Nereye gittiği ve ne yaptığı hakkında detaylı bilgi veren kişilerin aldatıyor olma ihtimali yüksektir. Gerçekler hakkında ekonomik davranan kişiler, aldatmalarını gizlemek için ekstra detaylar eklemeye meyillidir. A'dan B'ye gittim derken radyoda çalan şarkı gibi gereksiz detaylar verirler. İki tip aldatıcı vardır. İlki yalan söylerken gözlerini kaçırır. Konuşmanın kritik bir anında gözlerini kapatabilir veya uzaklara bakar. İkincisi ise yalan söylediği anlaşılmasın diye gözlerini neredeyse hiç ayırmadan bakar. Gözlerinize dik dik bakarak konuşur. Bu durumda gözlerinin fazla açık olup olmadığına bakın. Konuştukları şeyler uydurma olduğunda insanlar doğallıktan uzaktır. Ne söyleyeceklerini dikkatli düşünürler ve bu sırada anormal bir şekilde nefes alıp vermeye başlarlar. Öte yandan karşımızdakiler bize çok yakından bakarken endişeleniriz ve bu sırada yüzümüze daha fazla kan akışı olur. Diğer bir deyişle yüzü kızarır. Özellikle siz onu sorularınızla sıkıştırdığınızda. İletişim kurarken ellerimizi kullanmaya meyilliyizdir ancak ellerimizin kontrolünü kaybederiz. Yalan söylerken ellerimiz refleks olarak gerçeği örtme içgüdüsüyle ağzımıza gidebilir. Bazı insanlar ellerinin kendilerini ele verebileceği bilinciyle yapay jestler kullanır. Parmak uçlarını birleştirmek gibi. Karşımızdakileri dinlerken yüz ifadesini takip ederiz. Çünkü yüz ruha açılan bir penceredir. Sıkı dudaklar, bir aşağı bir yukarı hareket eden kaşlar ise kişinin yalanlarına açılan bir pencere olabilir. İnsanlar herkesin bildiği gibi güvenilmezdir ancak başkalarına karşı oldukça transparandır. Birinin yalan söylediğini düşünüyorsanız içgüdülerinize güvenin. El hareketlerini, yüz ifadelerini ve davranışlarını bilincinizde analiz ediyorsunuz ancak bilinçaltınız daha güçlü bir uzmandır. Bir şeylerin yanlış gittiğini söylüyorsa haklıdır. Duygu Bay / PembeNar Özel