kilosuna ulaştıktan sonra düşük karbonhidratlı diyete devam eden kişilerde kalp hastalığı riskinin yüzde 20 daha fazla olduğu görüldü. Kısa dönem için düşük karbonhidratlı diyet oldukça faydalı ancak bunun 10 yıl boyunca devam etmesi kalp hastalıklarına yol açıyor. Bu çalışma gösteriyor ki ideal kiloya ulaştıktan sonra ısrarla düşük karbonhidrat tüketimine devam etmek kalp hastalığı için her zaman iyi olmayabilir. İdeal kiloya ulaştıktan sonra yaşam şeklinin değiştirilmesinin sağlıklı olduğunu ifade eden Değertekin, Yüksek oranlarda karbonhidrat tüketiyorsanız onu kontrol altına almalısınız. Ama karbonhidrat tüketimini çok düşürmemelisiniz. Çalışmalar günlük 200 gramın altına düşülmemesi gerektiğini gösteriyor. Düzenli egzersiz yapmak önemli. Fiziki aktivitelerinizi ne kadar canlı tutarsanız metabolizmanız o kadar hızlanır. Önemli olan kalp hastalıkları risk faktörlerinden korunmaktır. Yani sigara, doymuş yağ tüketimi ciddi oranda sınırlandırılmalı. Bunların dışında egzersiz ve dengeli beslenmeye dikkat etmek gerekir değerlendirmesinde bulundu. Obezitenin ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ancak şok diyetlerin ve sık kilo alıp vermenin de kalbi olumsuz etkilediğini anlatan Prof.Dr. Muzaffer Değertekin, şu uyarılarda bulundu: Obezite, kalp krizi ve düzensiz kalp ritmi açısından ciddi bir sağlık problemi. Obeziteden korunmak gerekiyor ancak bunun yaşam boyu devam etmesi önemli. Çünkü obezite uzun süreli devam ederse ciddi şekilde kalp hastalığı riski artıyor. Ritim problemini artırıyor ve bunlarda daha sonra karşımıza inme olarak geliyor. Özellikle sık ve hızlı biçimde kilo değişimi yaşayan kişilerde kalp ritim bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Bu ritim problemi daha sonra inmeye neden oluyor. O nedenle hızlı kilo alıp vermekten kaçınarak düzenli bir kilo verme yöntemi izlenmeli. En önemlisi yaşam boyu obeziteden korunmak. Uzun yıllar boyunca obez iseniz kalp hastalığı riski sizi ciddi oranda etkileyecektir. Şok diyetler bir miktar etkili olsa bile kalp ritminizi olumsuz etkileyerek inme riskine neden olacaktır. Günlük beslenmede yer alması gereken 200 gram karbonhidrat; ekmekten salataya, baldan çorbaya kadar pek çok besini içeriyor. Uzmanlara göre örnek liste ise şu şekilde olmalı: 6 dilim ekmek, 1 porsiyon sebze yemeği, 1 porsiyon yoğurt, 2 tatlı kaşığı bal, 1 kase çorba, 1 porsiyon soslu makarna, 2 adet galeta.2 kase salata, 1 porsiyon sebze yemeği, 1 kase çorba, 5 dilim ekmek, 2 porsiyon süt ya da yoğurt, 2 porsiyon meyve, 4 yemek kaşığı pilav, 1 adet galeta.2 kase salata, 2 porsiyon sebze, 1 porsiyon çorba, 3 porsiyon meyve, 2 porsiyon süt ya da yoğurt, 4 ince dilim ekmek, 4 yemek kaşığı pilav ya da makarna.