Burun estetiğinde açık ve kapalı teknik
Selfie çağında yaşadığımız göz önüne alınırsa burundaki bir şekil bozukluğu kişiyi ne kadar mutsuz eder tahmin edebilirsiniz. Bu yüzden görüşlerine başvurduğumuz estetik cerrah Op. Dr. Defne Erkara burun estetiği hakkında bilgi verdi.
Ülkemizde burun estetiği ihtiyacı olan kişi çok fazla. Çünkü tarih boyunca göç yolları üzerinde bulunan bir coğrafyada bulunduğumuz için çeşitli etnik gruplardan gelen insanların birleşimi burun yapılarında da epey deformasyona yol açmış. Bütün bu farklı ırkların kaynaşması sonucunda çeşitli yapılarda burunlar söz konusu.
Burun estetiğinde iyi sonuç elde edebilmek için burunun dokusu çok önemlidir. Ayrıca derisinin kalınlığı, yüz ile oranı, kişinin beklentisi çok iyi değerlendirilmelidir. Çoğunlukla derisi çok kalın olmayan, yüze göre aşırı derecede büyük olmayan burunlarda eğer ki iyi de bir teknik ile ameliyat yapılmışsa iyi sonuçlar elde etmek mümkündür. Aslında burun leb-i derya bir konu. Bunu ayırmak ve sınıflamakta çok kolay değildir.
Açık teknik, kapalı teknik
Öncelikle kapalı teknikten bahsedecek olursak, bu yöntem her kişiye uygulanabilecek bir yöntem değil. Özellikle aşırı derecede eğri burunlar ya da sekonder dediğimiz, daha önceden ameliyat edilmiş kişilerde kapalı teknikte iyi bir sonuç elde etmek oldukça güçtür. Açık teknikte bütün yapıları görerek ve büyük bir ihtimamla işlemin yapılması çok doğru. Burun ameliyatı sonrası bir de iyileşme süreci var ki bu da herkeste çok değişkendir. Yani bu süreçte iyi sonuç elde etmek için doktorun dediklerine dikkat edilmesi ve güneşten korunulması, burun için gerekli spreylerin düzenli kullanılması, travmalardan korunulması yara iyileşmesine çok etkili durumlardır.
Genellikle ameliyat süreci 2 saat kadardır. Şimdi daha iyi yöntemlerle ameliyat ettiğimiz için şişme ve morarma olasılığımız çok daha az. Tabi bu durum ameliyat sonrası tedavilerin iyi uygulanılması, özellikle dinlenmenin bir hafta süresince çok iyi yapılmasına da bağlı. Bunlar hep olumlu yönde etkileyen şeylerdir.
Son yıllarda estetik cerrahların özellikle kadın burnundaki yaklaşımı, yüz hatlarına uyumlu, kibar, daha feminen görünen, alın ve dudak yapısıyla bütünleşen, profili de düzeltecek şekilde yapılan onarımlardır. Erkekte ise erkeksi görünümü bozmayan, burnu fazla küçültmeyen ve yine komşu organlarla uyum içinde bir burun yapmaktır. Eğer ki yandaş dokularda, ağzında, çenede veya yanaklarda problem varsa, burun ameliyatından yaklaşık 2-3 ay sonra burun bir miktar oturduktan sonra o bölgelere de ufak tefek işlemler yapılması burun estetiğinin sonucunu daha pozitif yönde etkileyecektir. Yani burun estetiğinde sonucun iyi olmasında çevre dokularıyla uyumlu olması da etkendir. Bunun en güzel örneği, yüz çok güzeldir ama burun da problem vardır, bunu bir yaparsınız farklı bir insan gibi olur. Bu işte demin anlattığım komşu organlarla uyumu doğrulayan bir örnektir.
Sonuç olarak; burun estetiği kişiyi mutlu eden ve uzman ellerde yapıldığında çok yüz güldüren bir ameliyattır.