Duygu Asena Ödülü’ne devam

5 Şubat’tan bu yana devam eden “Duygu Asena Ödülü PEN tarafından sürdürülsün mü, sürdürülmesin mi?” tartışması, dün olağanüstü toplanan Uluslararası PEN Türkiye Merkezi Yönetim Kurulu’nun aldığı kararla sona erdi. PEN Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:  “Kurum içi iletişim ile belirtilen önerileri dikkate alan PEN Yönetim Kurulu 6 Mart 2008 günü toplanmış, kadın hakları konusunda sembol haline gelmiş olan üyemiz Duygu Asena adına olan ödülün korunup sürdürülmesine karar vermiştir.
Bu konuda çalışmak üzere Kadın Yazarlar Komitesi yetkili kılınmıştır.  Rencide edici açıklamaları üzerine Yayın Komitesi Başkanlığı görevinden çekilmesi rica edilen Gülseli İnal üyelikten istifa etmiştir.  Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.”

‘Özeleştiri zaaf değil’

Basın açıklamasının ardından görüştüğümüz Uluslararası PEN Türkiye Başkanı Tarık Günersel, “1 Mart’ta toplanan ve ödülün devam etmemesine karar veren Yönetim Kurulu 5 günde ne oldu da kararını değiştirdi?” şeklindeki sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Nicel değişiklik bir noktada nitel değişikliğe yol açar. Diyalektikte geçen ve 80 öncesi kuşağın sevdiği bir sözdür bu. Ödülün verilmesinden yana olanların sayısı arttı.  İnsanlar gibi kurumlar da kararsızlık yaşayabilir.  Yanlışın neresinden dönülse kârdır görüşü ağırlık kazandı. Ama bu kararı doğru bulmayan üyelerimize de saygı duyduğumu söylemek isterim. Yazarken gösterdiğimiz özeni, insan ilişkilerinde de göstermeliyiz.”
Günersel, PEN’in bir aydır devam eden süreçte bir özeleştiri yapıp yapmadığı konusunda ise şunları söyledi:
“Özeleştirinin zaaf olmadığı kanısındayız. Kurum üyeleri olarak tabii ki bir eleştiri özeleştiri süreci yaşadık. Bütün bu süreçte, bazı gelişmelerin medya üzerinden yaşanması kurum içi iletişimde bir yerde bir eksiklik olduğunu da bize gösterdi. “
Tarık Günersel bir noktaya daha dikkat çekti:  “Yönetim Kurulu’ndan 1 Mart’ta da ödülün devam ettirilmesi yönünde bir karar çıkabilirdi. Ne var ki, Yönetim Kurulu üyeleri, bunun, basının baskısıyla olduğu şeklindeki yorumlara neden olabileceği çekincesiyle, ödülün sürmesi yönünde bir çoğunluk sağlayamadı.”
Günersel, ödül için Kadın Yazarlar Komitesi’nin görevlendirilmesini ise şöyle açıkladı: “Ödül kadın haklarıyla ilgili olduğundan, Kadın Yazarlar Komitemiz’in bu ödülle ilgili çalışmaları kendi isteğiyle üstlenmesi çok isabetli geldi. Önümüzdeki yıllarda diğer ödüller gibi uluslararası bir nitelik kazanmasının önünde de herhangi bir engel yok. Önemli olan kurumsallaşma sürecinde demokratik bir işleyiş olması.”
Hiçbir üyelerini kaybetmek istemediklerini söyleyen Günersel, istifa eden üyelerinin hepsini geri kazanmaktan yana olduklarını da özellikle vurguladı. 

‘PEN kötü sınav verdi’ diyen Sezer Duru da istifa etti 

PEN’in yaptığı son açıklamadan birkaç saat önce Türk edebiyatının bir diğer saygın ismi, yazar ve çevirmen Sezer Duru, PEN’den istifa ettiğini açıkladı. Ödülün devam ettirileceği yolundaki son karara rağmen istifasından vazgeçmeyeceğini bildiren Duru, istifa mektubunda “Son gelişmeler ışığında seviyesini bu derece düşürmüş olan bir yazar örgütünde artık kalamayacağım için üyesi olduğum PEN’den istifamın kabulünü rica ediyorum” dedi.
Duru, Milliyet’e yaptığı açıklamada ödülün önce kaldırılıp sonra sürdürülmesi şeklinde yaşanan tutarsızlığın istifa kararını tetiklediğini söyledi. Duru sözlerini şöyle sürdürdü: “Gülseli İnal’ın Duygu Asena Ödülü karşısında şizofrenik bir idefix halinde tavır alması, Asena için hakaretamiz sözlerini sürdürmesi de bir yazar örgütü için kabul edilebilir değildir. Ülkemizde, her şeyin yozlaştığı bir dönemden geçiyoruz maalesef. Yazar örgütleri böyle bir durumda saygınlıklarını korumak zorundadır. PEN bu konuda kötü bir sınav vermiştir. Bu durumda istifam kaçınılmazdı.”