Hamilelik döneminin, bilinenin aksine, hiçbir şekilde ilaç kullanılmaması gereken bir zaman dilimi olmadığına dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Erhan Karaalp, anne adaylarına antibiyotik kullanımı konusunda önemli bilgiler verdi: Anne adaylarının çeşitli yakınmalarını gidermek ya da bir hastalığa yakalandıklarında hastalığı tedavi etmek amaçlı gebelik döneminde dahi olsalar, kendilerine gebeliğe uygun ilaç ve özellikle antibiyotik tedavileri verilebilir. Hamilelik döneminde çeşitli sebeplerle doktor talebiyle antibiyotik kullanımı gerekebilir. En sık rastlanan sebepler şunlardır: -İdrar yolu enfeksiyonları (sistit, pyelonefrit) -Üst Solunum yolu enfeksiyonları -Toplum kökenli zatürre (pnomoni) -Sinüzit -Cilt enfeksiyonları -Diş ve dişeti enfeksiyonları, -İshal vb. Öncelikle şu önemli noktayı unutmamalıyız: Hamilelik planlamaya başlandığı andan itibaren her ne için gerekecek olursa olsun; anne adayları, hekimleri kendilerine antibiyotik tedavisi verirken çocuk sahibi olmayı düşündüğünü veya hamilelik şüphesi olduğunu mutlaka hekimlerine belirtmeliler. Böylece bilinmeyen gebelik durumunda dahi, geriye dönük olarak ilaç bebeğe zarar vermiş midir endişesi yaşanmaz. Hamilelik şüphesi belirtildiği takdirde, ya gebeliğe kesin zarar vermeyecek antibiyotikler seçilir; ya da gebeliğe zararlı antibiyotik yazılma zorunluluğunda öncelikle gebelik testi yaptırılıp hamile olunmadığından emin olunur. Anne adayı, özellikle bakteriyel enfeksiyonlara karşı savaşında kendi başına galip gelemiyor ve buna bağlı olarak gebeliği tehlikeye girmek üzereyse, antibiyotik kullanımı şart hale geliyor. Ancak bu ilaçların seçiminde doktorun kesinlikle kontrol ve onayının alınması, kullanılacak antibiyotiğin etken maddesi ile dozajının gebeliğe zarar vermeyecek şekilde özenle seçilmesi gerekmektedir. Antibiyotik kullanılmadığı durumlarda ilerleyen enfeksiyonlar, erken zar yırtılması ve erken su gelişi, erken doğum eylemi ile anne rahmi iltihaplarına sebep olabilir; ateşin de eşlik ettiği enfeksiyonlarda ateş, anne karnındaki bebeğin kalp atışlarının hızlanmasına ve kalp ritm bozukluklarına yol açabilir. Gebelikte kullandığımız antibiyotikler B grubundadır ve bu grup antibiyotiklerle yapılan hayvan deneylerinde fetüste (bebekte) bir tehlike meydana getirdiği kanıtlanmamış ya da hayvan deneylerinde yan etki saptansa bile kontrollü insan deneylerinde bu yan etkilerin izlenmediği ilaç grubudur. Güvenlidir. Bu antibiyotik grubu ile anne adaylarında ortaya çıkan toplum kökenli zatürre, idrar yolları iltİhapları (sistit, börek iltihabı), sinüzit, diş apseleri, selülit denilen cilt enfeksiyonları güvenli bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Hamilelik dönemi içerisinde anne adayına zarar vermeyecek B grubuna giren antibiyotikler; penisilinler, sefalosporinler, klindamisin, makrolidler (eritromisin, azitromisin), nitrofurantoin ve metranidazol içerikli ilaçlardır. 1- Penisilinler: Penisilin grubu antibiyotikler (Augmentin, Duocid gibi) yıllardan beri kullanılan ve antibiyotikler arasında gebelikte kullanım açısından en güvenli olanlardır. Bunlara yeni jenerasyon penisilin türevleri de dahildir. Sefalosporin grubu antibiotikler (Zinnat; cefatin gibi) konusunda yapılan kısıtlı sayıda çalışmada fetus üzerine olumsuz bir etki bildirilmemiştir. Bu grubun yıllardan beri anne adaylarında kullanıldığı göz önüne alınırsa penisilinler kadar güvenli olduğu söylenebilir. Klindamisin de eritromisine benzer bir antibiyotiktir. Akne tedavisinde hem ağızdan hem de topikal yoldan kullanılır. Gebelikte topikal klindamisin kullanımın bebekte anomali riskinde artışa neden olmadığı kabul edilir. Eritromisin özelllikle penisilin alerjisi olanlarda kullanılan bir diğer antibiyotiktir. Oldukça güvenli ve idrar yolu enfeksiyonlarında sıklıkla tercih edilen bir ilaçtır. Toplum ve tıp dünyasında eskiden metronidazol içeren antibiyotiklerin bebekte kusurlu doğumlara neden olacağı kabul edilirken, son günlerde gerçekleştirilen araştırmalar neticesinde böyle bir soruna sebebiyet vermediği ortaya çıkmıştır. Şunu çok iyi bilmek gerekir ki; her hamilelik farklıdır, her hastalık da farklıdır. Bu yüzden anne adaylarımızın ya da hastalarımızın yanlışa düştüğü en önemli konu; ''O, antibiyotik kullandı böyle oldu ya da şunu kullanmadı, şöyle oldu!'' diye kendisini başka hamile ya da hastalarla kıyaslamaktır. Bir başka deyişle, antibiyotik kullanımına gerek olup olmadığına hamilenin kendisinin karar vermesidir. Bu vahim hataları çok sık duyuyoruz. “Ben akşam internetten araştırdım, bu böyleymiş!'' şeklindeki yaklaşım, ihtiyaç olduğu kesin olmasına rağmen kullanmamakta ısrar ettiği antibiyotiğin yokluğu, hem annenin hem de bebeğinin sağlığını risk altına sokar. Bu karar bir gecede Google’dan bakılarak karar verilebilecek kadar kolay bir durum olsaydı; hekimlere niçin ihtiyaç var! Bu laboratuvarlar neden hala araştırmalarına devam ediyor! Bu yüzden internetteki bilgilere kulak asmayıp, takipli doktorlarına güvenerek gebeliğin takibine devam etmek, sağlıklı bir hamilelik için büyük önem taşır. Unutulmamalıdır ki; her kadın hastalıkları ve doğum hekimi, sizin ve bebeğinizin mutlak iyiliği için çalışır.