Denge kaybı ve bulanık görmeye dikkat!
Günlük yaşamın koşuşturması içinde bazen önemsenmeyen bulantı, baş ağrısı, bulanık görme ve dengesizlik gibi belirtiler beyin tümörüne işaret ediyor olabilir.
Çocukluk çağında ve yaşlılarda sık görülen beyin tümörlerinde, erken teşhis tedavi şansını artıyor. Memorial Hizmet Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Umut Yaka, beyin tümörüne yol açan nedenler ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi verdi.
Beyinde kalıcı hasara neden olabilir
Beyin tümörleri, kafatası içerisinde büyüyerek beynin üzerine baskı yapar. Bu baskı beyinde kalıcı hasarlara yol açabilir. Beyin tümörleri herhangi bir yaşta oluşabilir, ancak en çok 3-12 yaş grubu ve 40-70 yaş grubunda görülmektedir.
Cep telefonu ile konuşurken dikkatli olun
Beyin tümörlerinin oluşma sebepleri arasında; arıtma-lastik-boya sanayinde çalışmak, virüs enfeksiyonları ve kalıtımdan bahsedilmektedir. Şu ana kadar yürütülen bilimsel çalışmalarda cep telefonları ve beyin tümörü arasında net bir bağlantı bulunmamaktadır. Ancak Dünya Sağlık Örgütü, cep telefonlarını “muhtemel” kanser sebepleri arasında değerlendirmekte ve günde 30 dakika cep telefonu kullanımının beyin tümörü (glioma) riskini artırdığı bildirmektedir.
Beyin tümörlerinin belirtileri;
• Baş ağrısı: Beyninde tümör olan hastaların ancak %60’ında baş ağrısı görülmektedir. Hastalar genellikle bu ağrının son birkaç aydır ortaya çıktığını ve gittikçe şiddetlendiğini ifade etmektedir.
• Bulantı- kusma: Bulantının baş ağrısı ile birlikte olması ve gün ya da haftalarca sürmesi çok önemlidir. Ancak baş ağrısı ve kusmanın uzun sürelerdir devam ediyor olması migren hastalığını da düşündürmektedir.
• Çift görme ve görme bulanıklığı: Baş ağrısı ile birlikte veya baş ağrısı olmaksızın ortaya çıkan çift görme, bulanık görme ve görmenin azalması beyin tümörlerinin ilk belirtisi arasında yer almaktadır.
• Kol ve bacakta kuvvetsizlik ve dengesizlik: Son zamanlarda ortaya çıkan vücudun sağ ya da sol yarısında uyuşmalar, ellerde güçsüzlük, uyuşukluk ve beceriksizlik görülebilir. Yürürken “sarhoşvari yürüme” ve “dengesizlik” beyincik tümörünün belirtisi olmaktadır.
• Konuşma bozukluğu, konuşamama, anlama güçlüğü, konuşurken yanlış kelime ifadeleri ya da sarhoşvari konuşma da beyin tümörlerinin ilk bulgusu olmaktadır.
• Sara nöbetleri (epilepsi): Bilinç kaybı olarak ya da olmaksızın istem dışı kasılmalar, panik atak tarzında kendini kötü hissetmeler bir epilepsi çeşidi olabilir. Özellikle 20 yaş sonrası ortaya çıkan bu tarz nöbetler, aksi ispatlanana kadar beyin tümörüne bağlı olduğu düşünülerek araştırılmalıdır.
Her baş ağrısı beyin tümörüne işaret etmez
Baş ağrısının uzun sürelerdir var olması ilk etapta migren hastalığını düşündürmektedir. Ancak beynin kendisi ağrıya hassas bir organ olmadığından, beyinde gelişen bir tümör belirli bir büyüklüğe erişene kadar pek baş ağrısına sebep olmamaktadır. Özellikle büyüme hızı fazla olan tümörlerde baş ağrısı görülürken, yavaş gelişen beyin tümörlerinde beyin geriye çekilerek tümöre yer açmaktadır. Bu durumda çok büyük boyutlarda dahi baş ağrısı hastada görülmeyebilir.
Tümör büyümeden tedavi edilmeli
Son zamanlarda artan, daha öncekilerden farklı baş ağrısı, görme azalması, işitme ve koku hissinin azalması ya da kaybı, kafatasında ortaya çıkan şişlik ve sıklaşan bayılmalar beyin tümörü belirtisi olabilir. Küçük boyutlarda erkenden teşhis edilen tümörlerde hasta tedavisinde çok daha iyi sonuç alabilmek mümkünken, büyük boyuta ulaşmış tümörlerin tedavisi daha zor ve tehlikeli olabilmektedir.
Beyin tümörleri nasıl tedavi edilir?
Beyin tümörünün tedavisi; tümörünün tipi, yerleşim yeri, tümörün çapı, hastanın yaşı ve genel sağlığı gibi birçok faktöre bağlı olmaktadır. Tedavi yöntemi ve uygulama şekli çocuk ve erişkin hastalar için farklıdır. Beyin tümörlerinin tedavisi cerrahi operasyon gerektiren bir hastalıktır. İster iyi huylu, ister kötü huylu olsun, tüm tümörler cerrahi olarak tedavi edilmektedir. Ancak bazı durumlarda cerrahi uygulamak mümkün olmayabilir. Tümör beynin çok hassas olan bazı hayati bölgelerine yerleşmişse; bu bölgelere dokunmak hayati tehlike yarattığından tümör yerinde bırakılmaktadır. Bu durumda sadece ışın tedavisi ve ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulaması yapılmaktadır.