Her tene her parfüm yakışmaz! Meğer taktiği varmış, ilaç içince de değişiyor

Parfüm kalıcılığı konusunda yağlı cilt bir avantaj olabilir. Vücudunuz tarafından üretilen doğal yağlar, koku yağlarına tutunacak bir ortam oluşturacağından parfümünüz daha uzun süre üzerinizde kalır. Genellikle çok uzun süre kalmayan uçucu narenciye kokuları, en çok yağlı ciltlerde kendini gösterir. Narenciye ve yeşil kokuların parlaklığı ve tazeliği, parfümünüzün cildinizdeki yağlı ortama tutunarak çok daha yüksek bir etki oluşturarak geride hoş kokular bırakmanızı sağlar. Parfümü hafifçe uygulamak bile cildinizin kokuyu yakalamasına yeter. Parfümünüzün kokusu kuru ciltte çok daha hızlı söner. Yağ eksikliği kokunun hızla havaya yayılmasına neden olan başlıca sorunlardan biridir. Kuru tenliyseniz parfümlerinin etkisinin birkaç saat içinde azaldığını hissediyor olabilirsiniz. Kuru cilde sahip olanlarda hafif üst notalar teninizde muhtemelen hızla kaybolacaktır. Bu nedenle hoşunuza giden temel notalara sahip kokuları aramalısınız. Temel notalar genellikle daha ağır ve daha derin olduğundan, yağların içinde sabitlenir ve kuru ciltte daha uzun süre kalır. Bir parfümü denediğinizde hemen bir karar vermemelisiniz. Temel notaların ortaya çıkmasına izin vermek için biraz bekleyin. Böylece parfümün cildinize uyumunu ve kalıcılığını da anlamış olursunuz. Kuru cilde sahip kişilerin parfümden öne cildine kokusuz bir nemlendirici sürmesi de kalıcılığı artıracaktır. Karma ciltler için parfüm önerisi geliştirmek biraz daha zor olabilir. Her karma cilt aynı yağ dengesine sahip olmadığından cildinizi yağlıya mı, yoksa kuruya mı yakın olduğu önemlidir. Bu noktada karar vermek şahsi zevklerinize, ruh halinize, mevsime ve parfümü hangi zaman diliminde (iş, spor, hafta sonu gibi) kullanacağınıza bağlıdır. Cilt ne kadar nemli olursa, parfümün cilde tutunması ve performansı da o kadar artacaktır. Sağlıklı bir nemli cilde sahip olmak sadece cildi dışardan kullanılan nemlendiricilerle destekleyerek sağlanamaz. Bu nedenle, iyi hidrasyon sağlamak için günde en az 1 litre su içilmeniz parfüm kokunuz üzerinde de etkilidir. Bol su içen insanlarda cilt rahatlar ve nem düzeyi artabilir. Böylece parfüm performansı da sağlığınızla doğru orantılı şekilde artar. Cilt ürünlerinin içeriğinde sıklıkla PH değerinden söz edilir. PH, cildinizdeki hidrojen iyon konsantrasyonu değerini temsil eder. Normal bir cildin PH değeri 5.5’e yakındır. Eğer cilt dengeniz yerindeyse kullandığınız parfüm de o kadar kalıcı demektir. PH değeri normal olan bir cilt nemli ve rahat hissetmenize sebep olabilir. Cildinizin üzerinde pullanma, kızarıklık, yanma ve yoğun sivilcelenme yaşıyorsanız mutlaka bir cilt uzmanına görünmelisiniz. Bu parfümünüzün kokusunu korumaktan çok, sağlığınızla ilgili bir sorunun işaretçisi olabilir. Asidik bir deri yapısı ise cildinizin dengesini bozar ve parfümünüzün performansı da düşebilir. Hareketli bir kişinin parfümünün hareketsiz bir yaşam tarzı olanlara oranla daha uzun süre dayandığı görülüyor. Bunun nedeni de hareket halinde olan cildin neminin fazla olmasıdır. Çok hareketli ve yoğun kondisyon gerektiren bir iş yapıyorsanız parfüm, cildinizde daha uzun süre kalabilir. Ancak ter kokusu da aynı oranda etkisini artıracaktır. Bir parfümün en yüksek performansını temiz ve nemli ciltte gösterdiğini unutmayın. Tüketilen yiyecekler cilt kokusunu etkileyen faktörlerden biridir. Çok miktarda et veya soğan yemek, derinin kokusunu olumsuz etkiler. Uygulanan parfüm zaman geçtikçe kendi kokusundan çok daha farklı algılanır. Yoğun baharatlar, acılı ve aromatik yiyeceklerin kokuları da cildinizi etkiler. Duştan sonra bile ciltte bu tarz yiyeceklerin kokularının etkisi görülebilir. İnsan vücudunun sıcaklığı genellikle sabit olsa da, vücut ısısı yükselirse ya da düşerse koku değişebilir. Aynı şekilde bazı ilaçlar cildin kokusunu ve dolayısıyla uygulanacak parfümün etkisini de değiştirecektir. Bazı hastalıkların cilt kokusunu bozduğu da bilimsel olarak kanıtlandı. Öyle ki, bazı hastalıklar koku alma molekülleri kullanılarak bile teşhis edilebilir. Bu durumda kullanılan parfümlerin etkileri de değişime uğrayacaktır. Teninizdeki tüm değişimlerin parfüme etkisi olabilir. Koku duyusu hormon döngüsüne göre de dalgalanabilir. Normal dönemde hoşunuza giden bir koku, hormonal değişiklikler sırasında itici gelebilir. Özellikle hamilelik dönemlerinde kadınların koku alma alışkanlıkları ve zevkleri ciddi oranda değişebilir. Bunun normal olduğunu unutmamalı ve bir zamanlar çok sevdiğiniz bir parfüme bir şans daha tanımalısınız.

Her tene her parfüm yakışmaz! Meğer taktiği varmış, ilaç içince de değişiyor

İlginizi Çekebilecek Haberler