Bu hastalık ilaçla tedavi edilmiyor!
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de tanımlanan 88 bin 790 Çölyak hastası bulunuyor. Çölyak hastalığında bilinen tek tedavi, glutenin ömür boyu diyetten çıkarılması olarak gösteriliyor. Gastroenteroloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, Çölyak Farkındalık Ayı kapsamında Çölyak hastalığına dair önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, “Genetik olarak bu hastalığı barındıran kişilerde buğday ve buğday ürünlerini tükettiğinde antikorlar (vücudun belli yapı taşlarını yabancı algılayan protein parçacıkları) oluşur. Bu antikorlar hedef organ olan ince bağırsaklarda tahribat yaparak Çölyak hastalığına neden olur. Türkiye'de tanımlanan 88 bin 790 Çölyak hastası bulunuyor. Çölyak hastalığında bilinen tek tedavi, glutenin ömür boyu diyetten çıkarılması olarak gösteriliyor” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Kadınlarda ve erkeklerde eşit oranda görülen Çölyak hastalığı; bazen ishal, karında şişkinlik, anoreksiya, kilo kaybı yada kilo alamama gibi şikayetlere neden olurken bazen de karın ağrısı, kusma, kabızlık gibi belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Hastalık esasen kendisini 6-24 aylık çocuklarda göstermeye başlıyor. Büyüme ve gelişme geriliği, büyümenin yavaş olması ve boy kısalığı, kilo kaybetme, huzursuzluk ve ergenliğin gecikmesi, diş minesinde kalıcı lekeler şeklinde belirtiler veriyor.”
Demir eksikliğinin nedeni çölyak olabilir!
“Bağırsaklar tahrip olunca, tüketilen gıdaların sindirim ve emilimi bozulur. Bu da yağ, protein ve karbonhidratların yanı sıra başlıca vitaminlerin ve mineralin eksikliklerine yol açar” diyen Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, demir eksikliği ve çölyak ilişkisini de şöyle açıkladı:
“Çölyak hastalığı olanlarda demir eksikliğine bağlı kansızlık da görülebilir. Çölyak hastalığının neden olduğu bir demir eksikliğinin tedavisinde, ağızdan alınan demir ilaçları işe yaramaz. Çünkü demirin emilim yeri olan bağırsaklar hastalanmıştır. Ağızdan aldığınız demir preparatı emilip kana karışamaz ve dışkı ile atılır. İşte bu nedenle ağızdan alınan demir preparatlarına cevap vermeyen demir eksikliği olan hastalarda, Çölyak hastalığının araştırılması gerekir.”
Çölyak hastalığı tanısı nasıl konuluyor?
Çölyak hastalığı şüphesi olanların Çölyak antikorları varlığı açısından kan testine tabi tutulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, “Endomisiyal antikor IgG ve IgA, Doku transglutaminaz IgG ve IgA ve serum IgA değerleri ölçülür. Antikor sonuçları pozitif olan hastalarda, bir aşama ilerisine geçilir ve üst gastrointestinal system endoskopisi (gastroskopi-duodenoskopi) yapılır. Endoskopik inceleme sırasında ince bağırsakların ilk kısmı olarak kabul ettiğimiz duodenum mukozası incelenir. Eğer, kan ve patoloji sonuçları birbirini destekler nitelikteyse Çölyak hastalığı tanısı konulur ve Çölyak diyeti uygulanması önerilir.
Çölyak hastalığının ilaçla tedavisi yoktur. Tek tedavisi gluten içeren gıdalardan uzak durmaktır. Sağlıklı ve kaliteli bir hayat sürmek isteyen her Çölyak hastası, diyet kurallarına sıkı sıkıya uymak zorundadır. Çölyak hastalığı, diyette en ufak bir gevşekliğe izin vermez” diye konuştu.
Çölyak hastalarına devlet tarafından gıda ödeneği sağlanıyor.
Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, “Uzun yıllardır devletimiz, çölyak hastaları için heyet raporu düzenlememize izin vermektedir. Raporlu olmak, hastanın glutensiz besinler için devletten ödenek almasını sağlıyor. Eskiden senede bir yenilenmesi gereken rapor artık 3 senede bir yenileniyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.