Havaların ısınıp, doğanın yeşile büründüğü bu güzel günlerde havanın tadını en çok çocuklar çıkartıyor. Yeşil alanlarda top koşturup, ip atlayan çocukların eğlencesi, polenlerle gölgeleniyor. Polen Alerjisi; gözlerde sulanma, kaşınma, kızarma bulgularıyla alerjik konjektivit, burunda akıntı, kaşınma, hapşırma ve burun tıkanıklığıyla alerjik rinit, solunum yollarında öksürük, hırıltı, nefes darlığıyla astım bulgularını ortaya çıkarıyor. Polen alerjisinin belirtilerini, kaç yaşında ve hangi aylarda kendini göstermeye başladığını, doğru teşhis ve tedavinin nasıl olması gerektiğini ayrıntılarıyla anlatan Çocuk Sağlığı Hastalıkları, Çocuk Alerji ve İmmunoloji Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony şöyle konuştu: “Alerjik riniti olan çocukların çoğunda öksürük, hırıltı ve nefes darlığı, burun bulgularına eşlik eder. Dolaylısıyla baharda görülen alerjik rinit tedavi edilmez ise Alerjik Astıma dönüşür. Çünkü çocuklarda Alerjik Rinit Astım gelişimi için en önemli risk faktörüdür. Polen alerjisi belirtileri genellikle Mart ayında ağaç polenleri ile başlar, Nisan – Mayıs ayında çayır çimen polenleriyle devam eder, Ağustos sonundan Kasım ayına kadarda yabani ot polenleriyle son bulur.” Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony; “Çocuğunuzun baharla birlikte iyi olma hali değiştiyse, kendisini halsiz yorgun, her şeye karşı isteksiz hissediyorsa, cildinde ve gözlerinde kızarıklık, kaşıntı, sulanma, çapaklanma oluyorsa, burnu sürekli akıyor, elinden mendili düşüremiyorsa, arka arkaya gelen sayısız hapşırmalar, burun tıkanıklıkları yaşıyorsa, burun kanamaları da eşlik ediyorsa bahar alerjisi olma ihtimali üzerinde durmak gerekir. Bu tablo genellikle BAHAR ALERJISI=ALERJIK RINITI olduğunun göstergesidir. Hava yolları bir bütün olduğu için burundaki problemler çok kolay bir şekilde bronşları da etkiler ve olaya öksürük, hırıltı nefes darlığının da eklenmesiyle ASTIM bulguları ortaya çıkar. Bir çocukta astım gelişimi için en önemli risk faktörü, alerjik bir bünyeye ve alerjik rinite sahip olmaktır.” Alerjik astımın tedavisindeki en etkili yolun, ağızdan yapılan damla aşı, ağızdan alınan tabletler ve koldan yapılan aşılama yöntemi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, alerji aşılarının astımın gidişatını değiştirebilme potansiyeline sahip tek tedavi olduğunu, bunun dışındaki tedavilerin hiçbirinin, hastalığın vücuttan atılmasını sağlamadığını söyledi.