SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Bir günde 63 kez ölümden döndü! Yıllarca ayakta yedi: 'Reflüyle karıştırılıyor, 4 kat arttı'

Bir sabah uyandığında yemek yerken zorlandığını ve yutkunamadığını fark etti. Başlarda bunun geçici bir durum olduğuna inansa da yaşadığı bu durum adını 5 yılda öğrenebildiği bir hastalığa dönüştü. Gitmediği doktor, girmediği test kalmadı. Onlarca kilo kaybetti, insan içine çıkamaz oldu. Doktorlar reflü teşhisi koysa da hastalığı bambaşka çıktı.

|

Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Sağlıklı bir çocukluk geçiren 25 yaşındaki Elise Baynard yemek yerken bazı sorunlar yaşamaya başladı. Başlarda önemsemedi ancak birkaç gün devam eden bu durumda yediği içtiği ne varsa hepsi midesinden ya geri geliyor ya da yutmada zorluk yaşadığı için hiçbir şey tüketemiyordu. Çektiği zorluk özellikle makarna gibi katı gıda tüketirken daha da şiddetleniyordu. Zamanla işler çığırından çıktı ve yemek yerken boğulacağını hissetmeye başladı. Aile hekimine giden Baynard'a reflü teşhisi konuldu ve ilaç yazdı ancak boğazındaki sorunlar giderek kötüleşti. Defalarca doktora giden genç kadın için yemek yemek artık bir çileye döndü. Yalnızca ayakta dururken yemek yiyebilen Baynard tam da ümidini kestiği anda çözüme kavuştu.

REFLÜ DEDİLER, İLAÇLAR FAYDA ETMEDİ

Takvimler 2020 yılının bahar aylarını gösteriyordu. Elise Baynard isimli genç kadın tek başına eve çıkmanın heyecanını yaşıyordu. Düzenini kurmuş evine yerleşmişti ancak son günlerde vücudunda bir tuhaflık hissetmeye başladı. İlk başta göğsünde sıkışma hissi yaşadı ve yemek yutarken zorlanmaya başladı. Şikayetleri birkaç gün devam edince doktora gitmeye karar verdi. İlk olarak reflü teşhisi aldı ancak doktorun verdiği ilaçlar hiçbir işe yaramadı. Ardından endoskopiye gönderildi ve tetkikler sonucunda her şeyin normal olduğu görüldü. Ancak bu onun içini rahatlatmadığı gibi durumunun daha da kötüleşiyor olması çaresiz hissetmesine sebep oldu. Bu kez de bir arkadaşının tavsiyesiyle başka bir doktorla telefonda konuştu ancak yine derdine çare bulamadı.

Olayın üzerinden tam 1 sene geçmişti ve bu süre içerisinde şikayetleri giderek şiddetlenmişti. Yalnızca ayakta dururken bir şeyler yiyip içebiliyordu ve tüketebildiği yiyecek-içecek miktarı giderek azalmıştı, zaten bazıları da midesine dokunuyor ve bir anda kusuyordu. Özellikle ekmek veya makarna gibi şeyler yiyemiyordu çünkü yedikleri yemek borusuna yapışıp kalıyordu. Bir keresinde yalnızca tek bir günde toplam 63 kez boğulma tehlikesi atlattı. Bu durum artık bedenini ve psikolojisini derinden etkilemişti. Bir gece su içmek için uyandığında boğulacağını düşündü ve o gece oturup saatlerce ağladı. Hızla kilo vermeye başladı ve tamı tamına 37 kiloya düştü.

Genç kadın yalnızca yeme-içmede sorun yaşamıyor, artık vücudunun her yerinde ağrılar hissediyordu. Sırtında, çenesinde, boynunda ve kalbinde şiddetli ağrılar yaşayan Elise Baynard bu ağrılarının henüz adını bile bilmediği hastalığından kaynaklandığına inanıyordu.

5 YILIN SONUNDA TEŞHİS EDİLEBİLDİ

Zorluklarla geçen 5 yılın ardından sonunda genç kadın Londra'da gittiği bir doktordan o güne kadar hiç duymadığı bir teşhis aldı. Boğazındaki kas hareketlerini inceleyen bir manometri testi yapıldı ve sonunda Baynard'ın 'Akalazya' hastası olduğu anlaşıldı. Ancak henüz Elise Baynard için uygun bir tedaviye başlanmadı. Elise Baynard çok fazla araştırma yaptığı için normal şekilde yemek yiyebilmesinin peroral endoskopik miyotomi (POEM) adı verilen bir prosedürden geçmekle olacağına inanıyor. Uzmanlar ise en doğru tedavi için henüz harekete geçmedi. Akalazya'nın etkisinde hayatı kelimenin tam anlamıyla alt üst olan genç kadın yalnızca 5 yıl önceki günlerine dönebilmeyi sabırsızlıkla bekliyor.

Reflüye oldukça benzeyen Akalazya hastalığı hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilmek için konuyu uzmanına, Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral'a danıştık. Akalazya'nın ağız ve mideyi birbirine bağlayan yemek borusunu etkileyen bir yutma rahatsızlığı olduğunu ifade ederek açıklamalarına başlayan Prof. Dr. Göral, "Yemek borusunun alt bölgesindeki hasarlı sinirler, yemek borusu kaslarının spazmı, yiyeceklerin ve sıvıların mideye geçmesini zorlaştırır. Yiyecekler daha sonra,yemek borusunda toplanır, bazen ağza geri gelir. Bu da ağızda acı bir tada ve göğüs ağrısına neden olabilir" dedi. Genelde hastalığın görülme yaşının 20-50'li yaşlarda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Göral, bazen 50 yaşından sonra da bu hastalığın görülebildiğini, besinlerin yutulması işlevinde rol alan kasları kontrol eden sinir hücrelerinin bozulmasından veya kaybından kaynaklandığının altını çizerek şu ifadeleri kullandı:

"Akalazya'nın nadir görülen bir hastalıktır ve genellikle reflüyle karıştırılabilir. Özellikle genç bir hastada yutma güçlüğü varsa, gıdaları iyi yutamıyorsa, gıdalar yemek borusunda kalıyorsa, yedikleri ağzına geri geliyorsa Akalazya düşünülür. Bazı insanlar bunu gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) ile karıştırır. Ancak Akalazya’da yiyecek, yemek borusundan ağza geri gelir. Reflüde ise yemek mideye iner ancak mide kapağı gevşek ise mide asiti boğaza geri gelir ve yemek borusunu yakar."

AKALAZYA'NIN KESİN BİR TEDAVİSİ YOK

Prof. Dr. Göral'a göre ne yazık ki Akalazya için kesin bir tedavi yok. Yemek borusu hasar gördüğünde, kasların tekrar düzgün çalışması oldukça zor. Ancak belirtiler genellikle endoskopi, minimal invaziv tedavi veya cerrahi ile yönetilebilir. Akalazyada botoks, balon ile darlık kısmının genişletilmesi ve endoskopik (POEM) veya cerrahiyle yemek borusundaki darlık tedavi edilir. Akalazya'ya sebep olan şeyin yeterince anlaşılamadığını ileten Prof. Dr. Göral, "Araştırmacılar bunun yemek borusundaki sinir hücrelerinin kaybından kaynaklanabileceğinden şüpheleniyor. Teoriler var ancak viral enfeksiyon veya otoimmün sebepler de olasılıklar arasında. Çok nadir vakalarda Akalazya kalıtsal bir genetik bozukluktan veya enfeksiyondan da kaynaklanabilir" ifadelerini kullandı. 

Akalazya'nın 100 binde yaklaşık 1,6 kişide görüldüğünü ileten Prof. Dr. Göral bu hastalığın nadir olduğunu ancak son yıllarda sıklığının giderek artığını iletti. Geçtiğimiz 20 yıl içinde vakaların 4 kat arttığını ileten Göral, Akalazya'nın bir anda ortaya çıkmadığını, klinik bulguların tam olarak oturmasının birkaç yıl sürebildiğini ekledi.


SADECE AYAKTAYKEN BESLENEBİLİYOR

Elise Baynard Akalazya teşhisi almadan önce vücudunun çeşitli bölgelerinde ağrılar hissettiğini ve bunun hastalığıyla ilgili olduğunu düşünüyordu. Bu vaka üzerinden Akalazya'nın beraberinde başka hastalıklara davetiye çıkarıp çıkarmadığını öğrenmekte fayda var. Akalazya başka hastalıkları tetikliyor olabilir mi? Prof. Dr. Vedat Göral Akalazya'nın vücutta ağrı yaratmadığını ancak bulantı kusma, vücut kimyasında değişiklik yaparsa, bazen vücut ağrılarının yaşanabileceğini söyleyerek hastalığın diğer etkilerini şu şekilde listeledi:

-Yiyecek veya içeceğin boğazda takılıp kaldığı hissi veren disfaji adı verilen yutma güçlüğü
- Yutulan yiyecek veya tükürüğün boğaza geri akması
- Mide ekşimesi
- Geğirme
- Gelip geçen göğüs ağrısı
- Geceleri öksürme
- Akciğerlere yiyecek kaçmasından kaynaklanan zatürre
- Kilo kaybı
- Kusma

Elise Baynard hikâyesini anlatırken yalnızca ayakta durduğu esnada bir şeyler yiyip içebildiğini, bunların da çok sınırlı olduğunu söylemişti. Akalazya teşhisi almış hastaları en doğru şekilde bilgilendirmek açısından acaba ayakta durarak bir şeyler tüketmek en iyi çözüm olabilir mi yoksa başka hastalıklara zemin mi hazırlar? Prof. Dr. Göral, ayakta durmanın gıdaların yemek borusundan mideye geçmesine yarar sağladığını ancak bunun bir tedavi olmadığını iletti. Ara sıra bu işlemi yapmanın gerekli olduğunu ancak sürekli ayakta kalmanın Akalazya teşhisi almış bir hastaya kesinlikle önerilmediğinin altını özellikle çizdi.

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.