Dizlerden gelen çıtırtı sesine dikkat!
Rejeneratif Tıp Uzmanı Dr. Aşkın Nasırcılar, dizden gelen çıtlama ve çatırdama sesleri ağrı, şişlik gibi durumları beraberinde getiriyorsa ciddi sorunların olabileceğini belirtti.
Vücudumuzdaki çoğu eklem çıtırdar ancak dizlerdeki eklemler çıtırdamaya en müsait eklemlerdir. Çoğu kişi eğilip, kalkarken veya dizini çevirdiğinde çıtlama sesi duyar. Bu sesler beraberinde bir acı, ağrı gibi durumlar getirmediği sürece pek fazla ciddiye alınmaz. Sonrasında ağrı veya acı hissedilirse kireçlenme, menisküs yırtığı veya diz kapağı kıkırdağında bozulma gibi durumlarla karşı karşıyasınız demektir.
Rejenaratif Tıp Uzmanı Dr. Aşkın Nasırcılar, dizden gelen çıtlama veya çatırdama sesleri hakkında bilinmesi gerekenleri detaylı olarak açıkladı.
Çıtlama sesleri bazı eylemlerde normaldir
Koşmak, merdivenden çıkmak gibi durumlarda eklemlerin genişlediğini bu nedenle dizden çıtırtı sesleri geldiğini söyleyen Rejeneratif Tıp Uzmanı Aşkın Nasırcılar: “Bu gibi eylemlerde diz yapısı uygun pozisyonda olmadığı durumlarda yumuşak dokularla temas ya da diz çevresindeki bağların ve tendonların yerine oturmaması sebebiyle gerilme yaşanır. Bunlar çıtlama sesini beraberinde getirir. Bu durumların tümü oldukça normaldir.” dedi.
İşin içine ağrı, şişlik, morarma gibi durumlar girerse tehlikeli
Çıtırtı seslerinin ağrı, şişlik ve morluk gibi durumlara yol açmasının tehlikeli olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Aşkın Nasırcılar: “Eğer ağrı beraberinde böyle bir durumu getiriyorsa mutlaka bir hekime başvurulmalıdır çünkü teşhis edilmesi gereken bir yaralanmanız söz konusu olabilir. Diz çıtırtısına sebep olacak rahatsızlıklar ise; diz ön ağrısı, ön çapraz veya yan bağ yaralanmaları, menisküs yırtıkları, kireçlenme ve diz kapağı kıkırdağında bozulmadır.” ifadelerini kullandı.
Buz tedavisinden, hücresel tedavilere kadar birçok tedavi mevcut
İlk adımın hekim tarafından detaylı muayene olmak olduğunu söyleyen Nasırcılar, sağlık sorununa bağlı olarak egzersiz sonrası buz uygulamasından, ameliyat ve hücresel tedavilere kadar birçok tedavi yönteminin olduğunu belirtirken yaygın tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı:
-Egzersiz, sonrasında buz uygulaması: Bu yöntem daha çok hafif ağrıların yaşandığı ön diz ağrısında kullanılır. Egzersiz sırasında dizlik kullanmak ve dizi doğru konumlandırmak önemlidir.
-Fizik tedavi ve rehabilitasyon: Diz çevresi kasları ve bağları güçlendirilerek, eklem ve kasalara binen yük azaltılır.
-Ameliyat: Bağ ve menisküs kopmaları gibi daha ağır diz yaralanmalarında ameliyat gerekli olan yöntemdir.
-SVF (Stromal Vasküler Fraksiyon) ve Mezenkimal Hücre Tedavisi: Ameliyatın gerekli olduğu durumlarda kişi ameliyat olmak istemezse SVF tedavisi kolay uygulanabilmesi ve yenilenme sağlaması bakımından iyi bir seçenektir. SVF enjeksiyonunda kullanılan kişinin kendi hücresidir. Diz hareketliliğini geri kazanır, esneklik artar.
Diz ile ilgili herhangi bir sıkıntı yaşamamak için en önemli noktanın aşırı kilodan kaçınmak olduğunu söyleyen Rejeneratif Tıp Uzmanı Dr. Aşkın Nasırcılar: “Kilo verilemiyorsa bile diz kaslarının güçlü olması gerekir. Bu nedenle ısınma ve esneme hareketlerini aksatmadan, egzersiz yapmak konusunda ısrarcı olmak gerekir.” diye konuştu.