Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, Her duyduğum hastalık, sanki bende de var gibi hissediyorum. Doktor doktor dolaşmaktan ve internetten araştırma yapmaktan yoruldum. Ama hepsi psikolojik diyor. Ben uydurmuyorum ya? Kesin bir şey var ama kimse anlamıyor.' Çoğunlukla böyle başlanır konuşmaya. Hastalık hastalığı (hipokondriyazis) olanlar, bu şekilde şikâyetini dile getirir. Halk arasında evhamlılık ya da pimpiriklilik olarak değerlendirilir dedi. Amerika'da yapılan araştırmada, sağlık kuruluşlarına başvuran yaklaşık 20 kişiden 1'inde bu hastalığın mevcut olduğunu kaydeden Üney, Genelde sorun 20-30 yaşlarında başlar. En büyük sorun, bitmek bilmez bedensel şikâyetlerdir. Kişi bu yüzden sürekli doktorlara gider. Sağlık harcamaları, diğer harcamalarından daha çoktur. Sürekli araştırır. İnternet siteleri, forum sitelerini, gazete sağlık köşelerini takip eder. Hasta ziyareti yapamaz. Etrafında birisi ona 'Pek iyi gözükmüyorsun, bir şey mi oldu?' sorusunu sorarsa endişeleri çok üst düzeye çıkar. Hastalıkla birlikte depresyon ve endişe bozukluğu sıkça görülür. Stresli dönemlerde şikâyetleri daha da artar. Kişinin yakınlarından birisinin ölmesi veya hastaneye yatması, hastanın şikâyetlerini artırır. Mutlaka psikiyatrik tedavi gerekir diye konuştu. Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, hastalık hastalığının (Hipokondriyazis) belirtilerini şöyle anlattı: Hipokondriyazis hastaları, her zaman hissedilebilecek baş ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrısı, adet dönemi sancısı, şişkinlik, cinsel isteksizlik, kabızlık, öksürük gibi belirtileri, önemli bir hastalığın belirtisi olarak görürler. Bu kişiler, yapılan muayenelerde ve tahlil sonuçlarında herhangi bir sorun bulunmazsa bile rahatlamazlar. Hastalığın olmadığı konusunda ikna edilmeleri oldukça güçtür. Çevresinde herhangi birinin hastalık yakınması varsa onun belirtilerini vücudunda aramaya başlar. Sık doktora gitmeyi, sık hastaneye başvurmayı yaşam biçimi haline dönüştüren hastalık hastalarının, doktor muayenelerinde bu belirtileri açıklayacak herhangi bir bedensel hastalığına rastlanmaz. Herhangi bir hastalık bulunmaması, hasta tarafından doktorun bilgisizliği veya onu yeterince ciddiye almadığı şeklinde yorumlanır. Bu tür hastaları psikiyatriste gitme konusunda ikna etmek zordur. Başka psikiyatrik sorunlar (depresyon gibi) yoksa psikiyatriste başvurmazlar. Hastalıkla uğraşmaktan işini, yakın ilişkilerini ihmal ederler. Kendilerinde çok ağır ve çok önemli bir hastalık olduğunu düşünürler.Vücudundaki belirtiler herhangi bir hastalığa ait değildir.Sürekli vücuduna odaklanır, vücudunu dinler.En çok kalp ve mide-bağırsak şikâyetleri olur. Sohbet ederken sürekli sağlık sorunlarından bahseder.Sürekli tıbbi yazılar okur.Gazete ve internette tıbbi köşeleri takip eder.İnternetteki forum sitelerini takip eder.Sürekli doktor doktor dolaşır. Doktorların tüm ikna çabalarına rağmen ikna olmaz.Tıbbi kelimeleri öğrenmiştir.Sağlık harcamaları çok artmıştır.Psikolojik tedaviyi kabul etmezler.