SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Filtreler estetik yaptırma isteğini artırıyor…

Pembenar TV için Melis Baştuğ’a konuk olan ve ikizler Nur Oruç ve Gül Ocakçı, 20 yaşından bu yana pek çok estetik operasyon geçirmiş ve değişimleri ile şaşırtan isimler. İşte bu nedenle biz de bu sefer estetik konusunu bir de yaptıran kişilere, pek çok operasyon birden geçiren Nur-Gül kardeşlere sorduk. Onlar da tüm operasyon süreçlerini, estetiğe neden merak duyduklarını Pembenar TV izleyicilerine anlattı. Aynı zamanda dolgu, botoks ya da farklı estetik cerrahi uygulamaları yaptırmak isteyen kişiler için de operasyon süreçlerini açıkladılar. Hangi uygulamanın nasıl, ne kadar sürede sonuç verdiği hakkında da bilgiler verdiler.

|

Deneyimli sunucu Melis Baştuğ, Pembenar sohbetine öncelikle ikizlerin yeni çıkan parçası “Arasam da Açma” ile başladı ve müzik piyasasına nasıl girdiklerini sordu. “Bu sektörde çok yeniyiz, bu bizim ilk projemiz, ama genel anlamda bu sektöre aşinayız. Çocukluktan gelen tiyatro eğitimlerimiz var, 5-6 yıl boyunca birçok projede yer aldık, kamera önü oyunculuk, diksiyon eğitimlerimiz mevcut. Gül, bazı dizi projelerinde yer alıp bazı programlarda sunuculuk yaptı. Pandemi dönemi beni olumlu etkiledi, yazma fırsatım çok oldu. Daha önceden zaten şiir yazıyordum ödüllerimiz var” diyen Nur Oruç’tan sonra Gül Ocakçı, sözü şu şekilde devam ettirdi: Lise döneminde ben şiir yazmayı daha çok seviyorum, Nur dedi ki, bana sevgi temalı bir şiir yazar mısın? İki tane yazdım; birisini Nur adına, diğerini kendi adıma göndereyim dedim. Nur adına gönderdiğim şiir ödül aldı. Benim ödülümü kendi adına gururla aldı.

 Herkesin “arasam da açma” dediği zamanlar olmuştur

Melis Baştuğ’un “Müzik piyasasında ciddi bir rekabet var. Kalıcılığı nasıl sağlamayı düşünüyorsunuz?” sorusuna, Nur Oruç, “Kalıcılığın, devamlılık ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Devamlılığı sağladığımız sürece, iyi projelerde yer almaya devam ettiğimiz taktirde kalıcılığı sağlayacağımızı düşünüyorum. “Arasam da Açma” şarkısı bestelerken herkese hitap edeceğini düşündüm. Herkesin, “Arasam mı aramasa mı?” dediği zamanlar olmuştur. Keyifli bir çalışma oldu” cevabını verdi.

Pandemi klinikteki işlerimizi hiç etkilemedi, aksine arttı!

Kendilerine ait mayo, bikini, pareo markaları olan bu yıl dış giyim ürünleri de çıkaracak olan ikizlere Melis Baştuğ’un “kendi markanızın yanı sıra, kendinize ait bir estetik kliniğiniz de var. Pek çok insanın hayatlarına dokunarak ciddi ve başarılı işlere imza atıyorsunuz. Pandemi döneminde işleriniz etkilendi mi?” sorusuna Gül Ocakçı, “Kadınlarımız güzelliğinden hiç ödün vermiyorlar. İşlerimiz hiç etkilenmedi, aksine pandemide, ‘hazır evdeyken operasyonlarımızı yaptıralım, iyileşme süreci evde geçsin’ diyenler çok oldu” dedi. Nur Oruç ise ikizini, “Pandemi döneminde tek etkilenmeyen sektördü bence, hatta daha da yoğunluk oldu” diyerek destekledi.

Estetik bir bağımlılık haline gelmiş durumda!

Melis Baştuğ’un “Bir insan neden estetik yaptırır? Siz nasıl yaptırmaya karar verdiniz?” sorusuna, Gül Ocakçı şu yanıtları verdi: “Herkeste içgüdüsel olarak bakımlı olma isteği var, bakımlı olmak için yaptırıyorlar, biz de aynı şekilde yaptırıyoruz. Tabii bunu sağlık açısından yaptıranlar da var. Sağlık problemi olan insanlar bir kaza geçirir ya da doğuştan bir problem vardır onu düzelttirmek ister.” 

Nur Oruç ise estetik operasyonları ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Kendi açımdan düşünürsem artık orta yaş kategorisine giriyoruz ve aynaya baktığımda göz altımda halkalanma oluşuyor veya vücudumuz yer çekimine yenik düşüyor. Bunlar beni rahatsız ediyor. Ben de imkanlar doğrultusunda yaptırmayı tercih ediyorum. Ama algı bozukluğu da var, bunu da belirtmek isterim. Biz bunu da çok görüyoruz. Bazı kişilerde “estetik bağımlılığı” dediğimiz olay var gerçekten. Mesela geliyor; artık dudakları yüzü kadar olmuş. Ama hâlâ ‘dudağımı yaptıracağım’ diyor. Bu beden algı bozukluğuna giriyor.

“Estetik yaşının 15 yaşına düşmesinde sosyal medyada kullanılan filtrelerin etkisi var”

İlk estetik operasyonlarını ne zaman olduklarını da soran Melis Baştuğ’a, Nur Oruç 23, Gül Ocakçı ise 20 yaşında cevabını verdiği programda Gül Ocakçı, artık estetik yaşının 15-16 yaşlarına düştüğünü de söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Dolgu ve özellikle burun operasyonları, 15-16 yaşına düştü, sosyal medyada kullanılan filtrelerin de çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum”

Sosyal medyada ve televizyonda artık herkes birbirine benziyor!

Melis Baştuğ’un “televizyonda herkes birbirine benzemeye başladı; kaşlar, dudaklar artık aynı. Genç kızlar güzellik uğruna bıçak altına yatmaktan çekinmiyor. Gençlerin güzel olma ihtiyacının artma sebebi sizce ne olabilir? Sizin mesela ne oldu?” sorusuna “sosyal medya” cevabını veren Gül Ocakçı’dan sonra, Nur Oruç, sözü şu şekilde devraldı: “Photoshop programları ve kullanılan filtreler en büyük etken ama özellikle birbirlerinden çok etkileniyorlar. Ben gençlere ‘kalıtsal bir problem görmedikçe yaptırmayın’ diyorum.

Nefes alamadığınız burun doğal değildir

Kendimden örnek vereyim: Biz Karadenizliyiz, burnumuzla meşhuruz. Bizimle çok dalga geçiyorlardı. Kimi çocuk etkilenir, kimi çocuk etkilenmez; bunu bilemezsiniz ama etkilenirse ciddi bir soruna da dönüşebilir. Çünkü okula gitmekten, arkadaş ortamına girmekten soğur, özgüvensiz kalabilir, böyle durumlarda yaptırsınlar” diyen Nur Oruç’a Gül, şu sözlerle destek verdi. “Bu da şöyle algılanmasın: ‘psikolojik sorunları olan insanlar estetik yaptırır’. Hayır öyle bir şey yok. ‘Ay ben sorunlu muyum da psikoloğa gideceğim’ derler ya, ‘ben sorunlu muyum da yaptıracağım’ diye düşünmesinler. Bazıları da şöyle ‘Ben doğallıktan yanayım’ diyor ama işte eğri kemerli, nefes alamadığımız bir burun bence doğal değildir.

Sosyal medyada yine de filtre kullanıyoruz. Filtrede beğenince gittim gözlerimi çektirdim.

Tüm estetik operasyonlarına rağmen yine de sosyal medyada filtre kullanıp kullanmadıklarını soran Melis Baştuğ’a, Gül Ocakçı, şu yanıtı verdi: “Bunu çok soruyorlar bana. ‘Her yerini yaptırmışsın, neden hala filtre kullanıyorsun?’ Bu filtreler çıkmadan önce kendimi çekerken çok daha iyi, güzel görüyordum. Filtrelerden sonra o pürüzsüzlüğü görüyoruz ya, evet beğenmiyoruz. Böyle bir algı da oluştu. ‘Filtre var, neden filtresiz çekeyim’ diyorsunuz. “Adriana Lima bile filtre kullanıyor” diyen Nur Oruç’un sözlerini Gül Ocakçı şu şekilde devam ettirdi: “Top modeller bile filtre kullanıyor. Filtrelerde göz çekiliyordu. Çok güzel görünüyordu, hemen gittim ben gözlerimi çektirdim.”

Botoks çok sık yaptırılmamalı, kaslar direnç gösteriyor

Programda estetik deneyimlerine de bolca yer verilen Nur-Gül kardeşlerin, geçmişteki operasyonları, dolgu ve botoks gibi işlemleri de masaya yatırıldı. Aynı zamanda kliniklerine gelen danışanların deneyimleri, onlara önerileri, hangi durumlarda hangi tür medikal estetik uygulamaların yaptırılacağına da anlatan ve kişiye özel estetik uygulamaların nasıl oluğunu da açıklayan Nur Gül kardeşlere, Melis Baştuğ, en çok tercih ettikleri medikal uygulamaları da sordu. Gül Ocakçı, şu yanıtı verdi: Mimik kullanıyorsunuz, sizde de görüyorum, çizgilenme oluyor ya kırışıklıklar, kazayakları; orada botoks uyguluyoruz tabii ki. İlk yaptırdığınızda çok güzel, taş gibi tutmuştu ama ikinci yaptırdığımda sanki tutmadı gibi. ‘Kaş ortam tutmadı, hala biraz kırışıklıklarım var’ diyebilirsiniz. Sık sık yaptırmayın diyorum o yüzden, çünkü direnç gösteriyor kaslar artık, çok iyi tutmayabiliyor.

“İlk burun ameliyatımda burnumda hiçbir fark olmadı”

“Daha önce yaptırmaktan pişman olduğunuz bir operasyon oldu mu?” sorusuna da yanıt veren Nur-Gül ikizlerden Gül, “Özellikle ilk lipliftingimden sonra çok pişmanlık duymuştum” dedi. Nur Oruç da “İlk burun estetiğimde ameliyata girip çıktığımda hiçbir fark yoktu. Hiçbir fark yaratmamış, hiçbir şey yapmamıştı” itirafında bulundu.

“Bu operasyonları iyi ki yaptırmışız”

Melis Baştuğ’un hangi operasyonları yaptırdınız sorusuna da Nur Oruç, şu yanıtları verdi: “Bizim çene hattımız hiç yoktu. Çenemizi, dudağımızı, çok hafif de elmacık kemiklerimizi doldurttuk. Göz altı ışık dolgusu yaptırdık. Gözlerimiz çok düşüktü. Şakak germe yaptırdık. Bunlar iyi iki yaptırmışız dediğimiz operasyonlardan. Üç hafta önce de göz kapaklarımı aldırdım.”

Melis Baştuğ: Botoks, 6 ayda bir tekrarlanıyor mu?

Gül Ocakçı: Botoks için altı ay duracak denir ama bu böyle değildir. Marka tabii ki önemlidir ama hangi markayı kullanırlarsa kullansınlar, üçüncü ayda botoks çözülmeye başlar; beşindi, altıncı ayda tamamen çözülmüş olur.

Dolguda değişkendir. Dolgu markasına, sizin cilt yapınıza bağlıdır. Kaçıncı kez yaptırıyorsunuz, kaç kez yaptırdınız, ne kadar sıklıkla yaptırıyorsunuz; buna bağlı olarak değişir. Dolguda altı ay derler ama ilk yaptırdığınızda, örneğin dudağınıza yaptırdınız; ‘üç ay sonra eski haline döndü’ diyebilirsiniz. Bunun için ben hep diyorum ki, örneğin dudağınız çok inceyse ilk defa yaptırıyorsanız Önce 1 ml yaptırın, bir ay sonra gelin, bir yarım daha ekleyin. O zaman daha uzun süre gidecektir. Çünkü kişiye göre dolgunun durumu değişkenlik gösteriyor.

Melis Baştuğ: Şimdi siz burunla başladınız... Burundan sonra devamı nasıl geldi? İyileşme sürecini de merak ediyorum. Burun çok hassastır mesela...

Gül Ocakçı: Sosyal medya çok iyi oldu. Bizim zamanımızda ben araştıryordum, İnternet'e bakıyordum, birisini buluyordum, soruyordum: "Burnun ne kadar güzel, yaptırdın mı?" "Hayır, benim kendi burnum" diyordu. "Yaptırdın mı dudağını?" "Hayır benim kendi dudağım" Zaten o yüzden ben bir sayfa açtım sosyal medyada. Dedim ki kendi deneyimlerimi paylaşacağım önce, iyi kötü kendi deneyimlerimi... İnsanlara yardımcı olmaya çalışacağım... ve o büyüdü. Böyle kliniğe dönüştü zaten. 16 yıl falan olmuştur biz ilk estetiğimizi yaptıralı. Yaşımız 36. İlk estetiğimizi 20 yaşında yaptırmıştık. O zaman bu kadar araştırıp bulamıyorduk. Televizyonda bakıyorduk ünlülere, hemen yazıyorduk, o ünlü nereye yaptırmış, hemen gidiyorduk. Kötü olmadı bence mesela benim burnum. Eskisine nazaran çok iyi ama şimdi teknikler çok gelişti. Çok daha iyi olabilirdi. Delikleri daha küçük olabilirdi. Belki biraz daha kavis olabilirdi. Ama Nur yeni revizyon yaptırdı. Ne kadar oldu senin revizyonun?

Nur Oruç: 5 ay oldu.

Gül: Nur, tekrardan revizyon yaptırdı burnunu. Sürecini anlatabilir. Şimdi daha kolay artık iyileşme süreçleri. Yaptıracak olanlara en azından güzel bir mesaj olur.

Nur Oruç: Burunda kesinlikle ağrı sızı olmuyor. "Uyanıyorum, kafamı duvarlara vuruyorum ağrıdan” gibi durumlar eskidendi. Burun çevrenizdeki görüntüye aldanmayın. Çünkü bu doktorun tekniği ile alakalı. Bazen hiç morarmıyor, bazen morarabilir; bu sizinle de alakalı bir durum. Kullandığınız ilaçlarla, vücut yapınız, anatomik yapınız veya cilt yapınız gibi pek çok şey ile alakalı ama morluk gibi görüntülere aldanmayın, bunların hepsi bir ay içinde geçiyor, hiçbir şey kalmıyor.

Gül Ocakçı: Ağrı, acı, sızı hiç olmuyor.

Nur Oruç: Ağrı, acı hiçbir şey olmuyor. Eskiden mesela yedi gün tampon takılı kalıyordu, o rahatsızlık veriyordu burnunuzdan nefes alamadığınız için. Artık onlar bile yok. Tamponlar artık silikon, zaten nefes alabiliyorsunuz. Üçüncü gün hemen çıkarıyorlar. Bazı doktorlar hiç takmıyor bile. Bana göre en kolay estetik operasyonlardan birisi burun kesinlikle. Ağrı, sızı, acı; hiçbir şey olmuyor burunda.

Gül Ocakçı: Doğru, doktor seçimi çok önemli.

Melis Baştuğ: Benim yüzüme baktığınızda ne eksiklikler görüyorsunuz?

Gül: Ben zaten herkese bakıyorum. Bende şu an botoks var, kaşımı kaldırabiliyorum ya da çatıyorum. Baby botoks var mesela, minimal botoks yaptırıyorsunuz. Yani mimikleriniz kaybolmuyor ama alın, göz çevresi kırışıklıklarına iyi geliyor. Size baktığımda, göz kapağı fazlalığınız yok ama kaşınız düşük. Kaç düşüklüğüne bağlı, kaş altı düşüklüğü diyoruz. Ameliyatla kaş kaldıracak kadar bir şey yok bana göre. Şimdilik botoksla bir miktar kalkacaktır kaşlarınız, Göz kapaklarınızda sıkıntı yok.

Melis Baştuğ: Lekelerin giderilmesi, göz altı morluklarının azaltılması ve sivilce izlerinin yok edilmesi için hiçbir uygulama yaptırdınız mı?

Gül Ocakçı: Göz altındaki morluklara hiçbir çare yok ne yazık ki. Size vitaminler uygulayacağız, mezoterapi yapacağız deseler de o morluktan kurtuluş yok. Göz altındaki deri çok ince bir deridir. Ama göz altı ışık dolgusu ile o çukuru doldurduğunuzda oraya bir tabaka gelir. Jel kıvamında bir maddedir bu dolgu. Çukuru doldurduğunuzda göz altınız daha aydınlık görünür. Hem çukur olmaz hem de bir nebze aydınlanır ama bu pigmentasyonla ilgili... Göz altındaki morluklar için buraya kalıcı makyaj da yapanlar ama sonucu çok kötü oluyor. ‘Önermiyorum’ demeyeyim ama çok da doğru bulmuyorum. Doğrusu göz altı ışık dolgusudur. Onun dışında çok çok morsa, yapılabilecek çok bir şey yok ne yazık ki.

Nur Oruç: Benim ilk yaptırdığım operasyonlardan birisi göz altı ışık dolgusu. Sürekli video çekiyorum, fotoğraf çekiyorum. Gözümün altında bir halka var. O nedenle yaptırdım.

Gül Ocakçı: Bizim daha 17 yaşımızda gözümüzün altından inen bir çizgi vardı.

Nur Oruç: Göz altındaki bu halkaları hiçbir kapatıcı ile iyi bir şekilde kapatamıyorsunuz ama ben göz altı ışık dolgusunu yaptırdım. Tabii burada marka ve teknik de çok önemli. Bazı danışanlar geliyor, ‘yaptırdım, hiçbir şey kalmadı’ diyebiliyorlar ama benim neredeyse 4-5 sene oldu ve yeniletme ihtiyacı duymadım. Burada tekniğin, kullanılan ürünün çok önemi var. Çünkü bazı kişiler acaba sürekli yaptıracak mıyız endişesi yaşıyorlar.

Melis Baştuğ: Siz bu zaman kadar hangi operasyonları yaptırdınız?

Nur Oruç: Bizim çene hattımız hiç yoktu, çenemizi, dudağımızı doldurttuk; çok hafif de elmacık kemiklerimizi. Sonra göz altı ışık dolgusu yaptırdık. Gözlerimiz çok düşüktü, o nedenle şakak germe yaptırdık. Bu, iyi iki yaptırmışız dediğimiz operasyonlardan. Üç hafta önce göz kapaklarımı aldırdım.

İple gerdirme işlemi çok popüler oldu.

Gül Ocakçı: İple gerdirme işlemi üç sene gidiyor. Üç yıl boyunca ip erimiyor, ama yüzeysel germe olduğu için deri tekrardan bir iki ayda sarkıyor, o yüzden açıkçası ben önermiyorum.

Nur: Bu anlamda aslında üç sene dayanmıyor. Maalesef sene bile diyemeyiz.

Melis Baştuğ: 2021 estetik trendleri arasında neler var?

Gül Ocakçı: Kesinlikle çekik gözler.

Nur Oruç: Daha önceden mesela burun operasyonuydu.

Gül Ocakçı: Diğer yıllarda bizi kesinlikle germe işlemi bekliyor. Dolgularda özellikle ‘’Rus tekniğini’’ uygulamaya başladılar. İlerde ‘liplifting’ çok revaçta olacak. Bizde de yeni yeni favori olmaya başladı. Çünkü dudak dolgusundan mağdur olan çok kişi oldu. Ben de zamanında mağdur oldum. Dolguyu ıslak bölge dediğimiz alana yapmıştı ve bir kitle oluştu. Dudağım öne gelip, bıyık kısmım şişmişti.

İlk dolgularını yaptıracak olanlar kesinlikle bence Rus tekniğini yaptırsınlar. Dezavantajları var; çok fazla ödem ve morluk oluyor ama 15 gün sonra kimse dudak dolgusunu yaptırdığınızı anlamıyor, o kadar doğal oluyor.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.