Dt.Pertev Kökdemir, kadın hastaların hamilelik döneminde diş hekimi korkusunun arttığını belirtirken günümüzün modern diş hekimliği olanakları ile artık her koşulda ağrısız diş tedavilerinin yapılabildiğini ve hastaların diş hekimi fobisinin giderek azaldığını dile getirdi. Hamileliğin özellikle ilk 3 aylık döneminde hormonal değişiklikler ağız florasının değişmesine sebep olur. Ayrıca bulantı sebebiyle oluşan kusmalar dişlerin asidik salgılarla temasını daha da artırarak diş çürüklerinin oluşmasını artar. Hatta bazı hamileler öğürme refleksi sebebiyle diş macunu ve fırçasından uzaklaşabilirler. D iş etlerinde de bu değişliklerden ve kötü ağız hijyeninden etkilenerek “Hamilelik Gingivitisi” denilen ödemli ve kanamalı rahatsızlıklar gözlenebilir. Sonuç olarak, hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığı açısından acil müdahaleler gerekebilir. Dt. Pertev Kökdemir, Ağız ve diş sağlığı sorunları sebebiyle hamilelik daha stresli hale gelebilir. Bilinmesi gereken en önemli detay, hamileliğin kaçıncı dönemi olursa olsun, ağrıya sebebiyet veren sorun bir an önce tedavi edilmeli ve anne üstündeki stres azaltılmalı. Günümüz modern diş hekimliğinde kullandığımız lokal anestezik malzemeler sayesinde ağrısız diş tedavisi kolaylıkla yapılabilir dedi.Tedavi için en uygun dönemin 4- 6 aylar arası olduğunu sözlerine ekledi. Hamilelere uygun ağız gargaraları ya da ılık tuzlu su ile gargara yapılmalı. Özellikle ılık tuzlu su diş etlerini rahatlatır ve diş eti hassasiyetini azaltır. Diş etlerim kanıyor düşüncesiyle dişleri fırçalamadan kaçınılmamalıdır.Kalsiyum alımına özen gösterilmeli. Ağrı kesici ya da antibiyotik kullanımı doktor önerisi alınarak yapılmalı.Tedaviler 2. üç aya; yani 4-5-6. aylara ertelenmeli. Son 3 ay da oldukça önemli, acil olmayan tedaviler doğum sonrasına bırakılmalı.Röntgen çekim işlemleri doğum sonrasına ertelenmeli. Kusma durumlarından sonra ağız bakımı yapılmalı, en azından ağız çalkalanmalı.Tatlı yedikten belirli bir süre sonra dişler fırçalanmalı.