Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Karasu, özellikle bebek ve çocuklarda görülen pembe ve kırmızı kabarcıklar şeklindeki isilik, genellikle döküntülü hastalık belirtileriyle karıştırıldığını belirtti. Hemen paniğe kapılmamak gerektiğini vurgulayan Karasu, Fakat 3 ila 4 gün içinde geçmeyen isiliklerde kaşıntı, yanma ve diğer şikayetlerin sürmesi ve artması enfeksiyon riski habercisi olabilir. Mutlaka bir hekime başvurmalısınız. Sıcak yaz aylarında düzenli olarak ılık su ile duş almak isilik oluşumunu önler ve var olan isiliğin gerilemesini sağlar. Cilt bakım ürünleri, makyaj malzemeleri, krem, yağ ve parfüm gibi cilt gözeneklerinin tıkanmasına sebep olan kozmetik ürünlerin, nemli ve sıcak yaz aylarında kullanılmaması isilik oluşumunu engeller. ifadelerini kullandı. Karasu, sıcak ve nemli ortamlarda uzun süre kalmanın, yeteri kadar havalanmayan ortamda uyumanın ve yeteri kadar su tüketmemenin, isiliğe zemin hazırladığını bildirdi. Yatak ve yastık kılıflarının pamuklu ürünlerden yapılmış olmasının, uyurken aşırı terlemeyi önleyeceğini aktaran Karasu, Bebekler ise yaz aylarında kat kat giydirilmemeli ve sık sık yıkanmalıdır. Rahat ve bol kıyafetlerin tercih edilmesi, ciltlerinin rahatça nefes almasını sağlayarak, isilik oluşumunu engeller. Bebek bezleri ve terli kıyafetler sık sık değiştirilmelidir. tavsiyesinde bulunu. Gülten Karasu, isiliğin sadece bebeklerde değil yetişkinlerde de rastlanan bir rahatsızlık olduğunu belirtti. Bunun çoğunlukla aşırı terleme, yeteri kadar duş almama ve hijyen kurallarının uygulanmamasından kaynaklandığının altını çizen Karasu, Kadınların yeterli sıklıkta ped değiştirmemesi ya da doğal iplikten üretilmemiş iç çamaşırı kullanması da genital bölge ve kasıklarda isilik oluşumuna sebep olur. ifadelerini kullandı. Karasu, isiliği her yaş grubunda görünmesine rağmen bebek ve çocuklarda daha sık rastlanmasının sebeplerini aktardı. İsiliğin bebeklerin cilt gözeneklerinin yetişkin insanlara oranla daha küçük olması ve ter bezlerinin henüz tam olarak gelişmemiş olmasından kaynaklandığını vurgulayan Karasu, küçük bebeklerde ve özellikle açık tenli çocuklarda, sıcaklığa bağlı terleme ya da ateşli hastalık sonrasında isilik görülebildiğini kaydetti. Karasu, bebek cildinin hassas olması, gereksiz kalın, dar ve sentetik kumaşlardan üretilen kıyafetlerin giydirilmesi, bezinin yeterli sıklıkta değiştirilmemesi ve bebeğin yeteri kadar yıkanmamasının da isiliği tetikleyen faktörler arasında olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: Aynı zamanda kış aylarında da çok kalın giydirilen ya da çok sıcak ortamda uzun süre bulunan bebekler de de sıklıkla dirsek içi, boyun, koltuk altı, sırt, göğüs ve genital bölgelerinde isilik görülür. İlk başta kişisel hijyeni sağlamak isilik tedavisinin başında gelmektedir. Soğuk kompres uygulamak, ılık duş almak, vücudu serin tutmak, sıcak ortamlardan uzak durmak, terli kıyafetleri hemen değiştirmek ve terletmeyen pamuklu kıyafetleri tercih etmek, isiliğin 3-4 gün içinde yok olmasını sağlar. Duş sırasında kese, sabunluk ve lif gibi cildi tahriş edebilecek cisimler kullanılmamalı ve banyo sonrasında vücut iyice kurulanmalıdır. Temiz deniz suyuna girmek, ter bezlerini ve cilt gözeneklerini açık tuttuğundan, isiliğin yok olmasına yardımcı olur. Hekim tavsiyesi ile vücudu serinleten ve nem dengesini koruyan kremler tercih edilebilir.