Bölgesel kilolara kalıcı çözüm
Dr. Sema Karaoğlu: 'Lazer lipoliz yöntemi, spor, diyet ya da egzersizlerle verilemeyen bölgesel yağlanma ve şekil bozukluklarına kalıcı çözüm getirmektedir'
Lazer lipoliz yönteminin, vücutta istenmeyen yağların kalıcı olarak yok edilmesinde etkisi kanıtlanmış bir uygulama olduğunu ifade eden Memorial Kayseri Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uzman Dr. Sema Karaoğlu, ''Lazer lipoliz yöntemi, spor, diyet ya da egzersizlerle verilemeyen bölgesel yağlanma ve şekil bozukluklarına kalıcı çözüm getirmektedir'' dedi.Dermatoloji uzmanı Dr. Sema Karaoğlu, vücuttaki lokal yağlanmaların ortadan kaldırılmasında kullanılan en gelişmiş ve en etkin teknoloji olan “lazer lipoliz” hakkında bilgi verdi.
Lazerle lipolizin ışık enerjisi kullanarak yağları eritme yöntemi olduğunu belirten Dr. Karaoğlu, ''Lazer lipoliz uygulamaları zayıflamaya değil, vücut şekillendirmeye yardımcı olmaktadır. Vücudun istenmeyen bölgelerindeki yağ fazlalıklarından kurtularak vücudun ideal hatlara kavuşmasını sağlar. Vücudun yağ fazlası olan her bölgesinde kullanılmaktadır. Gıdı, kollar, göbek, basen, diz üstü, diz içleri, ayak bileği gibi bölgelerde uygulanabilir. Lazer lipoliz uygulaması genellikle lokal anestezi altında yapılmaktadır. Hastanın istenmeyen yağ alanları işaretlendikten sonra anestezi uygulanarak sadece iğnenin geçeceği bir delik açılıp buradan fiberoptik kablo, cildin altına yerleştirilip işleme başlanmaktadır. Hasta işlem sırasında herhangi bir ağrı hissetmez fakat işlemin sonuna doğru artan ısı ile birlikte hafif ağrı oluşabilir. İşlem sonrası istenilen miktarda yağ eritildikten sonra fiberoptik kablo çıkarılıp uygulama yapılan alanın boyutuna göre eğer alan küçük ise eritilen yağlar çekilmeden bırakılabilir. Yağ miktarının fazla olduğu durumlarda ise yağları aspirasyonla çekmek daha yararlıdır. İşlem tamamlandıktan sonra uygulama bölgesine dikiş atılmamaktadır'' ifadelerini kullandı.
Dr. Sema Karaoğlu, lazer lipoliz ile yüz ve vücut bölgesindeki istenmeyen yağların diğer lipo uygulamalarındaki yan etkiler olmaksızın nazikçe şekillendirilebildiğini vurgulayarak, ''Karın, yüz, boyun, kalçanın iç kısımları ve kalçalar, basen, diz, sırt ve kollar dahil olmak üzere vücudun tüm bölgelerine uygulanabilmektedir. Uygulama, erkeklerde de meme sarkmalarında ve büyümelerinde oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Özellikle liposuction sonrası sarkması muhtemel kol içi, bacak içi ve gıdı bölgesi gibi alanlarda kullanılması uygundur. Daha önce liposuction uygulanmış, düzgün ve yeterli miktarda yağ alınamamış alanlarda da düzeltme amacıyla da tercih edilebilir'' dedi.
Lazer lipolizin genellikle 980 milimetre dalga boylarındaki lazer ışığının özel fiber optik kablolar aracılığı ile yağ dokusuna uygulanması ve yağın eritilmesi ile yapıldığını söyleyen Dr. Karaoğlu, ''Optik fiber kabloyla cilt altına yerleştirilen lazer ışını, yağ dokusu içinde ilerlerken oluşturduğu enerji ile yağ hücrelerinin çeperini parçalar. Bu gerginleşme yağları eritmektedir. Cilt altında meydana gelen ısı enerjisi sadece yağ hücrelerini parçalamakla kalmayıp, oluşturduğu enflamasyonla cilt yüzeyinde gerginleşme ve sıkılaşma da sağlar. Cilt altına verilen lazer ışını damar çeperlerini etkilemediği için herhangi bir kanama oluşmamaktadır. Lazer lipoliz, vücut şekillendirmenin yanı sıra yüz liftingi ve yüz şekillendirmesinde de kullanılmaktadır. Lazer lipoliz uygulamaları sonrası morluk gibi yan etki oranı klasik tedavilere oranla daha azdır. Herhangi bir yan etki oluşmadığı takdirde hastalar 24 saat içinde taburcu edilip 48 saat sonra ise günlük yaşamına devam edebilir'' ifadelerini kullandı.