Gebelik döneminde sıvı tüketimi büyük bir önem taşıdığını dile getiren Keçeci, “Bu dönemde anne adaylarının su tüketiminden ziyade bitki çayı kahve ve meyve suyu gibi içecekleri tüketirken anne ve bebek sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken önemli noktalar olduğunu unutmamaları gerekmektedir. Gebelikte beslenme, anne ve bebeğin sağlığı için dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biridir. Bu dönemdeki sıvı tüketimi de annenin gebelik dönemini daha rahat geçirmesine, bulantı ve kusmalarında ki azalmaya gaz şikâyetlerinden arınmasına, vücutta oluşan fazla suyun atılmasına yardımcı olabilecekken bazı olumsuz sonuçlarda doğurabilmektedir.” dedi. “Gebelikte en az 12 bardağa yakın sıvı tüketimi anne ve bebek sağlığı açısından olumlu sonuçlar getirir” diyen Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci, daha sonra şunları kaydetti; “Vücudun normal gereksinimi dışında gebelikte oluşabilecek durumlarla da başa çıkabilmesi için su tüketimi büyük önem taşımaktadır. Gebelikle birlikte annenin beslenme ihtiyaçlarının değişmesi gibi su ihtiyacı da değişmekte ve annenin sıvı ihtiyacında artma gözlenmektedir. Bu durumda annenin normalde tükettiği su miktarına ek olarak günde en az 4 su bardağı daha su içmesi önerilebilir. Bebeğin gelişmesi ve doğumun daha rahat sağlanabilmesi için anne adaylarının günlük sıvı miktarlarını mutlaka almaları gerekmektedir. Gebelikte tüketilen su sanılanın aksine ödeme neden olmamakta tam tersi vücuttan fazla suyun uzaklaştırılmasında bire bir yardımcı olmaktadır. Gebelikte yeterli alınmayan sular erken doğum tehdidine bile neden olabilmektedir. Hamilelik döneminde bitki çaylarının tüketimi genellikle önerilmez. Bazı bitki çayları grip ya da benzeri üst solunum yolu hastalıklarından koruması için ya da vücuttan fazla suyun atılmasına yardımcı olması için anneye önerilmektedir. Ancak fazla bitki çayı tüketimi rahimde kasılmalarına neden olabilir ve anneyi erken doğum tehdidi ile karşılaştırabilir. Ihlamur, kuşburnu ve papatya çayı gebelikte sıklıkla olmasa bile özel durumlarda tüketilebilecek olan çaylar içerisindedir. Ihlamur, vücut direncini arttırmakta ve hastalıklara karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Kuşburnu, c vitamini içerir, öksürüğe ve kabızlığa iyi gelir. Papatya; gaz ev ağrı gidericidir, ödem söktürür ve sindirimi düzenler ayrıca annenin sakinleşmesi ve uyku problemlerinin çözümlenmesi içinde yardımcı olarak kullanılabilir. Ancak bu dönemde özellikle içilmemesi gereken çaylar arasında da ; ekinezya, ahududu, ananas suyu, meyan kökü, biberiye gibi çaylar sıralanabilinir. Bu dönemde anne adaylarının siyah çay ve yeşil çaydan da uzak durması gerekmektedir. Yeşil çay rahim kasılmalarına neden olacağı gibi, siyah çayda anne de kansızlık problemine ve çarpıntıya yol açabilmektedir. Kahve ve kafein içeren sıvı gıdaların tüketime gebelik döneminde ara verilmesi gerekmektedir. Fazla kafein alımı bebekte olumsuz etkiler yaratır ve doku hasarın oluşumuna neden olduğu gibi düşük ve benzeri riskleri de beraberinde getirir. Kafeinin fazla tüketilmesi bebekte yüz, anormallikleri oluşturabilmektedir. Gebelik öncesinde fazla miktarda kahve ve çay tüketen bireylerin uzman kontrolünde fazla miktarda olmadan tüketim yapmaları uygun olabilmektedir. Maden suları ve benzeri doğal kaynak sularının fazla alınması annede tansiyon problemlerine neden olabilir bu nedenle tansiyon problemi bulunmayan annelerin hazımsızlık ve benzeri sorunlar yaşadıklarında uzmanlarına danışarak kullanmalarında fayda vardır. Gebelikte musluk suyu tüketmek de içerisinde barındırabileceği bakteriler nedeniyle oldukça tehlikelidir. Bu dönemde temizliğine inandığımız suları cam şişede tüketmek en etkili yöntemlerden biri olacaktır. Evde taze sıkılmış meyve sularından faydalanabiliriz ancak kilo problemi olan anne adaylarının bu meyve sularını şekersiz tüketmeleri ve asla fazla miktarda tüketmemeleri gerekmektedir. Gebelikte fazla miktarda kilo alımı da gebeliğin ilerleyen dönemlerinde problemlere yol açabilmektedir.”