Devlerin Buluşması Louis Vuitton & Marc Jacobs
Paris’ in ünlü müzesi Les Arts Décoratifs, merakla beklenen Louis Vuitton Marc Jacobs sergisine hazırlanıyor!
Sergi, Louis Vuitton ve modanın dahi çocuğu aynı zamanda markanın kreatif direktörü olan Marc Jacobs’ un hikayesini anlatacak. Farklı kültürlerden gelen bu iki “moda kişiliğinin” , biraraya gelmesinin moda dünyası açısından önemini, analizlerle değil; kariyerleri boyunca yaratmış oldukları eserlerden derlenmiş sergi kolajlarıyla izleyeceğiz. Jacobs’ un markadaki on beş yılını genel bir bakış açısıyla ele alacak olan sergi,6 Mart’ ta Paris Moda Haftası ile birlikte başlayacak. Başka karakterlere ve dillere sahip iki kişiliğin hikayesine tanık olurken bir yandan da, yıllar içinde değişen ve gelişen, teknolojik gelişmeler, el sanatları ve aynı Marc Jabos Louis Vuitton ikilisi gibi, moda tarihine adlarını altın harflerle kazımış önemli işbirliklerini hatırlayacağız.
Tasarımcı ve markanın işlerinin gösterilmesi için iki parçaya bölünen sergi alanın ilk katında Louis Vuitton’un 19. Yüzyıldaki moda ve aksesuar koleksiyonunun, orjinal ve ikonikleşmiş parçaları sergilenirken, diğer katta Marc Jabos’ un 1997 yılında markayla biraraya gelmesinden bu yana ünlü moda evi için hazırladığı tasarımlar sergilenecek.
Müzenin baş küratörü, tanınmış yazar Pamela Golbin, müzenin iki farklı temaya ayrılmış olmasının, hızla sanayileşen ve küreselleşen dünyada Louis Vuitton markasının tasarımcı ile nasıl bir bağ kurduğunun, karşılaştırmalı bir şekilde insanlara anlatılması açısından çok akıllıca bir yöntem olduğunu düşünmekte.
Marc Jacobs, Louis Vuitton koleksiyonu için bu sene yine bir Japon sanatçıyla; sanat dünyasında “puantiye çılgını” olarak lanse edilen ve 2008 yılında bir eseri , Christies’ te 5.1 milyon dolara satılarak rekora imza atan Yayoi Kusama ile çalıştı.Kusama’nın 9 Şubat’ ta Tate Modern’de açılıp, 5 Haziran’ a kadar sürecek olan sergisin de destekleyen marka, serginin gençlere yönelik programının da destekçisi.
Dünyaca ünlü bu lüks markanın, Fransız işçilik, teknolojik ilerleme, üslup yaratma ve sanatsal işbirliğini masalsı bir dille sunacağını düşündüğümüz sergiyi heyecanla bekliyoruz.
Yazı; Selin Çetinkaya