Bir zamanlar gerçek olduğuna inanılan hamilelik tavsiyeleri

19. yüzyıla kadar kadınların korse giymesi batıda oldukça yaygındı. Ancak asıl şoke edici olan kadınların hamileliklerinde de korse giymesinin bekleniyor oluşu. Hatta hamileler için korse üretiliyordu. Anne adaylarına korseyi fazla sıkmamaları tavsiye ediliyordu ancak ayarı kaçırarak düşük yapanlar oluyordu. Yunan hekimi Soranus, gazın fetüse zarar verdiğini düşünüyor, bu yüzden fasulye gibi gazlı yiyecekleri yasaklıyordu. Kabızlığın fetüsün boğulmasına neden olduğunu iddia eden Soranus, ishalin temizlediğini söylüyordu. The Distaff Gospels isimli bir 15. yüzyıl kitabında yer alan batıl inançlardan bir tanesi anne adaylarının balık kafası yememesi yönünde. Aksi takdirde bebeğin ağzının normalden çıkık olacağına inanılıyordu. Yumuşak peynirler de hamileler için tabuydu çünkü yumuşak peynir yerseniz oğlunuzun penisi küçük, kızınızın vajinası büyük olur(muş). Soranus ayrıca kadınların hamileliğin ilk yedi gününde banyo yapmamasını öneriyordu. Çünkü banyo vücudun bütün dokusunu yumuşatacak ve fetüsü zayıflatacaktı. Özellikle hamileliğin ilk yedi günde anlaşılma ihtimalinin olmadığını düşününce kulağa pek mantıklı gelmiyor değil mi? Tabii ki mantıklı değil ancak hamileler aşırı sıcak sudan kaçınmalı. Yüksek sıcaklık tansiyonu düşürebilir, bebeği oksijensiz ve besinsiz bırakabilir. Dr. John Harvey Kellogg'un mısır gevreğini geliştirmesinin sebebi yavan yiyeceklerin cinsel açlığı azaltacağına inanması. Ona göre bütün fiziksel ve zihinsel hastalıkların sebebi cinsel açlıktı. Zevk için seks yapılmasına karşı olduğunu da söylersek şaşırmazsınız herhalde. Özellikle de hamile kadınlarda. Kellogg, hamile kaldıktan sonra seks yapmanın bebeği seks düşkünü yapacağını iddia ediyordu. Anne ve babanın şehveti cinsel yolla bebeğe bulaşıyor ve karakterini etkiliyordu. The Distaff Gospels'ın batıl inançlarından bir tanesi de aşermelerle ilgili. Buna göre annenin canı bir şey çekerse ve onu yemezse bebeği bir organı eksik doğabilir. 19. yüzyıl doktorlarından John D. West ise bebeğin doğum lekesiyle doğabileceği uyarısında bulunuyordu. İşte bir başka kocakarı inancı. Hamilelikte baktığınız herhangi bir şey, çirkin bir insan, bir hayvan veya bir kaza çocuğunuzun görüntüsü etkileyebilir. Yunan hekim Hipokrat, siyahi bir bebek doğurduğu için kocasını aldatmakla suçlanan prensesi bu kocakarı inancıyla kurtarmıştı. Çocuğun siyahi doğmasının sebebi kocasını aldatması değil, yatağının başında asılı olan resimdeki siyahi adama bakmasıydı. Duygu Bay / PembeNar Özel