Canan Karatay bu sözlerle olay yaratmıştı! İsrail'de aşı yapılmadığı doğru mu?
Prof.Dr. Canan Karatay aşılar ile ilgili yaptığı açıklamalarla yine tartışma yarattı. Bir televizyon programında konuşan Karatay, “Bazı ülkelerde dini bakımdan hiç aşı yapılmıyor. İsrail de bu ülkelerden” dedi. Peki bu iddia gerçekten doğru mu?
SENİM TANAY KARAKUŞ
senim.tanay@milliyet.com.tr
-Din bakımından bazı ülkelerde hiç yapılmıyor. Onu biliyor musunuz? Adını söylemeyeyim şimdi. Hiç aşı yapılmayan ülkeler var.
-Neresi var aşı yapılmayan?
-İsrail.
Bu konuşmalar, geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında yaşandı. Yaptığı her açıklamayla günlerce adından söz ettiren Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Canan Karatay, yine aşı konusuyla gündeme oturdu. Elbette sosyal medyada da geniş yer bulan iddiaların gerçek olup olmadığı en merak edilen detay. Peki, İsrail’de dini inanç sebebiyle aşı yapılmıyor mu? İşte sosyal medya üzerinden de pek çok kişinin, platformun tepki gösterip verilerle açıklamalarda bulunduğu bu konu hakkında doğrular, yanlışlar...
Tüm dünyada olduğu gibi İsrail’de de aşı karşıtı gruplar var. Bunların başında da tutucu grup Harediler geliyor. Ancak buna rağmen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerine göre İsrail, kızamığa karşı aşılanma oranları sıralamasında Macaristan, Lüksemburg ve Portekiz’in ardından 4’üncü sırada yer alıyor. Aşılanma oranı da neredeyse yüzde 100'e yakın.
İsrail Sağlık Bakanlığı resmi internet sayfasına göz atıldığında ülkede bulaşıcı hastalıkların önlemesinde ve bu hastalıklara bağlı ölüm oranlarının kontrol altına alınmasında aşıların çok önemli bir yere sahip olduğu belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2019’da açıkladığı birçok hastalığa karşı aşılanma oranı, İsrail’de yüzde 90'ların üzerinde.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre İsrail'de aşılanma oranları
İsrail'de de aşılar ücretsiz yapılıyor
İsrail’de de aşılar Türkiye'de olduğu gibi devlet tarafından ücretsiz uygulanıyor. Ücretsiz yapılan aşıların isimlerine ve içerikleriyle ilgili bilgilere de yine bu siteden ulaşmak mümkün. Bu aşılar farklı zamanlarda, Tipat Halav adı verilen aile sağlığı merkezlerinde uygulanıyor. Ayrıca İsrail vatandaşları grip, zatürre gibi aşıları olması yönünde de bilgilendiriliyor.
Aşılar silah ya da zehir olabilir mi?
Programda İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ramazan Kurtoğlu ve Araştırmacı-Yazar İsmail Tokalak'ın aşı ile ilgili iddiaları da dikkat çekiciydi. Dr. Ramazan Kurtoğlu "Almanya'da sadece bir aşı zorunlu olarak yapılıyor" derken İsmail Tokalak da "1 toplu iğne başı cıva 85 litre suyu zehirler. Aşılar silah olabilir" açıklamalarında bulundu. Peki, bu iddialar gerçeği ne kadar yansıtıyor?
Öncelikle Almanya'da peridoyik şekilde uygulanan bir aşı takvimi bulunuyor. Bu takvime, Almanya Sağlık Bakanlığı'nın resmi internet sitesinden ulaşmak mümkün. Ayrıca geçen kasım ayında Almanya Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn’ın teklif ettiği zorunlu kızamık aşısı yasa tasarısı, mecliste onaylandı. Mart 2020’de yürürlüğe girecek yasaya göre anaokulu ve ilkokulların kayıt yapacakları öğrencinin kızamık aşısı olup olmadığına bakması ve bunu ailelerden istemesi kural haline getirildi. Buna dikkat etmeyen kurumlar da cezalandırılacak. Aşı kanununu ihlal eden ailelere de 2 bin 500 euroya kadar para cezası verilmesi söz konusu.
Cıva konusuna gelince aşıların içerisinde bulunan 'timerosal' veya 'tiyomersal' yani kimyasal adı ile 'sodyum etil-cıva tiosalisilat', ağırlığının yüzde 49.6'sı oranında cıva içeren bir organik madde. Aşıların içerisinde koruyucu olarak çok küçük miktarlarda 1930'lu yıllardan beri kullanılıyor. Bu konuya ilgili konuşan Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ateş Kara da dünyadaki pek çok meslektaşı gibi aşıların içerisinde bulunan düşük miktarlardaki cıvanın toksik olduğunu gösteren herhangi bir veri olmadığını ve etil cıvanın yaklaşık 1 hafta içerisinde vücuttan tamamen atıldığını açıklamıştı.
Türkiye'de durum nasıl?
Türkiye’de 2011 yılında aşı reddi yapan aile sayısı 183 bin iken 2018 itibarıyla bu rakam 23 bin dolaylarına ulaştı. Hatta bu rakamın 2019'da 40 bin civarında olduğu açıklandı. Bu aileler alüminyum ve cıva gibi maddelerin insan sağlığına zararlı olduğunu ve bu nedenle aşıların da çocuklara zarar verdiğini iddia ediyor. Ancak böyle devam ederse dünya üzerinde aşılarla kökü kazınmış pek çok hastalık yeniden hortlayıp binlerce çocuğun hayatını tehdit edebilir! Sağlık Bakanlığı da son açıkladığı 2019-2023 Stratejik Planı içerisinde yüksek aşılama hızlarının korunacağını ve 13-24 aylık bebekler tam aşılı hale getirileceğini duyurarak bu konunun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmişti.