Diyabet Riskinizi Biliyor Musunuz?
Memorial Antalya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, 14 Kasım Dünya Diyabet gününde, pre-diyabet (diyabet öncesi dönem) döneminin önemi hakkında bilgi verdi.
Çağın salgınına dönüşmüş olan diyabetin günümüzde insan sağlığını tehdit eder boyuta gelmesinin nedenlerinden biri, hastaların diyabet riskinin oluştuğu dönemi fark edememesidir.
Pre-diyabet adı verilen, halk arasında “gizli şeker” olarak bilinen bu dönemde bazı önlemler almak, birtakım ilaçlar kullanmak, doğru diyet ve egzersiz programıyla hayat tarzını değiştirmek gibi pek çok adım oluşabilecek bir diyabet tablosunu önleyebilmektedir.
Memorial Antalya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, 14 Kasım Dünya Diyabet gününde, pre-diyabet (diyabet öncesi dönem) döneminin önemi hakkında bilgi verdi.
Obezite diyabete yol açıyor
Sinsi bir hastalık olarak seyreden diyabette, risk faktörlerini bilmek büyük önem taşımaktadır. Ailede diyabet hastalığı olması, hipertansiyon, kalp hastalığı ve kolesterol problemi olan kişiler risk grubundadır. Toplumda yaygın olarak görülen, hatta çocukluk çağında ortaya çıkan, Tip 2 diyabete neden olan faktörlerin en başında ise obezite gelmektedir. Şişman (obese) ve çok yemek yiyen (obesus) kelimelerinden türemiş bir kelime olarak obezite vücutta aşırı yağ depolanmasının sonucu ortaya çıkar. Bu yağ deposundan salgılanan hormonlar damar sertliğine, kilo fazlalığına ve diyabete giden yolun temellerini atar.
Mutlaka uzmana başvurun
Risk faktörlerine sahip kişiler öncelikle endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına başvurmalıdır. Tansiyon, şeker, insülin direnci, kolestrol, tiroid hormonlarının ve böbrek üstü bezleri, karaciğer yağlanması olup olmadığı kontrol edilmelidir. Bu testlerden şeker yükleme testi kişinin pre-diyabetik olup olmadığını; eğer pre-diyabet varsa diyabete ne kadar yakın olduğunu göstermektedir.
Hayat tarzı değişikliği şart
Pre-diyabet döneminde diyabeti önleyici ilaçlar kullanmak gerekebilmektedir. Fakat ilaç kullanmadan önce hastaların beslenmelerini düzeltmeleri ve bir egzersiz programına başlamaları önerilmektedir. Eğer doğru beslenme, düzenli yapılacak bir egzersiz programını da içerecek şekilde hastalar yaşam tarzlarını kökten değiştirebilirse ilaç kullanımına ihtiyaç kalmayabilir. Egzersiz, diyabet hastalarında sıklıkla etkilenebilen bacak ve kollarda dolaşımı iyileştirirken, kolesterol ve kan basıncını da düşürmektedir.
Takip ve hasta uyumuyla diyabet korkutmuyor
Diyabet çeşitli organlarda yarattığı tahribatlarla istenmeyen sonuçlara kadar ilerleyebilmektedir. Ancak diyabet konusunda bilinçli hareket edip tedaviye uyum gösteren hastalar yaşam kaliteleri düşmeden hayatlarına devam edebilmektedir. Pre-diyabet döneminde hastalık yakalanabilir ve gerekli önlemler alınırsa kan şekeri belirli bir düzeyde tutulabilir. İyi bir takip ve hasta uyumuyla diyabetin korkutan komplikasyonları önlenebilmektedir.