Manisa Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevil Sapmaz Karabağ, havanın soğumasıyla çok sayıda kişinin yüksek ateş, halsizlik, boğaz ağrısı ve öksürük şikayetleri ile hastanelere gittiğini belirterek virüslere karşı uyardı. Özellikle kış mevsiminde temas ve solunum yolu ile bulaşan virüslerden korunmak için toplu yaşam yerlerinde daha dikkatli olunması gerektiğini belirten Karabağ, şunları kaydetti: Grip, 38 derece ve üstünde üşüme titreme ile yükselen ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı, şiddetli halsizlik ve kas- eklem ağrıları ile karakterize akut ani başlangıçlı bir enfeksiyon hastalığı. Hastalığın seyri sırasında bulantı, kusma ve ishal de görülebilir. Sebebi influenza virüsüdür. Virüsün solunum yoluyla alınmasından 1- 3 gün sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar. Bulaşma hasta kişilerin hapşırması, öksürmesi sırasında çevreye saçtıkları virüslerle olur. Bu virüsler damlacık yoluyla havada asılı kalır ya da hasta kişilerin hapşırma- öksürme sırasında ellerine bulaşır. Elleriyle dokundukları çevreyi de kirletirler. Böylece sağlıklı kişiler virüsü ya havadan solunum yoluyla ya da elleri ile ağız, burun gözlerine dokunarak alırlar. Hasta kişilerle tokalaşma, öpüşme ve aynı ortamda 1 metreden daha yakın mesafede bulunmakla bulaşır. Hasta kişiler hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasından 1 gün öncesi ve belirtiler ortaya çıkmasından sonra da 5-6 gün bulaştırıcıdır. Griple soğuk algınlığının karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Dr. Karabağ, Soğuk algınlığı yavaş başlar, ateş pek görülmez, öksürük daha nadirdir, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve ses kısıklığı daha fazla görülür. Grip, sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başına kadar olan dönemde daha sık görülen oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Toplumun özelliklerine göre her yıl belirli sayıda insanı etkiler ve hasta eder. Bu nedenle her yıl sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başı arasında beklenen sayıda kişide görülen bu hastalık, mevsimsel grip olarak ifade edilir. 0- 5 aylık çocuklar, 65 yaş üstü kişiler, diyabet, kalp, astım, KOAH, böbrek, HIV pozitif, kanser ile kortizon tedavisi alan bağışıklığı baskılanmış hastalar, çok kilolular, gebeler ve sağlık çalışanları gripte risk grubundadır dedi. Gribin 2 yaş altındaki çocuklarda daha ağır seyredebileceğini belirten Dr. Karabağ, Çocuklarda bulaştırıcılık daha uzun sürer. Bu nedenle de kreş ve okullarda daha fazla sayıda hasta çocuk görürüz. Bu yüzden çocukların da mutlaka aşılanması öneriliyor. Aşı her yıl ekim ayında yapılmalı ancak ülkemizde grip hastalığının en çok arttığı dönem aralık ve ocak aylarıdır. Bu nedenle risk grubunda olan fakat aşı yaptırmamış kişiler şubata kadar aşı yaptırabilir. Bu aylarda çocuklar da daha fazla grip hastalığı görmekteyiz. Bu da hastanelerde yoğunluğa sebep oluyor. Acil servise gelen çocuklar mutlaka sonrasında polikliniğe götürülmeli. Hasta çocuklar kesinlikle okula gönderilmemeli, evde istirahat etmeleri sağlanmalı. Velilerin de kişisel hijyen önlemlerine uyması gerekmektedir diye konuştu.