Çocukluk çağında sinüzit
Çocuklarda sinüzitlerin oluşma nedenleri, tanı yöntemleri ve tedavi yaklaşımları erişkinlere göre bazı farklılıklar göstermektedir.
Çocukluk çağında sinüzit yeni bir hastalık değildir ancak endoskopik muayene ve bilgisayarlı tomografi gibi teknolojik gelişmelerin sinüzit tanısındaki önemli katkısı ile hastalık çocuk yaş grubunda daha kolay teşhis edilmeye başlanmış ve sıklığının sanılanın çok üzerinde olduğu anlaşılmıştır.
Çocuklarda sinüzitlerin oluşma nedenleri, tanı yöntemleri ve tedavi yaklaşımları erişkinlere göre bazı farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların başlıca nedenleri;
Çocuklarda vücut savunma sistemi (immün sistem) gelişimi ve anatomik gelişmenin tamamlanmamış olması.
Çocuk yaş grubunda alerji başta olmak üzere nispeten nadir görülen kistik fibrozis , mukoza silya sistemi hareket bozuklukları (immotil silia sendromu) gibi sistemik hastalıkların sinüzitlerin oluşumu ve kronikleşmesinde önemli rol oynaması
Çocuğun yaşı küçüldükçe tanı koymanın güçleşmesi sonucu yanlış tanıların artması,
Belirtilerin erişkinlere göre farklı olması,
Tanıda en önemli araçlardan bir olan burun içi endoskopik muayenenin çocuklarda genellikle yapılamaması
Özellikle kronik sinüzit tanısında önemli rolü olan bilgisayarlı tomografinin çocuklarda kolay yapılamaması ve sıklıkla anestezi gerektirmesi olarak sayılabilir.
Belirtiler: Çocuklarda belirtiler sadece teşhiste değil tedavi sonuçlarının değerlendirilmesinde de önemli rol oynar. Küçük çocuklarda şikayetlerin belirsiz olmasının yanı sıra bu yaşlarda çocukların kendi şikayetlerini ifade etmekte zorlanmaları tanıyı zorlaştırmaktadır. Yaş büyüdükçe şikayetler yetişkinlerinkine benzemeye ve sinüslerin bulunduğu bölgelerde tarif edilmeye başlar.
Çocuklarda kronik sinüzitin en sık belirtileri;
İltihaplı burun akıntısı
Sürekli burun tıkanıklığı
Burun arkasına akıntı
Özellikle yatar pozisyonda artan inatçı öksürük
Ağız kokusu
Baş ağrısı
Aktif enfeksiyon dönemlerinde davranış bozukluğu olarak sayılabilir
Bu belirtiler genellikle anne-babadan öğrenilmektedir. Bu nedenle ebeveynlerden alınacak öykü tanıda çok önemlidir.
Muayene özellikle küçük çocuklarda oldukça zordur. 7-8 Yaşından büyük çocuklarda ince endoskoplarla endoskopik muayene genellikle yapılabilir ancak daha küçük çocuklarda normal muayene bile çoğu zaman zor olmakta endoskopik muayene ise ancak genel anestezi altında yapılabilmektedir. Bu zorluk tanının konulamamasındaki en önemli etkenlerden birsidir.
Normal sinüs röntgenleri sinüzit teşhisinde oldukça yetersiz kalmaktadır. Ayrıca çok küçük çocuklarda, hareket ve ağlama nedeniyle filmlerden tatminkar sonuçlar elde etmek zorlaşmaktadır. Ayrıca normal filmler en sık tutulan bölgeler olan etmoid sinüsleri göstermediği için doğru bilgi vermemektedir.
Paranazal sinüslerin bilgisayarlı tomografi (BT) ile görüntülenmesi ise özellikle 6 yaş altındaki çocuklarda anestezi ya da yatıştırıcı ilaç uygulaması gerektirdiği için çoğu zaman yapılamamaktadır. Sonuç olarak yetişkin hastalarda standart haline gelen endoskopik muayene ve BT, özellikle küçük çocuklarda kullanılamadığından tanıda anne-babadan alacağımız hikaye ve basit muayene bulguları ile karar verilmektedir. Bu durumda hastalığın gerçek sıklığı anlaşılamadığı gibi tıbbi ve cerrahi tedaviye yanıtlar tam olarak değerlendirilememektedir.
Doç. Dr.Teoman DAL
doktorsitesi.com