Doğum sonrası estetik ameliyatı için 1 yıl bekleyin

Anneler doğum sonrasında sıklıkla, fazla kilo, memelerde oluşan büyüme, küçülme ya da sarkma, karın ve bel bölgesinde yağlanma, cilt sarkmaları ve sezaryen izinin belirginliğinden şikâyet ediyor. Özellikle psikolojik olarak da daha hassas olan anneler, vücudunda oluşan bu deformitelerin kalıcı olmasından endişe edebiliyor.

Çevrelerinden de vücudundaki değişikliklere olumsuz tepki almaları ise üzüntülerinin artmasına neden oluyor. Bu noktada doğum sonrası yapılan plastik cerrahi uygulamaları ihtiyaç haline gelebiliyor. Ancak ameliyatların gerçekleştirilebilmesi için doğumun üzerinden en az bir yıl geçmesi gerektiğinin altını çizen Estetik ve Plastik Cerrahi Uzman Dr. Mithat Ulay, “Eğer emzirme varsa işlem, emzirme bittikten en az 3 ay sonra yapılmalı. Diyet ve spor ile çözüme ulaşılamayan sorunlarda cerrahi düşünülmeli” diyor.

Olmazsa olmaz üç kural

Her estetik ameliyatta olduğu gibi hamilelik sonrası estetik uygulamalarında da bazı kuralların olduğunun altını çizen Dr. Mithat Ulay, “Öncelikle kişinin gerçekten çok istemesi, çevresinin de ona destek vermesi ve elbette doktorlarına güvenmesi gerekiyor. Bu üçünden biri eksik olursa asla ameliyatı düşünmemeli ve yapmamalıdır” diyor. Bununla birlikte ikinci veya üçüncü hamileliğini 2-3 yıl içerisinde planlayanlarında kesinlikle cerrahi düşünmemesi gerektiğini anlatan Dr. Mithat Ulay, “Çünkü yapılacak olan cerrahi müdahalenin etkisi ikinci veya üçüncü hamilelikle alınacak kilolar ile bozulacaktır” diyor.

En sık yapılan ameliyatlar...

1) Meme büyütme/ büyütme ve dikleştirme

Hamilelik sonrasında emzirmeye bağlı olarak bazı kadınlarda meme dokusu küçülebiliyor ya da cilt sarkması gözlenebiliyor. Meme dokusu az ve bağ dokusu gevşek olanlarda daha sık yaşanan bu sorunda, büyütme ve dikleştirme ameliyatları çözüm olabiliyor. Ancak bunun için doğumun üzerinden en az bir yıl geçmesi ve emzirmenin de tamamlanması hatta üzerinden de en az üç ay geçmesi gerekiyor. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise kilo. İşlem sonrasında 5 ve üzeri kilo verilmesi tekrar sarkma yaşanmasına neden olabileceği için ameliyata kadar istenen kiloya inilmesi önem taşıyor.

Ailesinde meme kanseri hikayesi olanlar dikkat!

Meme büyütme ve küçültme ameliyatları sonrasında ilk 3 hafta daha zorlu geçmesine karşın zamanla giderek normale dönülüyor. Hastanın ilk 3-8 hafta arasında çok ağır kaldırmamaya ve yüz üstü yatmamaya dikkat etmesi önem taşıyor. Ancak yaranın tam olarak iyileşmesi yaklaşık bir yıl sürüyor. Ailesinde meme kanseri hikâyesi bulunan kadınların ameliyat öncesi mutlaka meme cerrahisi uzmanları tarafından konsülte edilmesi ve mamografi, USG yapılıp ortak karar verilmesi gerekiyor.

2) Meme küçültme/ meme toplama

Hamilelik ve emzirme sonrası göğüslerde irileşme, hem irileşme hem sarkma veya sadece sarkma sık görülen estetik sorunlardan birini oluşturuyor. Özellikle meme dokusunda süt bezi ve yağlanma fazlalığı bulunan ve/veya bağ dokusunda elastikiyeti az olanlarda daha sık görülüyor. Meme küçültme ya da toplama ameliyatlarının gerçekleştirilebilmesi için de doğumun üzerinden en az bir yıl geçmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Mithat Ulay, “Emzirme de ameliyattan en az üç ay önce tamamlanmış ve hedef kiloya ulaşılmış olunmalı” diyor. Ameliyat sonrası 3-8 hafta boyunca ağır kaldırmamak, özel sporcu sutyeni kullanmak ve yüz üstü yatmamak alınması gereken önlemler arasında yer alıyor. Ancak yaraların tam iyileşmesi için en az bir yıl geçmesi gerekiyor. Dr. Mithat Ulay,ağır diyabetliler, yara iyileşme problemi olanlar ve çok sigara içenlere bu ameliyatların uygulanamayacağına işaret ediyor.

3) Karın Germe

Hamilelik sonrasında kadınların en çok düşündüren ve mutsuz eden estetik problemlerin başında karın bölgesindeki deformasyonlar geliyor. Karın derisinde bulunan bağ dokusu yeteri kadar elastik olmayan kişilerde, hamilelikte fazla kilo alınmasa bile gevşeklik ve sarkma yaşanabiliyor. Eğer kaslar spor yaparak yeterince geliştirilmezse karın kaslarında gevşeklik, beraberinde kurbağa karnı denilen bir görüntüye neden oluyor. Özellikle geç hamilelerde daha çok görülüyor. Bununla birlikte en büyük etkeni derinin bağ dokusu yapısı ve hamilelik sonrası verilemeyen kilolar oluşturuyor. Ancak bu sorunu yaşayan kadınların kilo vereceğim sevdasıyla mekik hareketi gibi karın kaslarını yönelik egzersizlerine hamilelikte ne de doğum sonrasında kesinlikle yapmaması gerekiyor. Diyabet ilaçları ile kontrol edilemeyen diyabetlilere, yara iyileşme problemi olanlara ve çok sigara içenlere karın germe ameliyatları uygulanamıyor.

4) Liposuction

Alınan kilolar doğum sonrasında spor ve diyetle sağlıklı şekilde verilmiş olmasına karşın halen basen, bel, karın, bacak ve diz içlerinde sarkma olmadan yağ fazlalığı kalabiliyor. Eğer doğumun üzerinden bir yıl geçmiş ve emzirme süreci de biteli üç ay olmuşsa, bu kadınların yaşadığı sorunun çözümü için liposuction uygulanabiliyor. Ancak liposuctionun kesinlikle bir zayıflama yöntemi olmadığının altını çizen Dr. Mithat Ulay, sadece cildi sarkmamış kişilerde yağ dokularının azaltılabildiğini anlatıyor. Ciltte sarkma deri fazlalığı olanlara uygun bulunmuyor.

Endokrin uzmanının onayı gerekiyor

Annenin operasyon öncesinde insülin direnci, diyabet ya da tiroit ile ilgili gerekli kontrollerden geçmesi ve endokrin uzmanı tarafından herhangi bir problemin olmadığının teyit edilmesi gerekiyor. Bu sorunları tespit edilmiş annelerde de gerekli tedavinin yapılmasına karşın bölgesel yağlanma sorunu devam ediyorsa yine liposuction uygulanabiliyor. Dr. Mithat Ulay sözlerini şöyle devam ediyor: “Liposuction bölgesel olarak lazer veya vaser olarak yapılabiliyor. Ciltte hafif sarkma olanlar için Laserli posuction daha doğru bir yöntem olarak kabul ediliyor. İşlem sonrasında hasta 4-8 hafta korse giymeli, mutlak suretle hafif spor yapmalı ve bol bol su tüketmeli.” Yağ aldırma da çok sigara içenlere ve yara iyileşme problemi olanlara uygulanamıyor.