Özellikle kadınlar arasında ‘çikolata deliliği’ deneyimini yaşamamış olan yoktur. Çikolataya zaafınız varsa, bu sizin çikolata eksikliğiniz olduğu anlamına gelmiyor ama magnezyumunuzun düşük olduğu anlaşılıyor. Magnezyum, organlarımızın her birinin düzgün çalışması için gerekli. Bu, 300'den fazla biyokimyasal reaksiyon için gerekli olmasının yanı sıra, kan basıncı kontrolü için ve kalsiyum da dahil olmak üzere diğer minerallerin düzenlenmesi, güçlü kalmak, bağışıklık sistemi, uygun sinir ve kas fonksiyonu için gerekli. Kakao çekirdeği magnezyum açısından en yüksek yiyeceklerden biri. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta; kakao çekirdeği magnezyum açısından yüksekken, çoğu çikolata değildir. Çikolatanın tüm yararlarından faydalanmak için en az yüzde 70 kakao içeren bitter çikolata tüketmelisiniz. Diğer minerallerden farklı olarak, çoğu insanda bu nedenle düşük ya da eksik sodyum bulunmuyor. Bunun, hamilelik, elektrolit dengesizliği ya da başka bir mineral eksikliği gibi birçok nedeni olabilir. Ne kadar tuz yerseniz o kadar canınız çeker. Ancak, fazla tuz yeme isteğinin ana nedeni sadece dehidrasyondur. Dehidrasyon genelde dayanılmaz derecede sıcak yaz günlerinde yeterli sıvı tüketmemekle bağlantılı. Çoğu insan yeterli sıvı tüketmediğinde hafif dehidrasyon yaşayabilir. Tuz vücutta su tutulmasına yardımcı olur. Muhtemelen su içme ihtiyacı anlamına geliyor! Yumuşak içecekler kalsiyumu kemiklerinizden bir sülük gibi emiyor ve muhtemelen vücudunuz bu şekilde alarm veriyor. Yani gazlı bir içeceğe ihtiyaç duyduğunuz zaman bu, vücudunuzun kalsiyumu kemiklerden dışarı çıkardığı anlamına geliyor. Mineral açısından zengin olan az yağlı süt ürünleri ve diğer gıdaların günlük alımının artırılmasında bir zarar yok. Çoğu kişi yemek yiyip kısa birkaç saatten sonra çikolata ya da başka bir şekerli yiyecek gibi tatlı bir şeyler yeme ihtiyacı duyar. Bu kan şekeri dengesizliği nedeniyle ortaya çıkar. Kahvaltı ve hatta öğle yemeği zamanında, çoğumuz tabaklarımızı beyaz ekmek gibi rafine nişastalar, çok az protein ve ne yazık ki çok az lifle dolduruyoruz. Bu gıdalar glisemik indeks ölçeğine göre yüksektir, çabuk sindirilir olduğundan kan şekeri hızlı yükseltir ve bu nedenle enerji artışına nede olur. Çalışmalar, yeme isteği ve buz çiğnemenin genellikle demir eksikliği anemisiyle bir ilgisi olduğunu gösterdi. Ancak vücuttaki demirin önemine rağmen, bu beslenme hastalığı. Bilim insanları buz ve anemi arasındaki ilişkiyi hala tam olarak çözebilmiş değil. Bazı uzmanlar buzun, demir eksikliğine bağlı olan ağızdaki iltihaplanma ve dil ağrısını azaltabildiğine inanıyor.