Evliliklerde ailesine sınır koyamayanlar ne yapabilirler?
Uzman Psikolog Batuhan Toprak konu ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Evlilik kadın ve erkeğin içinde bulunduğu toplum tarafından onaylanmış birlikteliktir. Sağlıklı bir evlilik için doğru kişiyi bulmak çok önemli Ama kapınızı kapattığınızda baş başa kaldığınızda daha doğrusu kalamadığınız aile büyüklerinin müdahaleleri o kapıdan içeri girdiği zaman işte bu evlilik kurumunda pürüzler çıkıyor, eşlerinin aileleri, anneleri devreye girdiğinde farkında olmadan çocuklarının mutlulukları gölge düşürüyorlar” diye konuştu.
Kayınvalide savaşları
“En basitinden örnek vermek gerekirse kayınvalidelerin şavaşı diyebiliriz” diyen Toprak, “Aslında burada kayınvalidelerin egoları devreye giriyor. "Hayır’’ benim dediğim olsun deniyor. Eğer burada eşlerden biriside annemin dediği olsa ne olacak sanki diyorsa büyük sorun oluyor. Mutlu bir evlilik için ilk altın kurallardan bir tanesi kapınızı kapattığınızda tüm sorunların dışarıda kalmasıdır. Ayrıca bu tür aileler ile belli bir sınırın koyulması gerekiyor. Tabii ki burada kastettiğim görüşmemek ya da yüzeysel bir ilişki kurmak değil!” şeklinde konuştu.
Evlilikler bitme noktasına geliyor
Ailelerin yaptığı bir yanlış daha olduğunu söyleyen Toprak, anne babalar çocuğunun doğru kararlar vermesini istediğini ve bundan kendilerini sorumlu tuttuğunu anlatarak ekliyor: “Oysaki bir şeyi unutuyorlar, karşısındaki kişi onların çocuğu olsa da artık o birey büyümüş kendi karalarını alabilecektir. Üstelik o artık evlidir yani sizden ayrı bir evi eşiyle birlikte paylaştığı bir hayatı vardır. Değinilmesi gereken bir başka yanlışta şu ki; günümüzde az görülse de kayınvalide ile aynı evde yaşamak veya aile apartmanında oturmak. Bu gibi durumlardan uzak durmalı ve aileler iç içe kesinlikle yaşanmamalıdır. Çiftin ayrı bir evi olmalı ve ayrı bir binada yaşamalılar.
Yine ailelerin yaptığı bir diğer yanlışta şudur; geleneksel ailelerde yetişen kız çocuklarına genelde şu nasihatler verilir: “aman kızım o senin büyüğündür", “sen idare et", “alttan al", “ağzınızın tadı kaçmasın". Bu tarzda yetiştirilen bireyler ezilir. Ancak çok yanlış diğer düşünceler de şunlardır; "Aman kızım kayınvalideni uzak tut’’, "her şeye karıştırma’’ gibi... Karşısındaki bireyi tanımadan direk ön yargıyla yaklaşmak doğru değildir, ilişkiler daha gerilir. Yine “Oğlum ipler senin elinde olsun”, “ baştan bu kadar şımartma eşini" tarzındaki düşünce kalıpları da çok yanlıştır."
Ailelerin müdahalesine izin verilmemi
Aileler farkında olmadan çocuklarının mutluluklarını engellediklerini anlatan Toprak, "Bu yüzden evlilikte aileler ile bir sınır koyulması gerekiyor. Eğer bu başarılamazsa evlilikler bitme noktasına bile gelebiliyor. Boşanma davalarının her geçen gün arttığı ve boşanma nedenlerinden birçoğunun aileler olduğu ülkemizin bir gerçeğidir. Evlilikte yaşanan sorunların en büyük nedenlerinin başında köken aile ilişkileri geliyor. Bu nedenle mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir evlilik için ailelerin evliliğe müdahalesine izin verilmemelidir” şeklinde konuştu.
Ailesine sınır koyamayanlar ne yapabilirler?
Bu sorunu yaşayan çiftlerin asıl nedeni evlilikteki rolleri benimseyemediklerinden kaynaklandığını dile getiren Uzman Psikolog Batuhan Toprak, “Artık eşinizle bir hayatı paylaşıyorsunuz ve kendi çekirdek ailenizi kurduğunuzun farkına varın. Çiftler her ne kadar birbirlerini sevselerdi ikisi de farklı ortamlarda farklı kültürlerde yetişmiş bireylerdir. Bu yüzden karar alınırken ortak karar alınmalıdır.
Örnek vermek gerekirse canım/bir tanem yarın akşam yemeğe annemlere gidelim mi ne dersin? Bu tarzda yaklaşılmalıdır.
Hem eşinin hoşuna gidecektir fikrini aldığı için hem de eşi önemsendiğini hissedecektir. Eğer daha önceden yapılmış bir program yoksa verilmiş bir söz yoksa psikolojik olarak bakıldığında bu sorunun cevabı olumlu olacaktır. Önemli olan burada eşlerin birbirlerinin iletişim dillerini öğrenmeleri çok önemlidir aksi halde o evlilik kurumunda çatırdamalar başlar. Şunu da asla unutmayın eşinizi kontrol etmeyi bırakmadığınız takdirde asla mutlu bir evliliğiniz olmaz” dedi.